BİZ AYRILAMAYIZ 34. BÖLÜM
"Bana kendisini tanıttı. Senden bahsetti. Çok üzülüyor dedi ama; yerinizi söylemedi.
Geri dön okulunu tamamla dediğinde...Senin de doktor olduğunu fakat eğitiminii dondurup gittiğini anlattım.
Elimde bir tek ipucu vardı.Erzurum dan Yıldız ın kaydı alındığını öğrenmiştim.Onun için gidip seni oralarda arayacaktım. Ama deprem olunca Ali aradı.Senin gittiğini ; sende gel orada görüşürüz dedi. Üç gün ne senin ne de onun izini bulabilmiştim Zaten Ali yi hiç tanımıyordum bile... Bir tesadüf;onu oturmuş ağlarken gördüm.Öyle üzgündü ki...Neyin var ? Diye sorduğumda;aradığım kişiyi bulamadım.Telefon da yok ki ...eve sorsam.Al benimkini deyince nasıl sevindi bir bilsen.
Numaraları çevirdi Emine Ana benim; Zeynep ten bir haber var mı? Buralarda yok. Tamam ben yine ararım diye kapattı.
Adın Ali mi? dedim öylesine. Evet; deyince... ben Metin im dedim. Öyle duygulandık ki... ikimizde ağlamaya başladık. Zaten yaşanan felaket nedeniyle ortalık perişan ve bizim de moralimiz bozuktu. Birbirimizi bulunca sanki dünyalar bizim olmuştu. Ondan sonra seni beraber aramaya başladık.Durmadan köyleri dolaştık.En nihayet onuncu gün bir daha Emine Anneyi aradık.Geliyor deyince de hemen döndük.
Sen ertesi gün geldin. Çok kötü idin.Şoka girersin diye karşına çıkamadım.O gece öyle korktum ki anlatamam.Ateşin kırkın üzerinde ve hep sayıklıyordun.Hayır ! hayır Metin! diye.
Neden; Zeynep ne yaptım sana?"
Zeynep in gözleri doldu "Hiç mi hatırlamıyorsun Metin? Çok sarhoştun.İyi düşün ve o geceyi yeniden yaşa."
Onlar böyle konuşurken anneleri gelmiş ;konuyu kapatıp susmuşlardı. Salona geçtiler. Tanışma faslı bitince Neşe içince sohbet başlamıştı.
Konu Zeyneb in köye gelişi ;nasıl kaynaştıklarını Kamil bey ve Ali dillerinin döndüğünce anlatıyorlardı.
Bir ara Kamil Bey "Metin oğlum; dağda bir araba kalsa nasıl yardım edersin?
diye sordu.
" Nasıl yani?"
Ali söze girdi".Kar tipi gibi yağıyordu. Erzurum dan dönüyorduk. Dağın en virajlı yerinde minibüs kara saplanmış ve çıkarmanın imkanı yoktu. İşte orada Zeynep olmazı oldurdu.Onu iterek kardan çıkardı."
"Ne...!" dedi babası. "Ne yaptı?"
"Evet; ben korkudan gözlerimi kapattım.Ama o bunu başardı.Belki yedi defa arkadan arabayı itekliyerek onca insanı donmaktan kurtardı.İşte ondan sonra adına Hızır Zeynep dediler."
"Kızım sen ne yaptın? Biliyorum gözün pek. Bazen söylerdim; sen oğlan olacakmışsın yanlış doğmuşsun diye. Ama senden bukadarını da beklemiyordum doğrusu."
"Boş verin geçti artık.Aslında orada bana yardım eden bir dedem vardı.Hepsi onun sayesinde oldu."
Kamil Bey gülümsedi. "İyilerin dostu o. Sende çok iyisin kızım Ondan hep yardım etti."
Babası merakla "Kim o ?"diye sorunca...
"O yörede çok iyi tanınır. Hakta alanın Salih kullarından gönül gözü açık bir piri fani.Zeyneb e hep o yardım etti.Kızımızın gönlü öyle güzel ki..."
Annesi" Tabi benim kızım helal süt emdi. Ona elimizden geldiğince hep doğruları öğretmeye çalıştık.Allaha şükür o da bizi hiç utandırmadı."
Zeynep bu konuşmalardan çok sıkılmıştı. Ayağa kalkarak "Ben gidiyorum ; gelmek isteyen varmı?"
"Nereye kızım?"
Hiççç... baba. Şöyle bir dolaşalım. Özledim istanbul u."
Metin in annesi:
"Zeynep im kızım; bak beş gün sonra doğum günün var. Bir parti versek; arkadaşların da çok özlemiş seni. Hem görüşürsünüz; hem de Ali yi, Yıldız ı tanıtırsın. Ne dersin?"
"Bilmem... ? Yaş günüm olduğunu unutmuşum bile.Siz nasıl isterseniz. Yalnız öyle abartılı olmasın."
"Nermin Hanım siz ne dersiniz?"
" Olur yapalım."
Zeynep onlara bakarak:
"İyi ;siz ayarlayın. Ben çıkıyorum."Metin e döndü ."Geliyor musun?" Hadi Ali,Yıldız kalkın gidiyoruz."
Metin "Hangi araba ile? Seninki de benimki de bakıma girecek. Köy yolları mahvetti."
"Allahaısmarladık" diyerek çıktılar.Neşe içinde arabaya bindiler.
Zeynep "Ben kullanacağım" deyince Metin itiraz etmeyip yanına oturdu.Arabanın üzerini açıp yola koyuldular.İstanbul sokaklarına daldılar.Hafif bir meltem esiyorZeyneb in saçlarını uçuruyordu.Görülmeye değer çok güzel yerler vardı.Sahilde dolaştılar;Boğaz ın sularını seyrettiler.Bir dantel gibi süslü kıyılardaki yalıları ,dağları,yedi tepenin yeşilliğini Aşiyan a çıkarak kuşbakışı izlediler. Deniz kenarında bir kafeye oturup çay içtiler.
Zaman akıp geçmişti. Güneş son ışıklarını denize gönderirken; hafif hafif dalgalarla birlikte yakamoz oluyordu.
Manzara görülmeye değerdi.Bu dört genç çaylarını yudumlarken öyle mutluydular ki..
Sohbetleri de güzeldi. Geçmişten, okullarından,geleceklerinden ; yapmak istediklerinden anlatıyorlardı.
Zeynep yine başı çekti "Kalkın gidelim." diyerek ayağa kalktı. Arabanın anahtarlarını
Metin e uzattı.
"İstersen sen kullan."
"Niye... ne oldu?
Yok birşey... Öylesine yorgunluk çöktü birden." arabaya bindiler.Metin in yanına oturmuş ve suskundu.
"Ne oldu? Neyin var senin?"
"Bilmem...? Birden mahsunluk,yorgunluk çöktü üstüme . Gidelim."
Akşamın alaca karanlığı basmıştı. Şehrin ışıkları ateş böcekleri gibi parlıyor; caddelerdeki mağazalardaki neon ışıklarıysa ayrı bir güzellik katıyordu.
Güle oynaya eve geldiler...
Metin "Ben eve gidiyorum. Vakit epey oldu.Artık yarın görüşürüz." diyerek ayrıldı.
" Görüşmek üzere" Üçü birlikte içeri girdiler.
Anneleri balkonda oturuyorlardı Yanlarına giderek "İyi akşamlar" diye hatır sordular.
"Hoş geldiniz. Oturun bakalım. Nereleri gezdiniz? Nasıl güzel vakit geçirdiniz mi?" diye soru yağmuru başladı.
Zeynep kısaca " Öylesine dolaştık. Aşıyan a çıktık.Sonra Emirgan da çay içtik.Güzeldi..."
"Yemek yemiyecek misiniz. Acıkmadınız mı?"
" Ben tokum" dedi Ali. "Sizi bilmem ama; ben yemeyeceğim."
Zeynep le Yıldız da "Bizde yemiyoruz."dediler.
" Siz bilirsiniz.Masa hazırdı."
"Sağolun; odama çıkıyorum. Ali ,Yıldız siz ne yapacaksınız?"
Yıldız" Ben bugün hiç ders çalışmadım.Biraz bakmam lazım."
"Bende dinleneyim. Yarın işe gideceğim."dedi Ali.
"O zaman herkese iyi geceler olsun." diyerek odalarına yöneldiler.
Zeynep son derece mutsuzdu. Duşa girip suyun içinde uzunca kaldı. Vücudu dinlenmiş;
ama...ama gönlü yorgundu. Yatağına uzandı. Ağlamaklı idi ."Nasıl konuşucağım? Nasıl anlatacağım? diye düşünürken;dedesi geldi aklına.Ruhuna dualar okuyup gönderdi.
"Önce Rabbim sonra sen yardım et ; yol göster bana"Gönülden yalvardı.Yoğun duygular içinde uyuyup kaldı.
Aksakallı dedesi rüyasına girmiş ona gülümsüyordu.Çok güzel yeşillikler içinde bir bahçedeydi.Rengarenk çiçekler arasaında elinden tutmuştu.Zeyneb i bembeyaz gelinlikle Metin e teslim ediyordu."Bir ömür boyu mutlu olun" Ardından Metin e dönerek "Bu kızı hiç üzme"diyordu.
Zeynep uykusunda öyle mutluydu ki...
Metin eve gelince anne babası ile biraz oturmuş; sonra odasına çekilmişti.O da duşa girip uzun süre kaldı.Aklı hep Zeynep te idi.
" Onu bukadar üzen neydi? Ben ona ne yaptım?" O geceyi düşünüyor ama; işin içinden bir türlü çıkamıyordu.Karmakarışık duygular içinde yatağında döndü durdu.Vee gözleri kapandı.
Şimdi çok güzel bir bahçede Zeyneb i görüyordu.Oldukça üzgün ve ağlamaklıydı.
Ellerini uzattı "Gel canım; gel bana."
Ama "Hayır! Metin hayır!"diyerek gözlerinde yaşlarla arkasını dönüp gitti. Arkasından koşmak istiyor; ayaklarını kaldıramıyordu.Bağırmak istiyor; sesi çıkmıyordu.Böyle çaresiz çırpınırken; beyazsakallı biri göründü.
" Neler oluyor? Ne bu halin oğlum?"
"Hiççç... gitti.. gitti "diye ağlamaya başladı.
Dede elini omuzuna koydu. "Hayır gitmedi. O da seni seviyor; ama çok kırgın."
"Neden?"
" Sen yaptığını hatırlamıyor musun?"
"Hayır; hatırlamıyorum."
"Bak öyle ise" diyerek gökyüzünü işaret etti.Bulutların arasında kendini ve Zeyneb i gördü.Dans ediyorlardı.
"Evet bu yılbaşı gecesi." dedi Metin.
"Doğru; şimdi iyice bak."
Metin sarhoştu.Zeynep artık içme diye yalvarıyordu.
" O beni defalarca ikaz etti. Bense dinlemedim.Evet...evet çok içtim."
"Simdi ."
Eve geldiklerini gördü.Metin zor yürüyordu.Güçlükle içeri girdiler.Zeynep onun ayakkabılarını çıkarıp çeke çeke yatağa yatırdı. Kahve yapıp içirdi. Bir müddet dalgın dalgın öylece yattı.Sonra lavaboya gidip çıkardı.Biraz kendine gelir olmuştu.Zeyneb e sarıldı."Seni çok seviyorum;sensiz olamıyorum" o ise "Yapma Metin! Dur!" dese de gücü yetmedi.Sanki o an yabani bir hayvandı. (Hani derler ya sarhoştan deli bile korkar.)
Zeynep ;perişan olmuş; bütün hayalleri yıkılmış halde ağlayarak evden çıkmıştı.
Metin bunları görünce şok oldu. "Aman Allah ım ben ne yapmışım?" diye ağlamaya başladı.
Dede ona " Bunu bir sen, bir Zeynep, bir de Allah bilecek.Bu lekeyi temizle oğul.Bak yaşgünü parti var.O gün nikahına al.Bu kıza daha fazla acı çektirme"diyerek kayboldu.
Ter içinde uyandı. "Allahım; ben ne yaptım? Ne yaptım ben?" Sabaha kadar uyuyamadı.
Hala gördüğü rüyanın etkisindeydi.Herşey film şeridi gibi gözünün önündeydi şimdi.
"Zavallı Zeyneb im; biçarem . Ben sana bu kötülüğü nasıl yaptım?"
Sabah sekiz gibi odasından çıktığında;Annesiyle babası çoktan kalkmış oturuyorlardı.
"Günaydın" diyerek yanlarına geldi.Uykusuzluktan ; üzüntüden yüzü solgundu. .
Annesi onu öyle görünce telaşlandı.
"Oğlum neyin var senin? Rengin bembeyaz ; hasta mısın?"
" Birşeyim yok anne.Zeyneb in doğum gününü nerede kutlayacağız?"
"Bilmem...? Bizim evde de olabilir. Aşağısı müsait. Niye sordun?"
" O gün ben onunla evlenmek istiyorum."
"Anlamadım?"
"Evet; evlenmek istiyorum. Artık onsuz olamayacağım."
"Niye çocuğum? Bu acelen neden?"
"Bilmem...? İçimden geldi. Öyle olsun istiyorum."
"Annesi babası ve Zeynep kabul ederse...Sonra çok az zaman var nasıl yetişiriz?"
"Ben bu gün nikah işlemlerini ayarlarım. Sizde salonun süslenmesi ve yemekler için konuşun.Çağıracağınız kişileri ise telefonla arayın.Fazla kalabalık olmasın.Gelinliğni terzisine söylerim Azçok zevkini biliyorum."
" Oğlum; anne babası ne diyecek?"
" Ali yi arayacağım. Zeyneb i evden uzaklaştırsın.Bu arada sizde gidip isteyin."
"Olur oğlum. Bakalım, konuşalım."
Metin Ali yi aradı.
" Merhaba nasılsın?"
" İyiyim; çok teşekkür ederim."
"Yaa... bu gün ben seninle gelemeyeceğim.Önemli işlerim çıktı. Seni Zeynep götürse.Nedenini daha sonra anlatırım.Sana çok ihtiyacım olacak."diyerek telefonu kapattı.
"Tamam annem; hadi gidelim."
Üçü evden çıktılar Zeynep kapıda karşıladı.
" Neyin var senin? Hasta mısın?"
"iyiyim."
"Kahvaltı yaptın mı?"
"Canım istemedi."
"Hadi sofra hazır, gel ye."
Zeynep e baktı gözlerinde hüzün vardı.
" Canım ; seni çok seviyorum."
Zeynep gülümsedi " Bende seni seviyorum hem de ölecek kadar."
"Ölmek yok canım." diye sarıldı." Hayatımız yeni başlayacak.Yanlız bugün benim yapacak işlerim var.Ali yi sen götürür müsün? Biliyorsun hastanede ilk günü.".
"Senin ne işin var? çok mu önemli?"
" Evet çok önemli."
" İyi ne diyeyim? Gel balkondayız. Çay iç bari."
Ali hazırlanmıştı "Bize müsaade ; artık gitmeliyiz. Geç kalmayalım."
Metin onları kapıya kadar geçirip döndüğünde babası konuyu açmıştı.
AYŞE KARAN
DEVAM EDECEK...
YORUMLAR
Ayşe'm harikasın inşallah kitabını çıkarırsın arşivimizde olur.Tebrikler.Yüreğinden öptüm.Sevgimlesin...
AYSE 09
sevgileri mlesin her daim hiç bitmeyen
Sevgili Ayşe, yazıların keyifle okunuyor, çünkü çok güzel.
Tebrik ediyorum.
Kandilin mübarek olsun..........sevgimle.
AYSE 09
sevgimlesin her daim hiç bitmeyen
seninde kandilin kutlu olsun
Annem ben senin yazılarını toptan okumayı seviyorum. Böylece daha doyurucu oluyor keyif. Şimdi de öyle yaptım. Sen sayfama unuttun demişsin ama seni unutur muyum hiç. Bak adını en'ler forumunda bile zikrettim "En sevilmeye layık, en insan gibi insan" diye:)) Herkes de seni çok sevdiğini söyledi. Ya çok sevenin var. Maşallah sana.
Öyküye gelince öyle sıcak bir aile ortamı ki, annemi özlediğim bugünlerde içlerinde olmak istedim.
Bu dizi tutar.
Sevgiler nur yüzlüm...
AYSE 09
biliyorum unutmazsınız
sağ ol kızım sevenlerime sonsuz teşekkürler
dediğin form sayfasını bilmiyorum
ama sevdiğinizi biliyorum
çünkü bende sizleri çok seviyorm
hikayeme gelince yazmışım işte sadece gönül sesim okuyor olmanız beni çok mutlu ediyor
sevgilerimle
hayrlı kandiller kızım rabbim dualarınızı kabul etsin
günahlarınızı af etsin
tüm dileklerinizi makbul eğlesin,
Okumaktan biraz geciktim çok özür dilerim. Güzel yol alıyorsun canım, emeğini kutluyorum. Sevgilerimle.
AYSE 09
sevgi,lerimlesin eh artık yüzdük bitiriyoruz gibi
hayırlı kandiller olsun
Her zamanki gibi, bol diyaloglu, diyalog kurguları çok iyi, öyküsü sürükleyici idi... Bir de senaryolaştırılıp, dizi film yapımcılarına satıldığında, reyting rekorları kıracağını düşünüyorum da; sonuç bölümüne bu kadar çabuk ulaşmayalım, diyesim geliyor...
AYSE 09
güzel düşünceniz mutlu etti beni öyle bir imkanım olsa daha başka kitaplarım var dizi filim olmayı bekleyen
de nasıl
saygılarımla
hayırlı kandiller olsun
yüzdük yüzdük sonuna geldik derler ya bende bekliyorum sonunu duygları yoğunlundan nemli gözlerimle sevgilerimle cansın..
AYSE 09
sabırla okudunuz ya çok teşekkür ederim sağ olun
saygımsevgimlesin hayırlı kandiller olsun