OLGUNLUK ÜZERİNE

• 21 Mayıs 2011 Cumartesi 10:36:20

OLGUNLUK ÜZERİNE

Son zamanlarda birçok sorunla karşılaşan YÖK ve ÖSYM sorunları gidermek üzere birçok önlem aldığını açıkladı.Bunlardan birisi de “olgunluk sınavı” olarak açıklandı
Önümüzdeki sınav döneminde lise bitirmelerde “OLGUNLUK SINAVI” yapılacakmış ve üniversiteye girişte esas alınacakmış.
Bu haber üzerine televizyonlar, gençlerle konuştular ve “olgunluk sınavı “ hakkında sorular sordular. Gençleri dinleyince bu yazıyı kaleme almaya karar verdim.
Yıllar önce uygulanan ve tekrar hayata geçirilmesi düşünülen bu sınavlar için gençlerin çok anlamlı ve ilginç görüşleri yazılsa, olup- bitenleri anlatmaya katkı sağlayacak Nasrettin Hoca ve Aziz Nesin için kitaplara geçecek traji-komik durumlar ortaya çıkacak ve geldiğimiz ortama ışık tutacak.
Olgun: (meyve için) olmuş,yenecek duruma gelmiş,anlamı ifade ederken, (insan için) bilgi ve görgüsü gelişmiş,hoşgörülü anlamına gelmektedir.
Olgunlaşmak: meyve ve insan için gereği kadar gelişmiş anlamı taşımaktadır.
Olgunluk çağı: Bedensel ve ruhsal yeteneklerin en yetkin olduğu dönemi ifade etmektedir.
Olgunluk sözü, gençlik ile orta yaşlılık arası dönemi anlatmakta.Çocukları ve gençleri erken yaşta olgunlaştıran toplumlardaki durumu sosyolojik ve psikolojik açılardan incelemek,tahlil etmek ve alınan sonuçlardan ilham almak gerekir.
Ülkemizde bilimsel ve kültürel araştırmalara pek özen gösterilmemekte ve yapılan tüm çalışmalar insanlara ulaşmadan raflarda tozlanmaktadır.Kulaktan dolma yüzeysel ve yanlış bilgilerle donatılan insan sağlıklı ve sağlam düşüncelere ulaşamaz.
Halkımız arasında olgunluk üzerine söylenen sözler bize ışık tutabilir.
“Dolgun başaklar ve olgun insanlar eğilirler ancak kırılmazlar.”
Özü sağlam buğday başaklarını rüzgâr/yel vuramaz.
Bilginin, kültürün, sevginin, saygının,iyiliğin,konuk severliğin,dürüstlüğün ve sanatın önünde kırılmadan eğilmek erdemini gösteren insanlar bilgi ve bilinçle donatılmışlardır.
Meyveler zamanı gelince olgunlaşır.İnsanlar ve tüm canlılar da böyledir.Belirli evrelerden,dönemlerden geçerler. Bütün bunların en güzel ve özel dönemleri olgunluk zamanlarıdır.
8 yıllık temel eğitimden sonra 4 yıllık bir eğitim çocuklarda ve gençlerde nasıl bir olgunluk sağlamalıdır? Bu husus eğitimin hedefleri arasında ve programlarında aranmalıdır.
Bütün ülkeler eğitim de her gün ilerlemeler kaydederken ve yeni yol ve yöntemler bulurken , bizim ülkemizde yıllar önce denenmiş ve bırakılmış bir yönteme dönülmesi geniş anlamda tartışılmalıdır.
Ani ve günlük kararlar eğitime ve öğretime fayda getirmez. Ancak heyecan,kafa karışıklığı, korku,kuşku,çalkantı ve karamsarlık getirir.İnsan aklı ve mantığı önce konuyu kavramalı,anlamalı ve benimsemelidir.Aksi takdire güvensizlik başarısızlığı artırır.
Ağır olmak, olgun olmak, dolu olmak,ham olmak, koruk olmak,erik olmak vb. söylemler içersinde halkımıza ait şu söz çok anlamlı ve her zaman ders alınması gereken ifadesi ile karşımızda durmalıdır.
“Dedelerimiz koruk üzüm yediler evlatları ve torunlarının dişleri kamaştı.”
YAHYA AKSOY