2011 EVLİYA ÇELEBİ YILI
Birleşmiş Milletler Eğitim ,bilim ve Kültür teşkilatı –UNESCO,2011 yılını ünlü seyyah Evliya Çelebi yılı olarak ilan etti.
1611 yılında İstanbul Unkapanı’nda dünyaya gelen ve asıl adı Derviş Mehmet Zıllî olan Evliya Çelebi’nin ailesi Kütahya’dan İstanbul’a göçmüş. Babası Osmanlı Sarayı’nda kuyumcu başı olarak görev almış.
Babasından , geleneksel sanatlarımız olan hat,tezhip ve nakış konusunda eğitim alan Çelebi, özel ilk öğretimden sonra medreseye de devam etmiş.
Tarih,kültür,halk kültür,dil,sanat ve zanaatlarla yakından ilgilenen Evliya Çelebi, Seyahatnâme eserinin başında , rüyasında gördüğü sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’den “ Şefaat ya Resulallah diyeceği yerde seyahat ya Resulallah “ dediğini ve bu dileğinin tutmasıyla hayatının seyahatle geçtiğini anlatır.
IV.Murat’ın hizmetine giren ve önemli haberleşmelerin mektuplarını da götürüp getiren Evliya Çelebi,her gittiği yerin fotoğrafını adeta hafızsına kaydeder.
İstanbul’danbaşlayarakBursa,İzmit,Trabzon,Erzurum,Gümüşhane,Tortum,Azerbaycan,Gürcistan,Kırım, Rumeli,Sofya,Arnavutluk,Selanik yörelerine yaptığı gezi notlarını,gözlemlerini,anılarını ve yorumlarını Seyahatnâme adlı eserinde toplamıştır.
Tarih,coğrafya,kültür,sanat,zanaat,dil,halk kültürü,devlet yöneticileri e diğer sosyal yaşam konularındaki gözlem ve araştırmalarını zamanın Divan Edebiyatı geleneği dışına çıkarak sade ve anlaşılır bir dille kaleme almıştır.
17.yüzyılın sosyal ,kültürel,yönetsel,tarihi ve coğrafi tüm özelliklerini SEYAHATNÂ adlı eserinde harmanlayan gezgin,ününü dünya çapına taşımıştır.
Bu gerçeği anlayan UNESCO, 2011 yılını EVLİYA ÇELEBİ yılı olarak belirlemiştir.
İnsanlık tarihine eğitim,bilim ve kültür alanlarında damgasını vuran insanların kıymetini vurgulamak ve düşüncelerini,yaptıklarını ve değerlerini gündeme taşımak amacıyla ilan edilen bu yıllar ulusal ve uluslar arası boyutta programlarla kutlanmaktadır.
Ülkemizin bu anlamlı yılı kültür ve turizm açısından anlamlı bir şekilde değerlendirmelidir. Okullarımız, üniversitelerimiz,resmi ve sivil tüm örgütler Evliya Çelebi’yi etkin ve yaygın bir şekilde anmalı,hatırlamalı,tanıtmalı ve uluslar arası toplantılara taşımalıdır.Evliya Çelebi 25 Mart 1611’de doğdu ve 1682 yılında aramızdan ayrıldı.
Bir ülke ,kendi değerlerini ulusal boyuttan evrensel boyuta taşıdıkça insanlık tarihinde seçkin ve saygın yerini alacaktır.Bunun için, Evliya Çelebi,Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Hz.Mevlâna,Hacı Bektaş Veli,Ali Kuşçu, İbn-i Sina ve Atatürk gibi insanlık tarihinde seçkin yerini alan değerlerimizi en geniş anlamda anmak,hatırlamak ve tanıtmak esas alınmalıdır.
Evliya Çelebi ‘nin gördüğü yerler dahil bunların dışında dünyanın büyük bir bölümünü doğudan batıya ve kuzeyden güneye dolaşarak, gözlemlerimi,araştırmalarımı ve yorumlarımı , KRİPTO YAYINLARI’ndan 2009 yılında çıkan “ Si-An ‘dan Tiran’a TARİHİ İPEK YOLU” kitabımda harmanlamış olmanın mutluluğu ve gururu ile ünlü seyyah Evliya Çelebi’yi 2011 yılında selamlamakta ve kitabımı ona armağan etmekteyim.
“Dünya denilen bu adayı Büyük Okyanus,Hind Okyanusu ve Atlas Okyanusu çevirmiştir. Dünyada iki yüz kırk büyük ırmak,kırk dört bin küçürek ırmak ve üç yüz altmış dört göl olup, bunların suları sözü edilen denizlere dökülür. Bu iki yüz kırk dört ırmağın birbirleriyle olan araları elli ile bin fersah civarındadır. Bin fersahtan fazlası elli fersahtan da azı yoktur. Tüm gezginler yeryüzünü dolaşıp böyle bir sonuca varmışlardır. Bunlardan Seyhun,Ceyhun,Nil ve Fırat’ın cennet ırmaklarından olduğunu Peygamberimiz Hadislerinde buyurmuştur. Nil ve Fırat kutsal topraklardan geçerler ki, cennete gidecekler bu sulardan içerler.” Bu satırların devamı ve gezilen yerler Evliya Çelebi SEYAHATNÂMESİ’nde...
YAHYA AKSOY
YORUMLAR
Sayın Yahya bey, sizin 'ipek yolu' kitabınızı okumuş ve şiire dökmüş biri olarak diyebirim ki, siz tam bir seyyah ve tam bir bilginsiniz. ipek yolunu her açıdan araştırıp, olağanüstü bir dille ve yine olağaüstü bir kitapta toplamanız, gerek bu toplum ve gerekse de tüm milletler için altın değerinde bir kaynaktır. bu eserinizde tarihi geçmişimizden tutun da, uygarlıkların giyiminden, kuşamına, yemesinden içmesine, hanlarından, hamamlarına kadar tam bir kültür hazinesi kabul ettiğim çok değerli bir eserdir. bir elin parmakları kadardır belki de böylesine değerli eserler bırakabilen insanlar...sizin bu eserinizi yine bu vesile ile tekrar tekrar tebrik ediyorum. bizlere ipek yolunu bir köprü görevi görerek, ipeksi bir dille anlattığınız için bir çok açıdan bilgi sahibi olmamızı sağladığınız için size sonsuz teşekkür ediyorum.
evliya çelebi gibi sizin gibi bilginlerin eserleri hep ölümsüzdür ve ölümsüz kalmalıdır. böyle bir etkinlik düzenlediği için unesco' ya da ayrıca teşekkür ediyor ve yazınızı yürekten kutluyorum.selamlar saygılar.
ipekyolu
ilginize ve yorumunuza sonsuz teşekkürler.
ünlü seyyahların en değerli notları tarihe ışık tutarlar.Ben de kitabımla buna katkı verebilirsem mutluluğum sonsuz olacak.
Tarihi İpek Yolu kitabımı özümseyerek okuduktan sonra , tarihe damgasını vurmuş ,dünyanın en büyük ve en uzun kara yolu olan İpek Yolu'nu on dört kıta- ellialtı dizede anlaml ıbir şekilde didaktik bir şiirle anlatarak, ipek yolu tarihine ve kültürüne unutulmayacak damganızı vurdunuz.Edebiyat Defteri 2010 Yıllığı'nda yer alan İpek Yolu Şiiriniz okul kitaplarna girecek niteliktedir.Bizi mutlu eden ve sizi gururlandıracak üstün değerdeki emeğiniz 2011 Evliya Çelebi Yılı'nda unutulmayacak seçkin yerini alacaktır.Esas yürekten kutlanacak sizsiniz.
Bu duygu ve düşüncelerle sizden nice başarılı şiirler beklediğimizi ifade eder başarılar dilerim.
ipek yolu