söylemezsen nasıl çare bulurum ben derdine?
SÖYLEMEZSEN NASIL ÇARE BULURUM BEN DERDİNE?
-N’oldu ağlama ne olur? Nen var ?
-…………………
-N’oldu ağlama n’oldu? Neden ağlıyorsun?
-Bir adın var mı?
-Neden ağlıyorsun? Bir adın var mı?
-Sana nasıl hitap etmemi istersin? Ha şöyle ağlamayı bırak !
-Ahmet dememin bir mahsuru var mı? Mehmet?
-Mehmet diyeyim ben. Peygamber adının kısaltılmışı diyorlarsa da –karşıyım böyle yakıştırmalara ya- inanmam.Muhammed adını kimse taşıyamaz bence.Mehmet diyeyim sana. Evet evet.
-Neden ağlıyorsun?
-Buralı mısın?
-Yoksa başka diyarlardan geldin de çaresiz mi kaldın? Allah kimseyi yalnız çaresiz bırakmasın.yalnızlık çok zor şeydir.Yalnız kalmadım Mevla bırakmasın ya yalnız kalanları gördükçe bu hissim biraz daha ağır basıyor.
-Aç mısın? Yiyecek bir şeyler getirmemi ister misin?
-konuşmayacak mısın?
-Bana cevap vermeyecek misin?
-Üstündeki bu elbiseler neden bu kadar kirli.
Yoksa evin yok mu senin.Ama bu zamana kadar bir yerlerde büyümüş olman gerekir değil mi .Bu da birilerini tanıyor olmanı gerektirir değil mi?
-Benim adım Hatice.Belki onun kadar güzel değilim., çekici, iffetli değilim.Zengin de değilim sonraki fakirliğini de yaşamadım ama yine de onunla aynı adı verdiği için anneme minnet duymuşumdur.Güzel bir adım var. Mahalledeki Keriman teyze istemiş adımın Hatice olmasını.Anne babam da kırmamışlar, Hatice koymuşlar adımı.Eskiden büyüklerin bir dediği iki edilmezmiş. Keriman teyze de yaşça büyük olunca kırmamışlar tabi ki. Ama şimdi kimsenin umurunda değil böyle şeyler.
-Çok güzelsin sen be.hadi kaldır kafanı bak yüzüme n’olur. Üç kelam-ı kibar etmeye tenezzül etmez misin benimle?
-Aç mıydın? Cevap vermedin de soruma.Hakikat hiçbir soruma yanıt vermedin ya.Yoksa Türkçe konuşmayı bilmiyor musun?
-Türkçe konuşabiliyor musun? Doğu insanına da benzemiyorsun ama.Doğu insanı biraz kara olur.Sıcak memleketler oralar ve çok çalışıyorlar fukaralar.
-Hadi konuş benimle.Yoksa dilsiz misin?
-Ama hep ben konuşuyorum.Sohbet karşılıklı olmaz mı?
-İyi si sohbet edecek yer de değil ya .
-Ağlama! Ne oldu da ağlamaya başladın yine?
-Konuşmuyordun belki ama çok güzel dinliyordun. Severim dinlemesini bilenleri.Şimdinin insanları dinlemeyi unutmuş.Sanki konuşmayı yeni sökmüş çocuk hepsi.Gerçi şimdi sen de onlardan değil misin diyeceksin amma öyle değilim.Ben de senin gibi dinlemeyi bilen bulunca konuşurum.Sayende epey bir konuştum…
***** *****
-Niye ağlıyor?
-……………..
-Kimsesi yok mu? Ağlama yavrum, neden ağlıyorsun?
-Aç mı?
-…………….
-Aç ise bir şeyler yedirelim,çocukcağız aç kalmasın…Açlık zor şey .Allah kimseyi açlıkla imtihan etmesin.
-……………..
-Neyiniz olur çocuk?
-………………….
-Yardıma ihtiyacınız varsa yardım edeyim, muhterem.
-…………………
-Çocuk sizin mi? Yaşınız da ileri amma…
-…………………
-Deli midir nedir? Ağlama evladım.
-……………
***** *****
-Duydun mu?
-Belki yanlış anladı adam belki ama ben bizim bey göçeli erkeklerle konuşmadım hiç. Bilmiyor mu? Çoluk çocukta olmamıştı.Ee bizim yaşta kimseler de kalmadı eş dost.Cevap veremedim.Hem ayıp bayanların böyle tanımadığı insanlarla konuşması. Şimdi kimsenin umurunda değil.Ben bildiğimden şaşmam.
-Ağlama.
-Belki yardım edecekti o da ben gibi ya neyse..
-Gel şöyle kucağıma.
-Söyle bakalım niye ağlıyorsun.
-Evinin yolunu mu kaybettin yoksa.Buluruz öyleyse ağlama.Buraları pek bilmem ama buluruz.Ben seni dolaştırırım.Yalnız komam.
-Ha güzel çocuğum söyle şimdi niye ağlıyorsun?
-…………………
-…………………
**** *****
-Kulaklarını tutuyor.Kulakları mı ağrıyor?
-………….
-Köşeden baktım uzaklaşınca dudaklarınız kımıldadı muhterem.Siz neden cevap vermiyorsunuz ?
-……………..
-Neyin var evladım?
-Acaba konuşmasını bilmiyor mu?
-…………………..
-Konuşmasını biliyor musun?
-Sana yardım edebilirim.
-Neden kulaklarını kapatıyorsun? Ağrı mı var?
-Yoksa ilk defa mı duyuyor kulakların? Ne bileyim herhalde ilk kez duyan biri için epey gürültü var ortalıkta.Sessizliğe hasrettir buralar.
-…………………..
-Eh siz bilirsiniz.Benden bu kadar….Neyse al şu simidi, acıkırsan yersin.
-Al evladım.Benim de senin yaşında torunlarım var.
-Şuraya bırakıyorum.Alırsın.
-………
-Aç ise yesin muhterem…
-Hadi Allah’a emanet!
-………..
**** *****
-Görüyorsun değil mi?
-Belki yardım etmeye çalışıyor ama haberimiz olmadan bizi gözetlemiş durmuş.
-Tutmuş bir de simit bırakıyor.Benimle seni akraba sandı herhalde.Parasız yada.
-Bak hiç aklıma gelmemişti.Yoksa ilk defa mı duyuyor kulakların? İlginç bir soruydu sorduğu ama.
-İlk defa mı duyuyorsun sesleri.
-……………
-Bilmem.Hiç sessizliği yaşamadım uzunca.Herhalde sessizliğe alışmış bir bedene ses çok dokunur almalı.
-İnsanlara önce susmayı öğretseler keşke. Evvelden devlet-i ali zamanında çocuklara önce susma öğretilir sonra konuşma öğretilir, soru sorma hakkı tanınırmış diye duymuştum.Ama şimdi hep konuşturmaya çalışıyorlar. Sus diyen yok ..
-Niye konuşmuyorsun?
-Fırsat mı verdin konuşmaya demeyeceksin değil mi?
-Yoksa beni deli mi sandın.Benden mi korktun? Deli değilim ben yavrum.Ağlaman bundansa bırak ağlamayı.
-Elbiselerim mi? Şimdiki kadınlarınkine pek benzemez.Ondan deli sandınsa?
-Eskiden böyle giyinirdik.Kimse giyinmiyor buralarda. Kimse giyinmiyor diye ben de onlar gibi giyinemem. Utanırım. Ne o öyle? Benim annem de böyle giyerdi.
-……………
-……………
-Bak yine ağlamaya başladın..
-O zaman ben de ağlayayım.Nasıl olsa bin türlü nedenim var ağlamaya öyle değil mi?
-……………….
-Niye ağlıyorsun kuzum.Ne derdin var ? Soruyorum söylemiyorsun.Söylemezsen nasıl çare bulurum ben derdine.
-…………..
-Yoksa duymuyor musun?
cngzdmr
27.12.09 Genç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.