- 915 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MUSTAZAF(HİZBULLAH)-BDP(PKK)
Son günlerde meydana gelen olaylar, gizli-kanlı ellerin tekrar meydana çıktığını, açık bir şekilde gözler önüne sermektedir. Yüksekova’da öldürülen kardeşimizin kanlı ve derin güç-planlarının kurbanı olduğu, son derece aşinadır.
Yüksekova’da çıkan olaylarda, nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla vefat eden değerli kardeşimiz, Übeydullah DURNA’nın hayatına mal olan bu kurşunun, PKK-BDP tarafından sıkıldığı iddiaları özellikle de bazı Türk ajanslarında sıkça dillendirilmektedir. Oysa bu kurşunun aslında farklı bir yerden gelmiş olabileceğini de düşünmeden, böyle kesin bir dille basın yoluyla halkı galeyana getirmek son derece ahlaksız bir yayın anlayışıdır.
Bu kurşunun nereden geldiği, sorusuna verilecek bir cevap ise, şu cevap olabilir; bir ay önce Halil İbrahim ORUÇ kardeşimize sıkılan kurşun, nereden gelmişse, bu kurşun da oradan gelmiştir. Bu ihtimal de son derece yüksektir.
Nitekim PKK(BDP)’nin Hizbullah(Mustazaflar) üzerinde böyle bir dönemde çıkar elde etmesi, öyle bir plan içerisinde olma ihtimali son derece düşüktür. Ayrıca PKK’nin daha önce gerçekleştirdiği eylemleri, Hizbullah’a karşı olsun, devlet güçlerine karşı olsun, tüm kanlı eylemleri bile, hiç çekinmeden üstlenmiştir. Çünkü daha birkaç gün önce Kastamonu’da meydana gelen ve bir polis memurunun da canına mal olan eylemi, bir sonraki gün kendilerine yakınlığıyla bilinen birçok haber ajansında, “Kürdistan’da yapılan operasyonlara karşı misilleme eylemimizdir” diye göğüslerini kabartarak duyurmuşlardır. Fakat buna karşın, Yüksekova’da meydana gelen olayı üstlenmemeleri, bu yönde, aleyhlerinde çıkan iddiaları zayıflatmaktadır.
Seçim döneminde, herhangi bir taraf olmayan ve seçimde herhangi bir etkisi olmayan Mustazaflar’la karşı karşıya gelmenin BDP’ye hiçbir şey kazandıramayacağını hatta bunun aksine zarar vereceğini de düşünürsek, bu ihtimalin ne kadar aptalca olduğunu anlayabiliriz.
Bu nedenle, sonuç olarak şunu söylemek gerekir ki, bölge son derece uyanık ve çözümleyici mantığını kullanmak zorundadır, nereden geldiği belli olmayan bir kurşun, iki Kürt grubu karşı karşıya getirip sokağa dökmemelidir.
Tarafların sürü psikolojisiyle hareket edip, sokağa dökülmesi, son derece yanlış ve tehlikelidir.
Bölgede kurulan “Çadır” ve YSK kararının ardından bir türlü dinmeyen eylemler ve buna karşın, güvenlik güçlerinin bazı noktalarda yetersiz kalması ve ardından böyle bir planın gün yüzüne çıkması, tesadüf değildir.
Senaryo sahipleri evlerinde, çekirdek çıtlayarak bu filmi izlemektedirler?
“KÜRDÜ KÜRT’LE VURMA PLANIı” devrededir!!!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.