- 663 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Darwinizm Putunu Kırmak Neden Önemlidir? -I
"Neden evrim teorisi bu kadar önemli?" gibi sözlerle, yapılan fikir mücadelesini kendilerince küçümseyen ya da "artık Darwin’e kimse inanmıyor, o nedenle bu konuda çalışmak gereksiz" diyerek önemsemeyen birçok insana rastlarız. Bu sözler gerçek dışı mantıklara dayanır ve çoğu zaman inananların Darwinizm ile mücadelesinin hızını kesmeye yöneliktir. Bu gibi iddialar, gerçekte Darwinizm ile fikir mücadelesinden kaçmanın bahaneleridir.
İnsanların bu mazeretlerin ardına sığınmalarının sebepleri nelerdir?
En önemli sebep, bilgi yetersizliğidir ve bu nedenle evrim teorisine duyulan korkudur. Darwinizm’in bilimsel delilleri bulunduğunu zanneden insanlar, bu fikir mücadelesinin bilime karşı yapıldığını zannediyor olabilirler. Hatta bazı kişiler bilimin evrimi ispatladığını, evrim konusuyla ilgilenecek olurlarsa etkilenip inançlarının zayıflayacağından endişe ederler. Bunların tümü çok gereksiz korkulardır. Çünkü bilim, evrimin bilim dışı olduğunu göstermiştir. Son yıllarda ortaya çıkarılan her yeni bulgu, evrim teorisinin bir yalan ve aldatmacadan ibaret olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yaratılış ise apaçık bir gerçek olarak ve tüm kanıtlarıyla gözler önündedir. Bilim, tüm evreni Allah’ın yoktan yarattığını, evrim teorisinin ise bilimsel hiçbir değerinin olmadığını açıkça kanıtlamıştır.
Bütün bu gerçeklere rağmen materyalist güçlerin denetimindeki medya ve akademik kaynakların telkinleri öylesine etkilidir ki, evrim teorisi bir tabuya dönüşmüştür. Evrimi inkar etmek hatta eleştirmek, bilimle çelişmek gibi gösterilir.
Batının popüler bilim dergileri ve onların yerli taklitleri, insanların evrim teorisini benimsemesi amacıyla yapılan propogandanın öncüleridirler. Bilimsel kaynaklar, ansiklopediler ve biyoloji kitaplarının bu konudaki rolü de görmezden gelinemez.
Eski bir evrimci olan Douglas Dewar, evrim ile medya arasındaki önemli ilişkiye şöyle dikkat çeker:
"Evrimcilerin basını ele geçirmelerinin önemini pek az insan kavramıştır. Bugün pek az dergide evrim teorisini reddeden makale çıkar. Hatta dini dergilerin bile birçokları, insanın hayvan soyundan geldiğini kabul eden modernistlerin elindedir... Genel konuşursak bütün gazetelerin yazı işleri müdürleri, evrimi ispat edilmiş bir olgu olarak bilmekte ve teoriye karşı çıkan herkesi de cehalet ve delilikle suçlamaktadırlar... Yayınevleri, yürürlükte olan bir teoriye karşı çıkıp da üzerine hücumlar toplayacak veya rağbet görmeyecek bir kitabı basmazlar... Böylece halk, meseleyi tek yönlü olarak öğrenir. Normal bir insan, evrim teorisini, yerçekimi kanunu gibi ispat edilmiş bir gerçek olarak bilmektedir." [1]
İnsanlar yıllarca bu telkinler nedeniyle Darwinizm’in bilim olduğunu zannettiler. Darwinizm’le mücadelenin de bilime açılmış bir savaş olduğunu düşündüler. Oysa Darwinizm’in ideolojisi, yukarıda da belirttiğim gibi, Allah’ın varlığını ve yaratışını inkar üzerine kurulmuştur ve savunulma amacı yalnızca Materyalizm’e bir dayanak sağlanmasıdır. Darwinizm, Rabb’ine karşı sorumlu olduğunu insana unutturmak ister. Rastlantıların eseri olan bir çeşit hayvan olduğunu telkin eder ve insanı orman kanunlarına göre yaşamaya yönlendirir.
Darwinist felsefenin 150 yıldır insanlığa verdiği zararı bilmemeleri nedeniyle, yapılan fikir mücadelesinin ne denli hayatî olduğunu insanlar anlayamıyor olabilirler. Evrim teorisi konusunda yeterince bilgi sahibi olmayan ya da detaylarını incelememiş olan insanlar, Darwinizm tehlikesinin bilincinde değillerdir. Oysa insanlığa yıllardır kan, gözyaşı ve acılar yaşatan sosyal sorunların ve ahlaki dejenerasyonun temelinde evrim teorisi vardır.
Yıllardır insanlığı mutsuzluğa sürükleyen ve milyonlarca masum insanın ölümüne sebep olan komünizm, faşizm, ırkçılık, kapitalizm kaynaklı savaşlar ve bugün de süren terörün asıl kaynağı Darwinizm’dir. Teorinin dayattığı çarpık iddialar, öldürmeyi, köleleştirmeyi ve sömürmeyi, insanların adeta bir ’doğa kanunu’ olarak anlamalarına sebep olmuştur. Bu yüzden zayıf, güçsüz ve hasta insanların yok edilmesi, güçlü ve zengin insanların ise üstün konumda olması gerektiği insanlara doğal gelmiştir. Darwinizm’e göre, doğada acımasız bir yaşam mücadelesi, güçlünün güçsüzü ezdiği ve sonunda güçlünün hayatta kaldığı bir çatışma vardır. Darwinizm’i benimseyen söz konusu ideolojilerin mensuplarınca toplumda bir sınıf çatışması oluşturularak, insanlığın gelişip, modernleşeceği zannedilmiştir.
Bugün dünyada milyonlarca insan, açlık çeker, zulüm görür, haksızlıklara uğrar ve yurdundan sürülürken, insanların büyük çoğunluğu bu zulme duyarsızdır ve kendi dünyevi çıkarlarını gözetir. Darwinizm, verdiği telkinlerle bu acı, kan ve gözyaşının sona ermesi için insanlarda bulunması gereken vicdani yükümlülük duygusunu köreltmeye çalışır. İşte bu nedenlerledir ki, öncelikli yapılması gereken Darwinizm’le fikir mücadelesidir. Terör, yoksulluk, ırkçılık, adaletsizlik ve ahlaki dejenerasyonla mücadelede başarı, bunun ardından gelecektir.
Devam Edecek...
Haber Vaktim
Kaynaklar:
[1] Douglas Dewar, İnsan: Özel Yaratık, s. 103-104
YORUMLAR
Değerli Türker ..
Yazılarınızı takip ediyor ve faydalanıyorum.
Bazen zaman planlamamdaki sarhoşluk sebbebiyle yorum yapamazsam da ...okumayı ihmal etmiyorum.
"Topraktan gelip toprağa giden yolculardan biri olarak...Darwin teorisine kısmen inanıyorum. Maymuna döndürülen kavimler olduğuna inanıyorum. Ancak İnsanın Maymundan gelmiş olabileceğine en az Darwin kadar inanmıyorum."
Ahirette "keşke maymun olsaydım" diye yalvaracak taifeye katılmamak ve karışmamak için " "Eşhedu en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden âbduhu ve Resuluhu." diyerek saygı ve selamlarımı sunuyorum.