- 1232 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hızlı okuma,"anlamaya" engel midir?
Bu soruya, bilgim,elimdeki kaynaklar ve yaşantımdan çıkardığım sonuçlar ışığında bir "anlam"bulmaya çalışacağım:
Yıllar önce Fransız dil uzmanları Manya DE LEEEW ve Eric De LEEEW(Dö löv okunuyormuş!)bir araştırma yaparlar:Bir grup öğrenciye bir parça okutup,beş saniye sürenin sonunda okudukları kelimeleri saydırırlar.Bunu bir kaç tekrardan sonra da,bir "değerlendirme"sınavı yaparlar.Hızlı okuyanların daha başarılı olduğu ortaya çıkmış.
Denilen şudur:Hızlı okuyanlar,ayrıntılara fazla "takılmayıp",önemli bölümlere yoğunlaşıyorlar.Yani parçanın kaymağını alıyorlar.Buna da "kaymağını alma tekniği"adını vermişler.
Yavaş okuyanlar ise,"anlayamam"kaygısıyla her şeyi hatta en küçük ayrıntıyı bile yavaş okuyorlar ki,bu durumda,"kehanet kendini doğruluyor"yani gerçekten anlayamamış olarak,korkuları gerçekleşiyor.
Burada şu denilmektedir:İnsanın göz yapısı da "kaymağını almaya"yatkındır.Bir yere baktığımızda "en iyi olanı"yani işin kaymağını alır göz.
Peki,hızlı okurken göz yorulur mu ?
Evet.
Yorulan gözün dinlenmesi için en rahat yol hangisidir?
Bu soruya da şu denilmektedir:"Avuç içi dokunma tekniği"kullanılmalıdır.
Bu teknikte,yorulduğunuz anda okumayı bırakıp,sağa-sola bakınız...Ve bir süre avuç içlerinizi fazla bastırmadan,gözlerinizin üzerine koyunuz.Avuç içinin sıcaklığı göz kapaklarını rahatlatmakta imiş. İlk anda bir ışık demeti gözünüzde çakacak,sonra da kaybolacak.On saniye sonra açıp,okuyun...Bu teknik,yani "avuç içi ile dokunma tekniği"görevini yapmış demektir.
Bunları ben yıllarca denedim ve uyguladım.Bana "yaradı."
Belki size ya da çocuklara da yarar.
Belki.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.