- 735 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sosyal Paylaşım
Her şey "What’s happening?" sorusunun cevabı için. Ne oldu gerçekten? Görüldüğü gibi, cevaplarımız bile soru içeriyor. Çünkü kimse tam olarak emin değil ne olup bittiğinden. Hepimiz arzu ve isteklerimizin peşinde bir şeyler bulma umudunda.
Kimi zaman bir şarkıya takılıyor kimi zaman bir dost gülüşünde kayboluyoruz. Onlar da emin değil bizde ne olup bittiğinden. Bir takım şifreler saçıyoruz etrafa, sonra onları toplayan da biz oluyoruz kendi ellerimizle.
Severiz ve onu ’hiç kimselerle’ karşılaştırırız. ’Hiçbir şeylerle’. Mümkünmüş gibi, ’her şeye’ gider gelir, ipin ucunu tüm olmazlara bağlar geri getiririz. Dolayısıyla ilişkileri yumak haline getirir işin içinden çıkamayız çokça.
"Bir şeyler yazmalıyız"dır. Beklentilere cevap vermeliyiz. Çünkü "sosyal medya" için yaşamasak da sosyallik için yaşarız. Rolleri severiz, benimseriz, reddederiz. Bir şeyler yapmalıyız’dır, içimizden öyle gelir. Nedense.
Kendimizi beğenmekle beğendirmek arasında ilmek dokuruz. İnsanız deriz. Kimse sorsun sormasın mantığımız hazırdır cevapları vermeye. Duygularla çatıştığımızda ise nefessiz kalırız. "Hey what’s happening" dostum?
Bir şeyler verme gereği duymadan "çok şey" beklentileri doluyuz. Sonra. Yaşam "doluyuz". Şikayet etmek için! Bu şeyler, incir çekirdeği midir, fındık kabuğu mu bilemeyiz. Olsun bitsin bir şeyler, yoluna girsin her şeyler. Değil mi...
Sosyal paylaşımı "istersem paylaşırım"a çeviririz. Kapıya "tık tık" vursalar da açmayabiliriz. Özgürlükten kâm aldık ya güya! "Bana ne" açmadıysam değil mi ya.
Her şey içimizle ilgili galiba. Kalp midir, beyin mi, el mi göz mü bilinmez. Bildiğimiz şey, durduğumuz yerde duramıyor, bu azlarla yetinemiyoruz...
ZF.
Not:
What’s happening? = Ne oluyor?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.