- 549 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir beni söyle bir de kendini- ARDAHAN ÖYKÜLERİ-179
Dükkanını kara kara süzdü. Onsene sonra n’olur, ne biter, akıl kestirmeye çalıştı. Mostra tutacağına tutmayacağına pek olasılık vermedi.
Dükkan’a onsene sonra yeni gözlerle süzerek şimdiye dair hükümler ileri sürdü. Beyninde yeni şeylerle; eskiye ait düşündü. Vallahi her iki tahlil de havaiydi. Anha minha; boş şeyler.
BİR BENİ SÖYLE; BİRDE KENDİNİ.
Dükkancıya akıl vermek gibi olmasın. Bir akılda ben verem.
El elden üstün demişe herif.
Bu herif kimdir?
Nedir?
Neyin neyidir?
Ben çocuktum. Ardahan da:
Herif demiş!
Herif demeli!
Herif figürü üzerinden örnek verme hele devam eder.
Kimler ölmedi?
Deli Behice öldü.
Kadim öldü.
Herif hele ölecek.
HELE HELE NİNNAYI
Zengin adamdır. Dağ’a celep sürer her sene. Bülbülanı kiraladı evvelce. Şimdi Hanak Dağlarına tosun, öygüralan sürer. Yüze yakın tosunu dağa, yaz sonuna, otlar ve iner.
Çobanlar güneşin mızraklarıyla kavrulur. Paralarını top eder cebe indirir çoban.
Kangal köpekleri celebin çadırı etrafında, yayımda nöbetleşir. O kadar da yal yer.
Masraf hırtege dayandı. Canlı hayvan tüccarı dize geldi; fırıncıya borç takmış. Sokakları değiştiriyor, o caddeden caddeye gizlenerek yürüyor... Nakiti elindeki avucundakiydi... Seleyi suya vermedi? Tosunları satacak... borcunu ödesin. İpek bohçası kolunda ama mal satılsa bir.
Tosunu sürdüğü dağ, yoz malı, havasıyla suyuyla, köpekleri, tosunları elinde kalırsa!
Orası: Baş ve öbür baş ucu pislik değenek işte.
İnsan hiddetlendi mi felaket oluyor. Tüccarlar Millet Bahçasında bankta oturuyor. Gizgili gizgili konuştular. Hırhız bile bu tebdirle konuşmaz. Çıldır Dağlarına yoz malı süren adam arkadaşının kulağına, iç orta kulağın duyacağını tısladı. Ben de birşey duymadım. Yazardan dahi sakladılar.
Gizlin tutan, aşikar doğum yaparmış.
Foyaları çıkar!
Günahlarını almeyem.
Yazuktur bunlara:
Allahın kulu değil mi?
Bunlar kardaşımın toyunda oynamıştı!
Kapı komşuyduk: Yüzyüze bakar idik...
Hakkın divanında...
Varınca yarın divana hakkın ister Süleymandan karınca.
Tosun’a alıcı gelmiş. Başak Oteldeymiş, dediler: " Ankaralı mı?" Kimse duymasınmış, tıslamış arkadaşının orta kulağına. O imiş, o sırrı sukütu derbeyan eylemişler kendiaralarında.
Ben de Allah korusun başka birşey anladım. Yok Ağabey o dediğinden olmaz. Mümkün mü bunların yaşları çağları müsait değil o güman ettiğine, şeye.
BİR BENİ SÖYLE BİRDE KENDİNİ!
Çok gizlidir ibareli fısıltı: Ankaralı tüccar’mış tosun toplarmış. İki kafadar kimse duymasın diye pıcıldarmış. Allah razı gelmedi ya. Bunlar malı adama senetle verdi. Seneler ertelendi ertelendi hele gelecek tosunların para.
BİR KENDİNİ SÖYLE BİRDE BENİ!
YALÇINER YILMAZ
14-04-2011
GEBZE
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.