- 626 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YABANCI ÖĞRETMENLER GELMELİ!
Yabancı öğretmenler gelmeli.
İngilizce öğretecek yabancı insanlar mutlaka gelmeli.
Küreselleşen yerkürede internet gelmesin, otomobil gelmesin, cep telefon gelmesin deme hakkımız mı var.
Müzik gelmesin. Gazete gelmesin. Konser vermeye sanatçı gelmesin. Sporcu gelmesin. Antrenör gelmesin. Doktor gelmesin. Öğretmen gelmesin.
Bizim öğretmenler Almanyada çalışsın. Amerikada öğretmenlik yapsın.Onların öğretmenleri bize gelmesin. Ne olur olur, rekabet doğar. Kimin ne kalitede olduğu ortaya çıkar.Çıkarsa o olmaz. Öyleyse kimse gelmesin gitmesin.
Ekonomi gibi eğitim dünyası, sanat ve kültür dünyası aynıdır. Rekabet serbest rekabet olmayınca kötü para, mal, ürünü kıyaslayamadığınız için karşıtı, iyi ürünü bilemezsiniz. Değil ki tahayyül bile edemezsiniz.
İyi ürün diye bir algın dahi olamaz.
Niye böyle olsun?
Şu bir... bir gerçekki; Serbest piyasada herkes ortaya ürününü koyar. Rakipler biribiriyle yarışır. Talepkar hem haketdiğine erişir.
İnsanlık seviyesi evrensel yükselmede kendine değer biçer. Açıklık herşeyden evvel ortaya çıkar. İyi öğretmen kötü öğretici seçilir, ayıklanır enazından. Uygarlık kazanır.
Şöyle bir mekanizma olur mu? Ürünlerin iyisi kötüsü olmaksızın hepsi iyi olsun.
Yabancı öğretmen gelsin ki değer skalasında herkes kendini görebilsin.
Her sene okul öğretmeniyle sözleşme yaparak. Yatay bir murakabeyle yarışma ederek öğretmen için çalışma motivasyon dizgesini kurar.
Biz de ise öğretmen memur olduğundan ömür boyu artık kalitesini ve ne yaptığını kimse sorgulayamaz.
Amerika da, Avrupa da verimlilik ölçümüne göre sözleşme yapılır veya yapılmaz. Performansa dayalı yarışma yüzünden öğretmen kendini yetiştirmek zorunda kalır. Okur-yazar, inceler. Mesleğinde yükselmeye bakar.
Norveçte kültür dünyasına öğretmenlerin yazdığı kitap sayısı yönverir. Ne yazık ki bizde son otuz yıldır öğretmen kesiminden kitap yazan, yazar, sanatçı çıkmamıştır.
Bunun sebebi rahatlık mı?
Evrensel meslek zorluğu olmayınca ülkemizde. İnsanlar doğal olarak: Rahatlığa yöneliyor.
Eğer mesleki evrensellikte bir yarışma sistematiği kurmuyorsanız. İş netice olarak. Performans zayıflığında olan öğretmenlere değin gelir dayanır.
Dünya da en kötü İngilizce bizde öğretiliyor. Bunu dünya alem biliyor. Marifet şu mu olmalı? Bu realiteyi saklayalım. Bu mu olmalı!
Bakanlığın getireceği kırkbin öğretmen ki inşallah doğrudur.
Bizim ingilizce öğretmenlerin yanısıra diğer öğretmenlerinde yarışmaya katılmalarını sağlayacaktır.
Fazlalıklarımızı, eksikliklerimizi görme imkanımız olacaktır
Evrenselleşmede imkan hasıl olacağından. Temas etmenin ardından bizden bir iki sene içerisinde dışarıya öğretmenler ihraç olmaya başlayacaktır.
Bunun neresi fena anlamış değilim.
Böyle böyle... eğitim pazarında... inşaat, otomobil ve spor gibi yer almaya başlayacağız.
Karşı çıkma için fikir öne sürmeden önce araştırma yapmak lazım.
Bakanlığın bu kararına gözü kapalı karşı çıkmıyorum. Araştırarak fikirle gözüm kapalı: EVET! diyorum!
yalçıner yılmaz
25-03-2011
gebze
YORUMLAR
haklısınız..
arabistandan arapça öğretmenler,irandan farsça öğretmenleri,çinden çince öğretmenleri ithal etmeliyiz..hatta en çok da çinden ithal etmeliyiz.zira orada emek oldukça ucuz..
çok yerinde tespitlerinizden dolayı sizi kutluyorum sayın yazar.
yalciner17
Sayın Hanımefendi: Çağdaş Türkiyenin eğitim ilşkisi Arabistanla, Çinle, İranla bulunmamaktadır. Yoksa bilmiyormusunuz.
Avrupa Birliği ve Batı ile ilişkisi olan Türkiyenin uygar batı standartı ile hareket etmesinin ne mahsuru var. Batıda hiç bir ülke yabancı ülkelerden öğretmen, asker, milletvekili almaktan imtina etmez.
Bizim Türkler avrupada asker, polis, belediye başkanı, milletvekili olmaktadır.
Fakat Türkiyede doktor ve öğretmen sektöründe bu mümkün olmayınca tembel insanlara gün doğmaktadır. Ben 25 senelik öğretmenim.
Rekabetin mutlak olmasına inanıyorum.