Hayatta Hiç Kimse Beni Annem Kadar Sevmedi
Bunu 55 yaşında bir adam söylüyordu. Duyunca oldukça hüzünlendim, ’ya baban?’ diye soramadım.
’Eşin ve çocukların?’ dedim,
’Onlar da sevmedi, onlarınki mecburiyetten.’ dedi. Maddi gücünün farkındaydı.
Küçükken geçirdiği bir hastalık sonucu bacağında yürümeyle ilgili bir problem oluşmuştu. Bu durum rahatsızlık vermekle birlikte günlük yaşamını engelleyecek türden değildi. O yüzden bunu hiç dert etmemiş ve üretmeyi ilke edinip zincirdeki halka olmayı başarmıştı.
’Hayatta istediğim herşeyi elde ettim ve ederim, hayatımdaki kadınlar da buna dahil.’
Azmine dikkat çekti. Bu günlere çok zor geldiğini nelerle karşılaşıp zorlukların üstesinden geldiğini anlattı. Kendine inanılmaz güven duyuyordu. Belki de bu güven sayesinde ayakta kalmayı başardı.
Buna çalışma ve üretim de eklenince bu günlere geldiği anlaşılıyor. İnsanın kendine güvenmesi elbette güzel bir duygu.
Acaba hayat gerçekten bize istediklerimizi mi veriyor yoksa bizimle dalga mı geçiyor?
Hiçbir ilim, İNSAN’ ı tam olarak çözebilmiş değil. Hayatı da çözümleyebilmiş değil. Sadece teknolojik imkânlar kullanılarak olasılıklar üzerine varsayımlar yapılmış.
Çünkü hayat bir matematik değil. Hayatın, ’pi sayısı’ diye bir formülü yok.
Sayamayacağımız kadar çok soru varken cevapsız sorular çoğunlukta. Hiç kimse cevapları bilmiyor. Hatta kaç soru var onu bile bilen yok.
Beynimizin çok azını kullanabildiğimizden midir yoksa kullanamadığımız diğer yarısını kullanma formülünü bilmediğimizden midir bunu da bilmiyoruz.
Çok insanca bir cevapla yetiniyoruz, ’herşeyin cevabı yok’
Gerçekten de yok. Anlam veremediğimiz istem dışı öyle olaylar yaşıyoruz ki... Yaşadığımız bu olaylar gerçekleşsin diye bir çabamız olmadığı gibi önlemek için de yapabileceğimiz hiç birşey yok.
Neyle, nerede, ne zaman ve nasıl karşılaşacağımız belli değil.
Bunun adı, ’kader’ olabilir mi?
’Kadere inanmadığım halde bazı olaylara kader diyesim geliyor’ demişti bir dostum.
Bence kesinlikle, ’kader’ diye birşey var. Gizli bir güç sanki.
Kader kime şikâyet edeyim seni bilemem...
YORUMLAR
Kader var...
Ve çok mükemmelleştiriyor insan yaşamını...
Manalandırıyor...
Anne sevgisi mi?
Annelerinki sevgi ile açıklanacak bir duygu değil...
Anne tutkusu denirse..
Anne aşkı..
Ahan oldu.
KArdeşim vefat edeli 62. gün...
Annem 62 gündür ilk günü yaşıyor..
ikinci güne taşıramadı gözyaşlarını...
Anne ...
O başka.
Orda dur.
O değil de...
Allah cennete koysun bütün anneleri...
Esma KAHRAMAN
Sevgiler Sayın Yazarım.
"’Hayatta istediğim herşeyi elde ettim ve ederim, hayatımdaki kadınlar da buna dahil.’ Bu sözü bir tek kişi söyleyebilir; 55 yaşında, bacağında ki sorundan ötürü yaşama farklı bakan, annesinden başka hiç kimsenin o'nu sevmediğine inanan biri.
Sevgiler farklıdır. Anne, elbette ki sever çocuğunu. Ama bir kadının sevmesi farklıdır, bir erkeği. Bir anlam farklılığı var. Anne gibi sevmek / sevgili gibi sevmek...Sevgili; anne gibi sevemez...Anne; sevgili gibi sevemez... Çok farklı sevgilerin karşılaştırması olmuş. Bence çıkış noktası yanlış...Anne mi arıyor? sevgili mi arıyor? Kader & Hayat farklı şeyler... Ne olduğunu, ne istediğini bilmek, farklı... Anlatmak istediğimi kendim anlamadım. Umarım siz anlarsınız. Ama bir karmaşa var. Farklı konular karışmış...gibi...
Sevgiler, selamlar.
Esma KAHRAMAN
Bacağındaki engel boğuştuğu yalnızlık kaderim mi diye yaşadıklarını sorguladı.
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
Eser Akpınar
Esma KAHRAMAN
’Hayatta istediğim herşeyi elde ettim ve ederim, hayatımdaki kadınlar da buna dahil.’
Böyle bir düsünceye sahip olan bir adamin duygu ile nekadar alakasi olabilir ki.
Sevse sevse haliyle bir annesi sever.
Kadere inanirim bencede kader diye birsey var.
Bazi gelisen kötü ya da iyi olanlarin sonucunu kadere baglarim sahsen.
Güzeldi yine her zamanki gibi yüregine saglik
Sevgilerimle
Esma KAHRAMAN
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
hicbitmez
’Onlar da sevmedi, onlarınki mecburiyetten.’ dedi. Maddi gücünün farkındaydı.
Ben bir erkek olsam bilsem ki benimle mecburiyetten yasiyor bir bayan
bir saniye dahi onunla ayni cati altinda kalmazdim.
Isterse cocuklarim olsun.
Maddi gücü burda da kullanabilirdi yani her tür yardimda bulunabilirdi ki kabul de ederdi mecburiyetten yaninda yasayanlar.
Insanlar yüreklerinin seslerine cok gec kulak verirlerse olacagi budur.
Bu gibi bir meselede iste örnegin kader diyemeyiz.
Esma KAHRAMAN
:)))) Sevgiler Sayın Yazarım.
Esma KAHRAMAN
Denize düşen simidin arkasından dönüp bakmıyolar bile havada kapıyolar simidi.
Öle bi şarkı vardı Ajda Pekkan'ın
'bin keder yüklüyüm gülmedi yüzüm/bir gece kalsın yanında dinlensin gönlüm/böyle dertliyim hasret çekerim/yoktur huzurum ağlar gezerim
:) böle bişidi işte... güzeldi...
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
Yazının başlığından girdik, kaderle sonlandırdık.
İki ayrı konu gibi görünse de, içiçe aslında.
55 yaşındaki adamın azmi, kaderini ele alıp kendi yönetme arzusu ve azmidir.
ve de söyleyen doğru söylemiştir
Ağlarsa anan ağlar, gerisi yalan ağlar...
Kader: Açıklaması ne zor bir kavram.
Neden insan huzurluyken, zenginken, bir eli yağda diğeri baldayken kısmet der, şans der de,
ayağı tökezleyince, düşünce yerlere kader, der?
Düştüğü anlara ve daha öncesine dönüp bakarsa, iyi analiz ederse sanırım kader denen olgunun izlerini yakalayabilir hatta kaderin kendisini bile.
Saygı ve sevgiyle kalın...
Esma KAHRAMAN
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
Sorular cevaplarını ararken insanlar zaman denen gardiyanın gölgesinde güneşlerini susturur..
Bu durumda şikayet kadere mi yoksa ...
Sevgiyle...
Esma KAHRAMAN
:) Sevgiler Sayın Yazarım.