Bir Günlüğüne Yine Çocuk Olmak
Güzel ve güneşli bir gündü yine Mersinde...bir pazar günü ve ben gene sahil yollarında arkadaşımla yürümekteyiz.dalmışısız konuşmaya ve bir sesle irkildim ağabey ağabey bilyelerimizin üstüne bastınız.. bilye mi ? dedim arkadaşıma dönerek
yerde 5-6 tane bilye dizilmiş ve küçük çocuklar ellerindeki bilye ile vurmaya çalışıyorlar dizili bilyeleri eskiye döndüm birden hatırlarım da bizim poşetlerde bilyelerimiz olurdu..en değerlisi kemik bilyedi bembeyazdı kullanmakta çekinirdik ya ütülürsek kaygısıyla pek oyuna sokmazdık ve o gece eve asık suratla ya da elimizdeki ganimetlerle dönerdik eğer kış ayındaysak odun sobasında kestane kokusu gelirdi yaz ayındaysak masalarda soğuk hoşaflar...futbolcu kartları vardı elimizde kavga etmezdik ya da birbirimize ayrı takımları tutuyoruz başka renklere sevdalıyız diye dışlamazdık biz arkadaşlığımıza daha bağlıydık kola kutularını ezer top yapar,iki tane taş bulur kale yapardık ve malum spor ayakkıbımız hemen eskirdi ama mutluyduk samimi bir ortam vardı.yılbaşı günlerinde bütün aile bir araya gelir tombala oyanırdı parasına..kazandığımız parayla şemsiye çikolata alırdık ya da arap kızı resimli sakız.soruyorum kendi kendime neden hala özlem duyuyorum geçmişe yoksa yalnızlık mı beni bu kadar yoran ya da yazdıran ya da o mahale aralarında unutulmuş çocukluğum mu ? hep nasihat verirdi annem babam büyünce anlarsın bu çocukluğunun değerini evet anne,baba ben büyüdüm ve gerçekten anladım,gerçekten gerçek bir çocukluk yaşadım ama neye yarar ki büyüdüğümü anlamak siz yanımda olmayınca.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.