- 424 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Dağ vecdini sessizce, narıyla serdediyor!
Gönül,insan sülbünün deryasıdır
Lamekan olan bir zamandan sudur eden, aşk-ı vuslatın şiarıdır
Kimi zaman hicran ve bazende hüzünle yol alan bir seyr-i devranın iştiyakıdır
Ne kadar ihlasa erişirse, hal’ini kal’iyle müsavileştirirse nazargah olan makamdır
İnsan, kul olmaya azmetmelidir
Ruhunun ve kalbinin sahibine iltica ederek, suluka ermelidir
Nefsine esir olmayı,anlamadan zanlar içinde boğulmayı bertaraf etmelidir
Vicdanın sesiyle dirilmeryi, nefesin müddetine sabırla bilenmeyi de hak etmelidir
Bahtın kazası ki sünnetullahtır
Haline vuran zaman, aklın ve tercihinle ilintili olan furkandır
İnsan, kul olmak noktay-ı nazarından tevdi edilmiş bir hülasat-ül beyandır
Aklıyla muhataptır, kalbiyle umut adına kanatlanandır,maşuku adına fermandır
Her anne, şefkatin baharındadır
Babalar ise umut içinde heyacan duyan, sabrın rüknüyle yol alandır
Mükellet olmak niye vardır, ehliyet sahibi neden hesaba konu edilen bir insandır
Mahlukattan farkıyla,ihsan ve inşirak akıyla, azim ve umut cenahıyla yaşayandır
Evladın, senin için her ne değerse
Ruhuna aşina olan mücerret ahdin, kalbinin o sahifesinde diriyse
Mizan, gönlünün sahrasında ümiylenmene vesile olan vecdinse, aşk halindeyse
Korkuyla nefeslenme, hizmet etmekten aslam çekinme, vaktin hala tükenmemişse
Deryanın vecdine nazar eyle
Hıçkıran dağların feryadına meylet ve ibret içinde hamdeyle
Bir yudum suya hasret sabinin mahzunluğunu ruhunun derinliğinde dert eyle
Sessizleşen nisanın,umudunu saklayan hicranın o nefesine hasassiyetinle ar eyle
Mustafa CİLASUN