- 740 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KÖKLER
Bir ağaç kökleriyle tutunur toprağa. Köklerinden beslenir. Bir tohum toprağa düşse kök salacak ilkin. Kökünden çürüyen iflah olmaz bir daha. Köksüz yaşanmaz. Toplumlar da bu yaşam formlarına benzer. Yurt edindikleri topraklara kök salıp bağlanırlar. Nesillerin beslendiği damarlar olur kökleri.
Yöre kültürü varoluşun ve sürekliliğin ifadesi… Tüketilemeyen ve yapmacıksız…Bu topraklarda ağlayan, gülen ; burada yaşayan ve ölen sıradan, namuslu insanın hikayesi. Pınarların serin ve tatlı akan suyunda , dağ başlarında , ulu çınarların nefti heybetinde bu hikayeyi okursunuz. Derme çatma bir köy evinde , yaşlı bir çobanın gözlerine demir atmış derin sessizlikte, bir ninenin söylediği keder yüklü türküde kendinizden bir şeyler bulur, ayaklarınızın yere değdiğini hissedersiniz. Kökler ve yaprakların buluştuğu sonsuzluk: kültür…
Köyde her evin bir sandığı var. Köy evinde en kıymetli nesne sandık. Çünkü en değerliyi saklıyor içinde. Zaman nehrinde ağır ağır ilerleyen bir kayık gibi geleceğe yol alıyor. Bir sandık açıldığında sevgiler çıkar açığa. El emeği göz nuru hazineler açığa çıkar. Sandık özlemleri biriktirir.
Modern çağın insanı anlayamaz bunu. Tüketmeye koşullandı çünkü. Kullanıp atmaya özendirildi.Köyde küçücük bir kumaş parçası bile değerli. Bilmem yoksulluktan mı , fakat atılmaz hiçbir şey. Değerlendirilir. Kırkyama olur, sanat eseri olur. Modern insanın her gün değişen zevklerine karşılık yüzyıllardır ihtiyacı karşılayan ve zamana meydan okuyan köy kültürü…Köy kültürüne damgasını vurmuş bir başka kavram daha var ki çocuklarımıza her gün yeni baştan öğretsek yeridir: kanaatkarlık, elindekiyle yetinip mutlu olabilme…Her şeye sahip fakat mutsuz zamane çocuklarına nasıl anlatmalı; bulgur pilavıyla , katıksız ekmekle doyup Kurtuluş Savaşını ve özgürlüğünü kazanmış insanımızı?
Şimdi bir kez daha dönüp bakmalı…Eskiye…Sararmış fotoğraflara…Nihayete ermiş hikayeleriyle bize bir şeyler anlatan o insanlara…Şurada gergefe takılmış bir hayale, burada ilmek ilmek dokunmuş hüzne…Gurbete uçan kuşların bir kilime düşmüş tasvirine…Köylü kızın hünerli ellerinde nakış nakış ifadesini bulan gizli sevdaya…Heybeler dolusu muhabbete ve hoşgörüye…Yeniden ve başka bir gözle bakabilmeli…Moderniteye feda etmeden kendi değerlerini, kökleriyle tekrar bağlanabilmeli hayatın büyük döngüsüne….
Zuhal Göçmüş
YORUMLAR
Ebru sanatı görüyorum karşımda.. cümlerin ahengi ve anlam bütünlüğü halay çekiyor renkli suda :)) Renkler bir anda sarılıyor suya ve umulmadık bir sanat çıkyor ortaya ...tek fark orda boya kullanılıyor siz burda sözcüklere görevi yüklemişsiniz :)) Ellerinize sağlık :))