FELSEFE YAPMA
Felsefe kısaca “Bilgiyi sevmek, bilginin peşinden koşmak” gibi olumlu bir anlam taşısa da felsefi konuşanlara hemen bir yafta yapıştırılır. “ FELSEFE YAPMA. “
Bu “ Bilgiçlik taslama , ukalalık etme, hava atma, hariçten gazel okuma, lafı dolandırma “ gibi etiketlerle zenginleştirilebilir. Gördüğünüz gibi felsefenin o güzelim anlamı bir anda yok olmuş, hoyratça harcanmıştır.
Görünen gerçek karşısında acabalarla yola çıkan, eleştirel gözlerle etrafını anlamaya çalışan ve bu doğrultuda hareket ederken yeni yeni dünyalar keşfeden ,diğerlerine de bu yeniliklerin kapısını aralatmaya heveslendirirken, aslında felsefe yapan kişiler hayatı anlamaya çalışıyorlar. Anladıkları kadarıyla da anlatma gayreti içindeler. Sonra bir de bakıyorlar ki aslında hiçbir şeyi bilmiyorlar ve yeni yeni sorgulamalarla çıkıveriyorlar karşımıza. Başlıyorlar anlatmaya. Hemen canımız sıkılıyor , anlayamadıkça da bilgisizliğimizle yüzleşiveriyoruz. Ama bu yüzleşmeden de galip çıkan taraf biz oluyoruz. Yine başladı değil mi mahallenin delisi konuşmaya..Gözümüzü kapayalım, duymayalım, bilmeyelim,bildiklerimizle yetinelim,düşünmeyelim. Haydi hep beraber söyleyelim. “FELSEFE YAPMA.”
Bütün gerçekler biliniyor nasılsa. Teknoloji o kadar çok gelişti ki her şeyin nedeni ,nasılı, niçini, oluşu ya da olmayışı, vırtı ya da zırtı alenen ortada. Makineler bize bilmediğimiz şeyleri gösteriyor, söylüyor,konuşuyor,elimizden tutup parka bile götürüyor. Tamam tamam…Henüz götürmüyor. Bu kadar açıkken her şey, bilmediğimiz , anlayamadığımız ne olabilir ki? Hey sen ! Felsefelog Kardeş! Boşuna yorma beynini, sana bir şey söyleyeyim mi? “ FELSEFE YAPMA”
Oysa felsefeci için en temel kaygı insan ve hayatı üzerine. Kendini gerçekleştirme yolundaki bireylere dolayısıyla toplumlara yeni bakış açıları kazandırmak gibi ulvi bir amaçları var. Ya sanıldığının aksine top yuvarlak değilse, ya kaf dağının arkasında başka bir dağ daha varsa, ya biri bizi gözetliyorsa, sadece Ayşe Teyzelerin değil de Fatma Teyzelerin de çantalarında hali hazırda çamaşır suları varsa ... Bunlara cevap verebilmek için bir şeyler yap ama sakın “FELSEFE YAPMA.”
Her yeni bakış , eskilerin geride kalması anlamına geldiğinden, bazılarımız yeninin peşinden gitmeyi tercih etsek de , çoğunluk kopamıyor alışkanlıklarından. Bildikleriyle yetiniyor, hayatın bu şekliyle daha yaşanılır olduğunu zannediyor. Alışkanlıkları gerçeği görmelerinde perde oluyor. Alışkanlıklarını değiştirince perdenin kalkacağını aklının ucuna bile getiremiyor. Her şeye sahip oluyor ama mutlu olamıyor. Cebini dolduruyor ama içindeki boşluğun tatsızlığını bir türlü dindiremiyor. Sevgisizlikten,sevememekten ötürü öyle çıplak ki en pahalı kaşmir hırkalar bile ısıtmaz oluyor. Depresyona giriyor, çıkmak için bir dolu ilaç kullanıyor. Sanki iyi olur gibi oluyor ama bu seferde başka bir şey nüksediyor. Keyifsizliğine derman arıyor .
Felsefelog Kardeş geliyor aklına birden. Acaba hala konuşuyor mu ? Tebessümle anımsıyor bu mahallenin delisini. “Anlaşılmaz konuşurdu belki ama kötü şeyler de demezdi” diye düşünüyor. “Belki artık değişmiştir. Daha anlaşılır bir dil kullanıyordur. Belki de değişen benimdir. Anlayabiliyorumdur. Bu sefer “Felsefe Yapma”ya geldim desem, neden her şeyim varken hiçbir şeyim yokmuş gibi hissediyorum desem.”
“ Fildişi kulenden çıkıp ele gelir,dişe dokunur , can alıcı sözler etsene bana. O kadar çok ihtiyacım var ki anlam bulmaya..Haydi FELSEFE YAPSANA!”
YORUMLAR
Yapalim :)
Savasi ögrenmek
Savasmamayi ögrenmek demektir !
Peki bunu nasil ögrenecegiz konusuna gelince elbetteki sizinde dediginiz gibi bilgi ile olacaktir ama bu seferde nasil bir bilgi gundeme gelecektir ki iste burda farkli dusunceler cikmakta ama önemli olan bilimin dogrultusunda gercek verilerden hareket ederek sonuca varmak ve iste bu noktada felsefe bu bilgilere daha genis daha gercekci daha bilimsel yaklasabilmenin yöntemlerini insana sunmakta yani bir seyleri anlamaya calisirken ya da degerlendirirken insanin cok yönlu bakmasini saglamakta ama bu seferde nasil bir felsefe diye baska bir dusunce oryata cikmakta ki burda da yine elbette materyalist felsefe denilmesi bence en akilci olani cunku basta söyledigim o SAVASI ÖGRENMEK sözu diger dusunce tarizna göre yani idealist dusunceye göre daha iyi nasil savasiliri ögrenme ve ögretme dusunceleri olarak karsimiza cikmakta diye dusunuyorum kisaca . Aslinda bunlar cok derin konular ama yer darligindan dolayi malesef ancak bu kadarcik yazabiliyorum :)))
Atalarimizin bir lafi var " fazla mal göz cikarmaz " , bilgiden korkmamak lazim , ne kadar cok bilgi o kadar az cehalet ...
Seni kutlarim Özden , guzel bir yaziydi , sevgilerimle ......
Guldane Dal tarafından 1/16/2008 2:39:27 AM zamanında düzenlenmiştir.