- 725 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kendimizi Keşfetmek
İnsan yüz kapılı bir saray’a benzer.Her kapısında çeşit,çeşit güzellikleri vardır.Bu güzelliklerden yararlanmamızın yolu ise;kendimizi keşfetmek yolunda arayışa girmemizdir.Bu arayışa girmemiz,hayata bakış açımızla değer kazanır.
Biz hayatı nasıl bilirsek,hayattan o denli muamele görürüz.Mesala bir insan yaşadığı dünya’nın çilelerden,dertlerdem ibaret olduğunu düşünürse,hayat o kişi’nin düşüncesine göre öyle bir ortam hazırlar.Aslında hayat hazırlamaz,insan düşüncesiyle kendisine böyle bir ortam oluşturur.Genelde insanlarbu olay olmasaydı hayatım böyle olmazdı,gibi boş düşünceler içerisinde bocalanıp dururlar.Aslında hayatımızın biçimlenmesi yaşadığımız kötü olaylardan çok bu olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerle şekillenir.İnsanların bir kısmı doğumundan ölümüne kadar ki evrelerde hep eğlence,rahat,huzur gibi günübirlik zevkler peşinde koşar.Manevileşmeyi sadece aşk,şarkı,menfaat dostlukları...gibi duygularla kısıtlar.Acaba biz bu zevklerle nereye kadar gidebiliriz? ki, en son kabir kapısına kadar arkadaşlık eder bu zevkler bize, peki sonrası! sonrası ebedi bir azap.Biz bir bir bedeniz,ruhunu arayan ve kendini keşfetmek üzere dünya’ya sürülmüş olarak bulan bir beden.Belki formalite içabı bir ruh sahibiyiz,ama o ruhu besleyen manevi duygulardan yoksunuz.En şaşaalı gülüşümüz bile ruhumuzun ağlamasını örtemiyor.İnsanlar yaşadığı evrendeki uzayı bile keşfetti ama en yakını olan kendi ruhundaki güzellikleri keşfedemedi.Bu bizim maddeye olan zayıflığımızı gösteriyor.Maddeye her insan’ın ihtiyacı vardır ama gereğinden fazla alındığında uyuşturucu gibi sarhoş eder insanı.Manevi duygularımızı köreltip,gaflete dalmamıza neden olur.Maddeyi sevdikçe maddeleşiyoruz,bizi insanlaştıran özelliklerden yoksun kalıyoruz.
Her insan bir profesör gibi olmalıdır,kendini keşfetmek yolunda.Bu profesörün en önemli görevi ise;kendi ruhundaki güzellikleri keşfetme arayışına girmesidir.Başka alternatif yok! ya ruhumuzun güzelliklerini keşfedip,insan olma’nın verdiği lezzeti tadacağız Böylece ruhumuzun açlığını dindireceğiz.Ya da madde’nin içerisinde eriyerek benliğimizi kaybedeceğiz,hayvandan daha aşağı olacağız.Ama insanlar hiç bir zaman ümitsizliğe düşmemelidir,bu konuda.İnanma’nın en cezb edici özelliği inandıklarımızı görmektir.Bende bundan dolayı inanıyorum ki maddeyle olan savaşında kazanan taraf insanoğlu olacaktır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.