- 712 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ilkbahar sabahında
Tanrım, Tanrım
Sadece tülle örtülü penceremden gün ışığının içeri süzülmesiyle gözlerimi araladım yüzümde yeni güne günaydın dercesine gülücüklerle.Yani bugünde ölmemişim
hadi bakalım gün nelere gebe.İnsan oğlumu hayatı kendine zorlaştırır yoksa çıkmazlarmı hep gelir bulur insanları.
Ben yaşanmamış gençlik baharının aksine , inadına severim ilkbaharı ve gözümde kıştan bahara geçişi canlandırırım
bahar dallarında tüm renkler görünür beyaz, pembe, lila ,sarı ve diğer binbir renk cümbüşü ,dallarından sarkan sümbülün renginde topraktaki çeşitli Lalede.
Gül tabiki en nadide çiçektir, onu herkez sever ama benim gönlümde yatan ömrü kısada olsa Nisan sonu yada Mayıs ortası çıkan mis kokulu leylaklar.Espri de yaparım Arkadaşlara
bakın ben mastraflı değilimdir elbet dünyaya gelişimiz gibi bu gelişin insana biçilen ömrün sonuda vardır geri dönüşü olmıyan o yere gittiğimde sadece Mayısta ,senede bir gün gelseniz bana kucağınızda leylaklarımla, Yıllar evveli bir çalışma arkadaşım benden biraz daha olgun kişilikteki şahıs
bana hitaben demiştiki daha doğrusu birkaç cümle kendi kaleminden karalaması için verdiğim hatıra ,anı defterime hatırımda kaldığı kadarıyla şöyle hitapta bulunmuştu bana
HÜLYA
İLKBAHAR, YAZ SONBAHAR, KIŞ. sen bu mevsimlerden İLKBAHARI yaşıyorsun henüz.
Tüm yaşamın İLKBAHAR tazeliğinde geçsin.
Bende diyorumki tüm insanlar Baharlarının kıymetini bilsin iyi değerlendirsinler onu yoksa giden gençliğin ardından İKİNCİ BAHARI bulmak zor.
HÜLYA
7 MAYIS Cumartesi 2011
YORUMLAR
hülya hicran
ben pcyi bu edebiyat defteri sayfasını keşfettikten sonra öğrenmeye başladım zaman zaman aksatıyor siz dostlara iadeyi ziyarette gecikiyorum
yada yanlış yerlere basıp yazı cevaplarımı yollarken nasıl beceriyorsam ya kendi adresime yolluyorum ya yanlış yöne, zaman tanırsanız sırasıyla sayfanıza göz atacağım
hoşçakalın