- 934 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BAĞ BOZUMUNDA (AR)SIZLAŞIP YOZLAŞAN DUYGULAR HOYRATTIR.
/Oysa namus elbiseli avuntusu kadardır
Kıbleye düşer yiter adamlığın gölgeleri/
YASEMİN00
Burada başlıyor işte kan donduran sancılı kıvranışlar. Hebalıklar ve yitirilmelerle gelen yitip gitmeler. Belkilerden düşmüyor can sızısı. İç üzere yürüyüşlerdir doğurganlığa soyunun. Adaba edep kesilen gecelerin kusmuğu sıvanırken sabaha, katrelerden dem alır hıçkırıklar, Koparılıp alınırken döşlerden yürekler, denklemler yapılır, toplanır çıkarılır ve sağlaması eşliğinde sonuca gidilir. Keşkelerin iz düşümünde belirsizlikler denk kurur ve yükler omzuna insanın onca vebali ve yükü... ADAMLIKTIR YA HANİ... ADAM OLANIN İŞİDİR YA HANİ...
Vurur alnından şiire düşen sızıntı düşleri. Şevkasızlığını kapatırcasına ilençlere sığınır ve hatta direnişler başlatır... Yıkılır duvarlar iniltiden ama o yıkılmaz, o çeliktendir... Sallar başını ıslak bir mendile doğru... Yüz görümlüğü utançlar ona göre değildir ya hani... Yüreğin belinden kırmızı kuşağı çözmüştür ya YÜZ AKIYLA gerisi fasa-fisodur... Acımasızlık fukarası salyalarını siler terli elleriyle. Sırıtır pis, pis… Binek atı genişliğinde şaha kalkma vaktidir ama her nasılsa essahtan utanır ve mahçupluğun kızıl şafağı yüzüne yansır...
Dikili taş mevsimine uçuşur çarşaf, çarşaf saf duygular... Kapıda nöbet tutma vaktidir arsızlığın. Geceye kan kokusunun çığırtkanlığına soyunanların sesi düşer, yarasa misali. Sesler birbirine girmiş, uğultudan kimin ne dediği, kimin ne yaptığı belli değildir. Bu devirde hala aynı düzene baş koyup, aynı zihniyete demirlenmiş köhne bir zikir… Bir mağara genişliğinde ve küf kokuyordu hala yürekler. Mahalleye muhtar kesilen bir havadadır çay sohbetleri, hezimetlerinden kan doğuran bekleyişler.
Alıcı kuş telaşında, göğüs kabartma yarışıdır gizliden, gizliye yaşanan. Yüz akı, yüz görümlüğü dönüşümünde uçuşan kelebekler gibidir. Kozadan çıkma savaşındaki iki tırtılın ürkeklikleri, utangaçlıkları, yeni kanatlarına alışma çabaları vakitsizliğin ve tez canlılığın sunağında çoktan kurban edilmiştir… ‘Astarı yüzünden pahalı’ bir gururun peşinde heyecanla bekleyişler çoktan başlamıştır.
Görmek şahit olmak, ar ve namusun boyun borcudur ya hani;
Yangından mal kaçırırcasına telaşla kapıyı yumruklayan bir el ve geceyi bıçak gibi ikiye bölecek kadar bet bir ses;
- Daha bitmedi mi işiniz? De haydin… Sizi bekliyıh…
Okuyan gözlere sevgi ve saygımla.
HÜZÜN ŞAİRİ; NİĞMET YILDIZ
Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.