- 525 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
O SAVAŞI HER GÜN YAŞIYORUZ!
Bir 18 Mart’ı daha geride bırakıyoruz. Yine geçmişin hüznü, duygularımıza kement atan 254 bin vatan evladının acısı, düşmana geçit vermeyen boğazlara hakimiyetimizin gururu…
Bir tarafta, kaybettiğimiz insanların arkada bıraktıkları tamiri imkansız ıstırap, öbür tarafta, düşmana geçit vermeyen kahramanca direncimizin hikayesi.
Peki, 1915’te geçit vermediğimiz düşmana birkaç yıl sonra kapılarımızı nasıl açtık? Onlar bu defa ellerini kollarını sallayarak nasıl boğazlara geldiler ve ordumuzu terhis edip, iktidarımızı elimizden almaya kalktılar?
Meselenin bu tarafını pek düşünenimiz olmuyor. Aslında 18 Mart, bu yönde bir kendimizi sorgulamaya kapı aralamalıydı. Ölenleri elbette unutmayacağız, onlar bizim gurur abidelerimizdir. Onlar şerefemizin ve kahramanlığımızın anıtlarıdır. Onların kanı bizim gözyaşımızdır… Bunu tartışmak bile olmaz, olmamalı da. Ne var ki, o gün 254 bin vatan evladının hayatına mal olan direncin bugün kırılmış olması, hatta bugün, hemen her gün “Çanakkale Savaşları”na benzer ama çok gizli, sinsi, sindirici ve hatta çökertici savaşları yaşıyor olmamızın muhasebesini niye yapamıyoruz?
Artık düşman topuyla, tüfeğiyle gelmiyor. Yaygın propaganda araçlarıyla üstümüze çörekleniyor!..
Milli duyarlılığa sahip olmak, millet olmamızın ilk şartıdır!.. Karamsar olmamak gerektiğine inanıyordum ama, ümitvar olabilmek için de yürek ferahlatıcı tablolar göremiyoruz… Bakınız mesela, birkaç gün önce, 14 Mart Tıp Bayramı’nda doktorlar ve doktor adayları bir yürüyüş yaptılar. O grubun içinde elinde “İbni Sina’nın İzindeyiz” diye bir levha yoktu ama, “Che Guevera’nın İzindeyiz” diye bir pankart taşınıyordu. İbni Sina’yı dünya tıp camiası, gelmiş geçmiş en büyük doktor olarak görürken, Che, bir ideolojik grubun simgesinden ötede bir şey değildi. Onu taşıyan şahıs ya da onun taşınmasına o grubun içinde izin verenler korkunç bir ruhi çözülmenin işaretini vermiyor muydu?
Unutmayalım, bir millet, bir milletin genç nüfusu, bir milletin düşünen kafaları, milli duyarlılıktan uçaklaştıkça, düşmanın tuzağına yaklaşacaktır. Hiçbir ülkenin insanı, senin meselene senin gibi bakmaz. Hiçbir ülkenin yöneticisi, senin onurun, senin hatırın ve hatta senin çıkarın için kendisinin çıkarından fedakarlık yapmaz. Çağdaşlaşmayı, Batılılaşma olarak algılayan dar kafa, bizi hürriyetimize değil, köleliğe sürükler. Bunun içindir ki, çevremize ve karşımızdakilere bu dikkat noktasıyla bakıp ona göre meselelerimize yönelmeliyiz. Unutmayalım, bize bizden başka dost yoktur!..
MUHSİN İLYAS SUBAŞI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.