- 1102 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMAK UMUT ETTİĞİNİZ KADARDIR
Bir insan umut ettiği kadar mutludur . Hayalleri umutları kadardır . Umutları kadardır büyüklüğü , umut ettiği neyse insanın kendisi de odur . Sadakat ve hayal , bunların yanında tetiğe ilk basan umuttur . Mutehazin sonuçlara saplandığımız olur bazen . Insan kendi yaşamını kendisi belirler . Hayallerimiz çocukluk yıllarında minik eller ile çamurdan yaptığımız evlere benzer . Bozacak biri çıkar , mutlaka taşı alıp onu yıkar , öyle olmasa da yağmur yağar , bir şekilde yıkılır diğer bahara kalmadan . Temeli ne kadar sağlam olursa olsun gerek beşeri ve gerekse coğrafi bir sebeple yıkılmasına rağmen yine de yapımına usta bir mimar edasıyla devam ederdik siz de biliyorsunuz . Elinizden , bir bardağın düştüğü anı soracak olursam , cevapsız kalmanız mümkün değil . Hayallerimiz çamurdan yapılan evlere vede bazen yanlış bir şekilde kırdığımız o bardaklara benzer . Şimdi yeni bir cam bardağa ve daha iyi ve sağlam bir ev inşa edeceğinizden hiç şüphe duymuyorum . Umut hayalin temelidir . Nasılki ekinin büyümesi için suya ihtiyacı varsa . Umudunuz varsa temel sizindir . Bir gün gökdelen olur o çamurdan eviniz . Umut temel inanç ise ilk kattir . Bir karıncanin buğday tanesine korkuyla bakmasini düşünemeyiz . Zorluklar çölde kalmak gibidir , susuz kalırsınız bu çölde , su ise inançtir . Bu çölde su olmasa yaşamın zorlaşacağini ama unutmayınız ki umudunuz olmazsa o suyu bulamazsınız . Bu yüzden umut hayal , inancın temelidır . Umut aydınlığa kavuşmaktir . Umut değerinde bir yazı paylaşmak istiyorum siz değerli dostlarım ile .
Küçük istavrit, yiyecek bir şey sanıp hızla atıldı çapariye önce müthiş bir acı duydu dudağında gümbür gümbür oldu yüreği, sonra hızla çekildi yukarıya...
Aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü neye benzerdi acep gökyüzü.
Bir yanda büyük bir merak, bir yanda ölüm korkusu.
"Dudağı yarıklar" denir, şanslıdır onlar, hani görüpte gökyüzünü, insanı,oltadan son anda kurtulanlar.Ne çare balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu küçük istavrit anladı; yolun sonu. Koca denizlere sığmazdı yüreği.
Oysa, şimdi yüzerken küçücük yeşil leğende, cansız uzanıvermiş dostlarına değiyordu minik yüzgeci.
İnsanlar gelip geçtiler önünden, bir kedi yalanarak baktı gözünün içine yavaşça karardı dünya, başı da dönüyordu.
Son bir kez düşündü derin maviyi, beyaz mercanı, bir de yeşil yosunu.
İşte tam o anda eğilip aldım onu.
Yürüdüm deniz kenarına bir öpücük kondurdum başına,iki damla gözyaşından ibaret sadebir törenle, saldım denizin sularına.
Bir an öylece baka-kaldıSonra sevinçle dibe daldı.
Gitti tüm kederimi söküp atarak, teşekkürü de ihmal etmemişti.
Bir kaç değerli pulunu Elime, avuçlarıma bırakarak.
Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme. Sorar gibiydiler, neden yaptın bunu, niye?
"Bir gün dedim, bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çaresiz, son ana kadar hep bir umudum olsun diye..."
Yıldızlara baktığınız vakitler , inat ile doğma vaktini bekleyen güneşi beklemek yerine , yıldızlara bakmaya devam etmenin verdiği mutluluğu biliyorsunuzdur siz de benim gibi . Hayat gece teninde bir gökyüzüdür . Orda da yine yıldızlar vardır . Oradaki yıldızlara karşı da seyir durumundadır insan . Dökülen yaşlar damla damla , orada bir yıldız olur . Çekilen her bir acı bir mutluluk yıldızı olur . Ileri zamanlarda anlarsınız yaşların akmalarınin boşuna olmadığını . Hayat insan önüne yollar koyar , kimi yollar pamuk ipliğidir . Kimi yollarin büyüklüğü ise tartışılmazdir . Önemli olan her zaman için yolun büyüklüğü veya küçüklüğü değildir , insanın o yolu değerlendirdiğidir . Kiminin yolu pamuk ipliği olmasına rağmen , çabalayip yolunun sonunu yeşillikler arasında bir bahçeye götürür . Kiminin de yolu büyük olmasına rağmen , yolunun sonunu çıkılmaz bir durağa götürür . Seçim her zaman insanın elindedir . Umut ettiğimiz kadardır , bütün güzellikleri yaşamlarımızda görmemiz .
Güzel gönlünüzden umudun hiç eksik olmaması dileğiyle umutlu günler .
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.