BEN İLE SAVAŞ DURUMUM...
Yine özleme yakalandım. Yine gurbetlerdeyim. Yine tek başıma hayatla mücadele etmenin derdindeyim...
Bu dert, her saniye başka bir dertle dost oluyor. Dertlere söz geçirememenin acizliği öyle büyük ki...
Dünya döndükçe omuzlarıma binilen yükler de çoğalıyor. Hayat, rahat yüzünü benden esirgiyor. Hayat, zahmetlere katlan diyor bana. Hayat, bir çember sınırlığındaki özgürlüğü bana çok görüyor. Oysa hayata hayatım boyunca küfrettiğim, onu sevdüğüm, onu kirlettiğim yok...
Beni tam anlamıyla dinleyen yine EDEBİYAT oluyor. Romanlar yalnızlığımı paylaşıyor. Şiirler yanı başımdan gitmeyi hiç düşünmüyor. İlham perileri başıma musallat olkatan son derece hoşnutlar. Neden olmasınlar ki?..
Kalbim kimseyi acıtmadı ki bu yaşıma kadar. Yaşımla sorunum yok. Onunla da uyumluyum. Ancak zaman kavramı ter yüz ediyor aklımı. İstemediğim vakitlerde, hızlı akıyor; istediğim hallerde kaseti aheste aheste ileriye sarıyor...
Ve bazen de zamansız kaldığımı düşünüyorum. Ne bir yere ait, ne bir tanıma karşılık olduğumu hatırlıyorum o demlerde. O anlarda sanki kayboluyorum. Sanki üzeri üzerime gelen yabancı, yalancı, yamancı yaratıklar üşüşüyor...
Ve istanbul... Ve askerliğim... Ve şafak saymalarım... Ve özgürlüğe aç adımlarım... Ve çok uzaklarda kalan Mardin’im... Ve kalabalık bir şehirde bulunmanın hem şanslılığı, hem şanssızlığı... Ve koca bir BEN...
Ben ile savaş durumum bitmeyecek anlaşılan...
..................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
15 Mart 2011,,,11.31
Kadıköy-İSTANBUL
ŞAFAK: 061-Tranbon-
YORUMLAR
Hiçbir zaman tek başına değilsiniz, değerli dost. Bilin ki bizler de sizinle birlikte askerlik yaptık. Her anınızda yanınızdaydık. Hoş bir seda olarak kalacak bu günleriniz. Oğlum her askere gidene diyordu ki " Keyfini çıkart, iyiliklerini gör. Madem ki o zamanları yaşayacaksın, keyfini çıkart."
Sevgiler, selamlar.