KÖY BEKÇİSİ COŞKUN DAYI

• 30 Haziran 2011 Perşembe 12:52:36

Hanım havalar soğudu kış geldi odun kömür yok kuyruklu sobada
çürüdü gitti.
Bak necip gil sobalarını kurmuşlar zenginlik başka şey ,şimdi koca götünü kuzineye doğru çevirmiştir ekmeği,çayı da üzerine koymuştur sürer tere yağını ekmeğe gel keyfim gel,koca götünü kaşıyarak ben olsam bende yapardım.
Deyyusun dumanı da hep bizim eve doğru geliyor astımımı azdıracak.
Hanım biz bir bok yedik oğlanın işi yok gücü yok evermekten hata ettik bak birde çocukları olacak karnını doyuramıyor maması bezin altından nasıl kalkarlar oda başa bela.
Ben bu köye otuz yıl bekçilik yaptım muhtar aza köylünün baş çavuşların emir eri gibi çalıştım ne azarlar küfürler işittim sigorta nedir bilmezdim o kanun çıkmasaydı köylüyü mahkemeye vermeseydim sigorta güvencemiz de olmazdı sade perişan olurduk.
Kürtleri kimse beğenmez o pala Mehmet şahitlik yapmasaydı mahkemeyi kazanamazdım vallaha pala Mehmet taşaklı adam koca köyü karşısına aldı otuz yıldır bu adam bu köye bekçilik yaptı dedi cesaretli adam kimseyi takmadı kara taşağına kurban olduğum!
Hanım sen benim elbiselerimi çantaya koy kendi elbiselerini de başka çantaya koy yine sen baban gile git bende doktor erol beye beş on kuruş vereyim beni de hastaneye yatırsın astımım azmadan.
Doktor erol bey taşaklı adam fakir babası para da almaz ama teklif edeceğim oda bizim kara taşaklı pala Mehmet’e benziyor.
Geçen sene biz astımlıları aynı odaya aldılar dört kişi kalıyorduk Göynücekli ye takılırdık bir dahaki seneye kadar yaşamaz derdik içimizde en sağlamı Suluovalı kerim di o ölmüş belki bu sene ben ölürüm sende benden kurtulursun.
Hadi kalk çantaları hazırla minibüs saati geldi kaçırmadan seni baban gile beni de şehre bıraksın doktor erol beye gideyim.
Selamın aleyküm aley küm selam o coşkun hoş geldin bizde seni konuşuyorduk
Dedik kerimi kaybettik coşkun hala gelmedi senide öldü zannettik yok oğlum sıra bende değil rüya gördüm benim yerime bizim koca götlü necip ölecek.
Doktor erol burada olduktan sonra ben kolay kolay ölmem baba adam yazıhanesine gittim coşkun geldin mi dedi beni unutmamış bu sene geç kaldın arkadaşların geleli epey oldu.
Ne kadar yatacaksın deyince aklıma para geldi cebimde çıkardım elli lirayı masanın üzerine koyunca bana baktı ne coşkun bana paramı vereceksin paran çok mu yok hocam yüz liram var yarısı senin yarısı benim deyince güldü koy paranı cebine anlaşıldı kışı geçirmeye geldin,baba adam anladı,doktor erol bey burada olduktan sonra ben kolay kolay ölmem kışları düşünmüyorum alla başımızda eksik etmesin kara taşaklı adam….
Aşur ŞAHİN 30.06.2011 Kayabaşı köyü