BİZ AYRILAMAYIZ 17. BÖLÜM
Arabanın geldiğini gören Kamil Bey hemen dışarı çıktı.
"Aman! kızım nasıl geldiniz? Bu havada sen aklını mı kaçırdın?" diye söyleniyordu.
Ali "Yemin etmeyeyim ama babam; bir daha arabasına binmem.. Nasıl geldik bilmiyorum; hep gözlerimi kapattım."
Zeynep gülümsedi:
"Konuşmayı kesin; zaten yorgunum" diye içeri girip oturma odasındaki koltuğa oturdu. Neredeyse ağlayacaktı.
Emine Hanım yanına gelip oturdu " Kızım ne oldu; iyi misin?"
Güçlükle "İyiyim" dedi.
Ali ve Kamil Bey de içeri girmişlerdi.
Zeynep "Doktor baba ne biçim oğlun var? Ödleğin teki ; destek olacak yerde beni de korkuttu."
Ali gülerek" Ben şoför değilim; arabadan da anlamam. Evet çok korktum ne dersen de. Ama baba nasıl araba kullanıyor görsen; tebrik etmek lazım. Bu koşullarda değme yiğit yapamaz yaptığını."
Sonra pencereden dışarı baktı "Mİnibüs gelebildi mi ki? " diye hala görünürlerde yoktu. Zeynep "Ancak gelir; o yolda hız yapamaz."
Kamil Bey" Ne yaptı gene oğlum?" diyerek Ali ye baktı.
"Ne yapacak; minibüs yolda kara saplanmışçıkamıyordu. Ardından itti; tamda virajdaydı. Öyle bir yerdi ki her itişinde artık gittik diyordum."
Kamil Bey Zeyneb e dönerek "Nasıl yaptın kızım?"
"Mecburdum baba; başka çare yoktu. Orada ya kalıp donacaktık ya da son çare buydu. Ama başarılı olduk.Şimdi dua edelim de sağ salim gelsin."
Onlar böyle konuşurken münübüs te göründü. Zorlu yolu o da yenmişti.Çok sevindiler.
Sonra derin bir sohbet başladı. Nelerle karşılaştılar; iki gün nasıl geçti?
Ali anlatırken; Zeynep suskundu.Bir ara dışarı çıkıp üstünü değiştirdi.Arada bir lafa karışıp" abartma " diye gülüyordu.
Doktor dinledikçe Zeyneb e olan hayranlığı artıyor;Birde Yıldız ın kaydının alındığını başka bir okula nakil edildiğini duyunca çok sevindiler.
"İyi bir ipucu yakaladık .Zeynep babasına telefon edip yer yarılsa da bulun onları diye rica etti.Doktor babam bunlar kızını bulacak içime öyle doğdu."Diyerek sözünü tamamladı.
Emine Hanımla Kamil Bey çok mutluydu." İnşallah" diye dua ettiler.
Kadıncağız ağlayarak Zeynep e sarılarak "Seni bize Allah gönderdi" diyordu.
Geldiklerini Ayşe ve Lalede görmüş; koşup gelmişlerdi." Girebilir miyiz?" Sonra merak dolu
"Nerde kaldınız? Nasıl geldiniz bu havada?" diye hayret ediyorlardı.
Konuşmaya öyle dalmışlardı ki...
Zeynep" Sohbet güzelde Ali bey araba boşalacak. Ama senin umurunda değil" diye baktı.
" Benim bir şeyim yok ki; onların hepsi senin" diye şakalaştı.
"Ne var arabada? diye Lale sordu.
"Ne yok ki...Marketi taşıdı bu kız."
Ayşe" İyi biz gidip yardım edelim" diye kalktı.
"Tamam bende geliyorum" diye dört genç neşeyle çıktılar.Ellerinde bir sürü poşetlerle döndüler.
Emine Hanım gülerek" Bunlar da ne?"
Ali "Dedim size marketi boşalttı."
Neşe , mutluluk vardı. Kimi kutuları açıp bakarken;" bunlardan bizde yesek mi ?" dediler.
Öyle güzel bir ortam vardı ki elektiriklerin kesik olması bile onları üzmemişti.Mum ışığında sonbet bir başkaydı.
Zeynep yeni doktoru sordu" Nasıl? Yerleşti mi?" diye.
Kamil Bey "Evet yerleşmiş. Ağabeyi iyiki dün gitmiş; yoksa buralarda kalırdı."
"Onu niye çağırmadınız?" diye kızlara baktı Zeynep.
Ayşe" Bilmem... aklımıza gelmedi."
"Bir dahaki sefere çağıralım; yalnız kalmasın."
"Ne kadarda vicdanlısın.".
Ali söze karıştı
"Zeynep doğru söylüyor ; yalnızlık zor. Alışıncaya kadar onu da alın aranıza."
"Düşünürüz" dedi Lale"Tabi uyarsa bize."
"Uyar... uyar..." dedi Zeynep.
Vakit epey olmuştu
Kamil Bey" Çocuklar bana müsaade; yatıyorum" diyerek odasına çekildi.
Zeynep te " Kusura bakmayın; bende dinleneceğim" diye koltuğa uzandı.
"Tabiki; yaptıklarını dinleyince zaten aklımız karıştı."
Ali ye dönüp "Sen olsan ne yapardın?"
" Ne mi yapardım; oracıkta donardım.Onun yaptığına asla cesaret edemez; korkudan dokuz doğururum."
Ayşe "Doğum dedin de aklıma geldi. Bir gebem var ;dün kontrole geldi. Bebek dönmemiş. Gerçi birazcık daha günü var ama; bu arada olmasa bari. Havada bozuk; hastaneye de gidilmez.Yollar kapanırsa...Allah yardım etsin."
Zeynep "Doğuma beni de götür" dedi.
Lale "Onunda mı kursuna gittin?" diye şakalaştı.
"Olabilir... Sen beni çağırmayı unutma ." Gözleri kapanıyordu.
Ayşe "Uykun geldi.Ayakta uyuyorsun."
"Evet ; kusura bakmayın ben yatıyorum."Diyerek kalkıp odasına gitti.
Kızlar Bizde gidelim" Evden çıktıklarında kar bütün hızı ile yağıyordu.
Ali "Emine Anam ben bu gecede buralıyım."
"Yat oğlum; yat" diye yatağını yaptı. İyi geceler dileyip odasına gitti.
Zeynep sabah erken kalkamamış; çok yorgun bir hali vardı. Bir süre yatakta oyalanıp derin düşüncelere daldı.
Buralarda yaşam ne kadar zordu. Kızları, Ali yi düşündü." Kimdi?"Sonra yaşadıklarını düşledi. Metin i özlemişti. Sanki...sanki...sesini duyar gibi oldu.
"Zeyneb im" der gibi. Telefona baktı. Artık mesaj da gelmiyordu. Uzunca düşündü.
Kitapları geldi aklına; neredeyse on gün olmuştu geleli hiç ders çalışmamıştı .Artık kendine bir plan yapmalıydı.
Saate baktı; on olmuştu" Off! ne çabuk geçmiş zaman; geç kalmışım" diyerek kalktı.
Evde bir sessizlik vardı. Elini yüzünü yıkayıp mutfağa baktı. Kimseler yoktu.Oturma odasına girdi.
Emine hanım pencere kenarında oturuyordu
" Günaydın uyumuş kalmışım" diyerek seslendi.
"Olsun kızım; ne işimiz varki? "
"Yo ben böyle geç kalmaya alışkın değilim; ama burada düzenim bozuldu."
"Önemi yok kızım; hadi gel kahvaltı yap."
Zeynep çayını doldurup Emine Hanımın yanına oturdu.
"Sen nasılsın?" diye mavi gözlerine baktı. Artık ağlamıyordu bu güzel gözler.
Gülümsedi" İyiyim; sen bu köye Hızır gibi yetiştin kızım. Herkes sana minnettar. Geldiğinden bu yana hep iyilik yaptın.Allah senin de ne muradın varsa versin."
"Sağ ol Emine Anne Rabbim cümlemize iyilik versin ve yardım etsin.Yapacak iş var mı bugün?"
"Yok kızım. Niye sordun?"
"Hiç... sana yardım edeyim. Hep hazır yiyorum ya."
Yok yavrum yok sen düşünme ben ev işini çok seviyorum onlarla oyalanıyorum.
Bu küçük yerde ne iş olacak ki"
"Olsun yardım etmek istiyorum"
"O zaman Eliflere gideyim. Onu görmek istiyorum. Dün çocuklara bir şeyler aldım. Hem onları vereyim hemde biraz etrafı dolaşmak istiyorum."
"İyi kızım; zaten yapacak iş te yok."
"Senin istediğin bir yemek varsa söyle.hemen yapayım."
" Ben ne olsa onu yerim."
Emine hanım Zeynep in yanağını okşadı" Alçak gönüllü kızım benim."
O da elini tutup avucunun içini öptü" Emine Anam benim" diye sımsıkı sarıldı.
Uzunca öyle kaldılar.
Emine Hanım Zeyneb in gözlerine baktı. Siyah gözlerinin derinlerinde hüzün vardı. Nemli nemliydiler.
"Senin derdini bir bilsem... Sana yardım edebilsem kızım" dedi.
" Öyle düşünmeyin; ben iyiyim ve sizlerle çok mutluyum."
AYŞE KARAN
DEVAM EDECEK...
YORUMLAR
Ne güzel ince ince düşünüyor ve duyguları ne güzel yansıtıyorsun Ayşe annem...Sayfanda huzur var.Bu yazdıklaırn yarın hatıra kalacak. Torunların okurken ne kadar da mutlu olacaklar düşünsene..ç
Maşallah sana...
Çok sevgiler hürmetler. Öperim gözlerinden...
AYSE 09
evet bunları kitap halinde toplaya bilsem güzel bir hatıra olur diyorum
biliyormusun benim dizi ilim olacak romanlarım var öyle çok istiyorum ki onların gilme çekilmesini nasip
sevgimlesin güzel kızım sevgimlesin
Zeynebe acıyorum ben yine....
Ama Kamili de hiç sevmiyorum nedense:)
Hürmetle efendim...
AYSE 09
ne zeynebe acı nede kamile kız
adam çok iyi ya keşke herkesin öyle bir babası olsa
saygımlasın her daima