- 612 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi Serdar Han ile başarısı üzerine söyleşimiz...
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ HEMŞERİMİZ SERDAR HAN “MESLEK BİLGİSİ İNSANLAR ARASINDA FARK YARATMAZ ÖNEMLİ OLAN BİREYSEL GELİŞİMDİR”
SORU- Merhaba Serdar, başarılarından dolayı seni tebrik ederim. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ? Bugüne kadar hangi okulları okudunuz ?
SERDAR HAN- 29.Ocak.1991 tarihinde Pazar ilçesinde doğdum. İlköğretimimi Pazar Erkilet İlköğretim Okulunda tamamladım. Tokat Anadolu Lisesi mezunuyum. Şu an Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyim.
SORU- Neden Hukuk Fakültesi? Bu okulu yazmadan önce ve şimdiki duygularınız arasında ne fark var ?
SERDAR HAN- Yönetmek ve büyük oynamak hissi ile bu okulu yazdım. Lisede bir düşününce insanın hayata bir defa geldiğini ve önüne çıkan fırsatları iyi değerlendirmesi gerektiğini düşündüm. Malumdur ki, ülkemizde kişi liseden sonra hangi yola girerse hayatı da genellikle o şekilde devam eder. Hukuk okumak tam bana göreydi ve istediğim her şeyi bu bölümde yapabilirdim.Arkama baktığımda keşke demeyeceğim bölümdü çünkü. Bugün arkama baktığımda keşke değil de iyi ki buraya gelmişlim diyorum.
SORU- Bize ailenizden bahseder misiniz ? Anne ve babanız ne iş yapar ve kardeşleriniz nerede okur? Onların sizin çabalarınıza bakış açısı nedir ?
SERDAR HAN- Annem ev hanımı. Babam Pazar ilçesinde marangoz olarak çalışmakta. Ailem sağ olsunlar her zaman arkamda durarak beni desteklemişlerdir. Bugün bu noktada olmamda payları çok büyüktür. Hiçbir fedakarlıktan kaçınmamışlardır.Biz üç kardeşiz. Kardeşlerim benden küçük. Biri İlköğretimde diğeri de lisede Pazar’da öğrenimine devam etmekteler.
SORU- Okumak ne ifade eder? Okuyan insanla okumayan arasında ne fark var?
SERDAR HAN- Ben kitap okumayı tek cümleyle özetlemek istemekteyim. “ Kitap okumak hayattır”
Hayatı anlamaktır. İyi kötü her şeyi anlamaktır. Bazen ıssız adaya düşmek , bazen anlatılan o sokaklarda kendini bulmak bazen de birine aşık olmak gibidir.
Aslında bu kadar övmekteyim ama ne yazık ki çoğu öğrenci gibi eğitim sistemimizin de eksikliğinden dolayı lise son sınıfa kadar pek kitap okumazdım ama okudukça bir de baktım ki, en yakın arkadaşım olmuşlar. Onlarda kendimi buldukça okudum . Faydasını gördükçe okudum. Bir insanı diğerinden ayırt eden, fark yaratan yegana farktır okumak. Ne para ne pul, ne şan ne şöhret…
SORU- Arkadaş seçiminde neye dikkat edersiniz ?
SERDAR HAN- Arkadaş seçiminde tabii ki, arkadaş olduğum kişinin benim fikir yapımla uyuşup uyuşmadığına bakarım. Arkadaş seçimi çok önemlidir.Çünkü , özellikle de öğrencilik hayatında tabiri caizse insanı ipe götürende oradan alan da arkadaşıdır bir insanın..
SORU- İzmir ile Tokat arasında sosyal gelişmişlik açısından ne farklar var?
SERDAR HAN- İzmir’i kazanmama sevinme nedenlerimden bir diğeri , Tokat ile İzmir arasında sosyal gelişmişlik farktır.
Bu konuda her iki kentinde artısı ve eksisi var aslında. Fakat İzmir gerçekten farklı ve güzel fikirlerin olduğu bir şehir. İzmir alabildiğine özgür. Tokat ise gelenekçi. İzmir ‘de insanlar daha genişler ve çevresine daha duyarlılar. Fakat her büyük şehirde olduğu gibi yardımlaşma yok. Kimse kimseyi çok tanımaz. İzmir’in büyük şehir olması ve turizm mekanı olması sebebiyle çok fazla avantajlara sahip..Daha fazla sosyal aktivite, konferanslar, konserler , turizm hakkında seminerler…
SORU- Lise ve Üniversite arasında ne farklar gördün?
SERDAR HAN- Üniversitenin insana getirdiği en büyük fark özgürlüktür. Kimsenin kimseyi kıskanmamasıdır. Her şeyi birey kendisi hallediyor.Lise ise öğrencinin üstünde okul ile ve dershane üzerine kuruludur. Fakat Üniversite ise çok tam aksine çok rahat isteyen istediğini yapar bir halde. Ama şu gerçek ki, Öğrenci çok daha fazla sorumluluk almak mecburiyetinde kalır. Bir nevi hayat Üniversitede başlar.
SORU- Bu meslekte nereye kadar gelmek istemektesiniz neden ?
SERDAR HAN- Savcılık ve hakimlik herkesin rüyasını süsleyip de erişemediği bir noktadır. Hakim veya savcı olmak tabii ki isterim.Ama benim asıl hedefim bürokrasi. Bunun için de insanın iyi bir çevre edinmesi gerekiyor. Bu da avukatlık yapmaktan geçiyor. Hayat ne getirir, ne gösterir kestirmek çok güç ama hedeflerim ve hayallerim çok büyük. Ben bu ülkeyi yönetenlerden daha az kabiliyetli olduğumu asla düşünmüyorum. Şuna da sonuna kadar inanıyorum ki, istemek de çoğu zaman başarmak demektir.
SORU- Gaziosmanpaşa Üniversitesinin gelişimi için bu Üniversiteye neler önermektesiniz ?
SARDAR HAN- Gaziosmanpaşa Üniversitesinin gelişmesini, büyümesini ve ülkemizin sayılı Üniversitelerinden biri olmasını her Tokatlıdan çok ben isterim.Bu gelişimin olması için birinci şart öğretmen- öğrenci ilişkisinden geçer. Zaten herkes işini en iyi şekilde yapsa bu iş çok kolay gerçekleşir. İkinci şart çevrenin Üniversite ve öğrencisine bakış açısının değişmesi. Maalesef görüyorum ki, insanlar öğrencilerin bu güzel şehre halen zarar verdiğini düşünüyorlar. Oysa ki Üniversite ilim kültür ve bilim yuvasıdır . İnsanlar bu açıdan bakmamaya direnmekteler. Bunun da aşılması gerektiğini düşünüyorum.
SORU- bu konuda neler anlatacaksınız başka?
SERDAR HAN- Benim son olarak arkadaşlarıma naçizane iki tavsiyem olacak . Her şey okulda öğrenilen bölü dersleri ile bitmez. Hatta bunu öğrenmek diğer arkadaşlarımızla aramızda hiçbir fark yaratmaz. Önemli olan kişinin bireysel gelişimidir. Her tür sosyal aktivitelere katılarak kişisel gelişimlerine bir katkı yapmalarını sağlamak gerekmektedir. Bu ülke bireysellikten kurtulup tüm ülkenin menfaatlerini düşünen bizim gibi gençlere ihtiyacı var. Zaten bu ülkenin menfaatini düşünüp buna göre çalışan kişiler bireysel olarak da mutlaka bir yerlere gelmiştir. Onun içindir ki hep beraber sınırları zorlayalım. Çünkü yük sadece bizim değil tüm ülkemizin yükü Bu ülke bize atalarımızdan yadigar . Ona sahip çıkmak hepimizin en büyük görevi…
Çok teşekkür ederim Serdar.
TURAN YALÇIN-TOKAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.