- 611 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
BIRAKIN GEÇMİŞİ VE BOŞ İŞLERİ DE…
Ne garip bir millet olduk böyle biz ve de ne boş işler peşindeyiz böyle?..
İşi gücü bırakmış, onca acı gerçek varken üstelik, kalkmışız, filmleri, dizileri tasa edip de vaveyla kopartıp, şikayetler ediyor, davalar açıyoruz!
Yalan mı dizideki olaylar, zaten öğrenim sürecimizde ders kitaplarında da bu bilgilere ulaşmamış mıydık?
Şu MUHTEŞEM YÜZ YIL dizisinden söz ediyorum efendim…
Yalan mı? Yok muydu saraylarda harem denen bir bölüm, kadınların hepsi padişahların emrinde değil miydi? Her aldıkları toprağın, erkek çocuklarını toplayıp adları ve dinleri değiştirerek, kendi Anadolu halkından kimseyi saraya sokmazken, en üst makamlara onları getirmediler mi? Kızlarını toplayıp saraya hapsetmediler mi? Canı hangisini çekmişse onunla olmadı mı padişahlar, kaç tanesi Anadolu’dan bir Türk kızı alıp da nikâh yaptı? Birbirlerini öldürmedi mi kardeşler padişah olabilmek için?
Şimdi bunlar bir diziye konu edilince neden bu denli tepki? İftira değil, yalan değil…
Efendim padişah şarap içiyormuş, ne biliyorsun şarap olduğunu, her kırmızı renkli içecek Şarap mıdır ki? Ayrıca içmişse içmiştir de, bu gün içmiş ya da içmemiş göstermekle neyi kanıtlayıp nereye varacaksınız ki?
Aynı şey Atatürk filminde de yapıldı malumunuz. Efendim Atatürk rakı içiyormuş, sigara içiyormuş… Yahu bu gizli saklı mıydı, bilmeyenimiz var mıydı bu gerçeği, neden telaşa kapılıyorsunuz?
Bırakın insanlar yattıkları yerde rahat uyusunlar, yıllar sonra kalkıp ne diye özel yaşamlarıyla uğraşıyorsunuz, bırakınız verilecek hesapları varsa kendileri versinler gerekiyorsa, siz devlet adamlıklarına bakın, onları ele alın. İzlediğiniz filmi de film gibi izleyin! Size ne kimin ne içtiğinden, hangi kadınla olduğundan, nasıl olduğundan, geçmiş tarihimizin sayfalarını karıştırıp bu gün suçlamakla ya da temize çıkartmaya çalışmakla ne diye zaman kaybediyorsunuz ki?
Siz geleceğe, hatta daha da öncesinde günümüze bakınız lütfen…
-Ekmek zamlanıyor!..
-Et zamlanıyor!..
-Benzin ayyukta!..
-Konuşmasanız da cep ve ev telefonlarınızdan büyük rakamlar kesilmekte!..
-Elektriği kaçak kullananların günahı size ödetilmekte!..
-Doğalgaza yetişemeyip titreyerek kış geçirmektesiniz!..
-Çocuklarınıza, her gün zamlanan harçlar ödemektesiniz!..
-İlköğrenim parasız olması lazım geldiği halde, dünyanın parasını ödemektesiniz!..
-Hiçbir devlet okuluna parasız kayıt yaptıramamaktasınız çocuğunuzu!..
-Çocuklarınıza 18 yaşına kadar, sağlık adına katkı payı kesilecek maaşlarınızdan!..
-Siz emekli olduğunuz, yıllarca prim ödediğiniz halde, hâlâ sizden de katkı payları kesilmekte!..
-Sağlık sistemi yapboz tahtasına döndü, ilaç alımları da öyle!..
-Çocuklarınız yıllardır iş bulamıyor, atama yapılmıyor ama birilerininki el altından istediği işe anında alınıyor üniversite biter bitmez, hatta lise bitince!..
-Ulaşıma sürekli zam!..
-İşçi, memur, emekli açlık sınırında!..
-Çiftçi, küçük esnaf ve sanayici kan ağlıyor!..
-Enflasyon sepetine ömrü hayatınızda bir kez satın almadıklarınız bile konularak gözünüzün içine bakılarak enflasyon düştü diye dalga geçilmekte!..
-Hâlâ evlatlarımız şehit olmakta!..
-Seçim kapıda ve kadına kota hâlâ konuşurlukta değil!..
-Hapishaneler bir yandan dolarken, diğer yandan boşaltılmakta!..
-Teröristler davul zurnayla karşılanıp bağırlara basılmakta!..
-Ülke karış karış peşkeş çekilmekte!..
-Yer altı-üstü kaynaklar ulufe gibi dağıtılmakta!..
-ABD ve AB’ne her gün başka prim ve ödün verilmekte!..
-Millet sizin vatanınızda vatan kurma sevdasında!..
-Dilinizi, dininizi yok etme çabasında!..
Ay vallahi yoruldum, daha çok şey var da, içim daraldı saymaktan…
Özetle; bunca gerçek varken, bunlar için avazlanmak, bunlara itiraz ederek davalar açmak ve sokaklara dökülmek varken; siz kalkmış nelerle uğraşıyorsunuz!
Bırakın Allah aşkına…
Sadede gelin sadede…
p.r.alkan
YORUMLAR
Sayın ALKAN,
Yazdıklarınıza aynen katılıyorum.
Daraldığınız konuları ört-bas etmek için, insanları böyle sunî gündemlerle meşgul ediyorlar.
Milletin refahını arttırmak için gayret göstermesi gerekenler,işlerini bırakmış,yeni gündemler yaratma ve halkı uyutma peşinde.
Yazınız dolayısıyla sizi kutluyor, saygılarımı sunuyorum.
Avrupalı oryantalistler ve romancılar Osmanlı ve Türk tarihi hakkında olur olmaz iftiralar yapıp duruyor, bizimkiler de onlar gerçekmiş diye kabul edip inanıyor. Avrupalılar da “nasıl olsa onların torunları itiraz dahi etmiyor” diyerek yazmaya ve iftiralar yuvarlamaya devam ediyor. Nasıl olsa sorgulayan, araştıran, gerçeğe ulaşmaya çalışan ve tarihi hakikatler üzerindeki sis perdesini kaldırmaya çalışan birileri yok. Söylenen her yalanı lüp diye yutan, duyduklarından memnun ve hatta kandırıldığının idrakinde bile olmayan paparazilerle, televolelerle, evlendirme proğramlarıyla, sapık supuk yerli dizlerle ve saçma sapan eğlence proğramlarıyla vaktini dolduran bir nesil var.
Bizler, mazinin derinliklerinden gelen kök ve kültürüyle geleceğe sağlam ve kendinden emin adımlarla ilerlemeye özen göstermeye mecbur, bunun için de bu günü en doğru şekilde inşa etmek zorunda olan bir milletiz. Geçmişi olmayanın geleceği de olamaz. O sebeple milli manevi değerlerimize önem veren ve tarihi geçmişimizi gelecek nesillere doğru aktarmaya gayretli tarihçilerin yetiştirilmesi en önemli hareket noktamız olmalıdır.
Bu günkü dikkat çekmek istediğiniz sorunların derununda da tarih şurundan yoksunluk var. Bu gün pek çok sahada pek çok derdimiz var diye bu müptezel diziye karşı eleştirlerimizi yapmayalım mı? İtirazımızı dile getirmeyelim mi? Biz susarsak, meydanı boş sanan onlar da yaban domuzluğuna deavn edecekler.
perihan reyhan ALKAN
ayrıca pek tabii ki haklı olduklarımızda susmak insaniliğimize yakışmaz lakin önce ne derece haklıyız onu netleştirmek gerek.
Selam ve saygımla efendim.
Kitaplarda okuduklarınızla filmin senaryosu uyuşuyor elbette. Zira ders kitaplarında anlatılanlarla diziyi finanse edip çekenler aynı çizgide. Gerçek obektif tarihi inceleseydiniz, kendi tarihinizi biraz öğrenirdiniz. İçiniz de daralmazdı.
Avrupa'dan alkış ve ödül özlemiyle çekilen bu tür diziler harman zamanı harman yerine dadanan yaban domuzları gibi.
Dönemelerin torunlarının torunları, medyayı, sanatı, tiyatroyu bilumum iletişim araclarını ele gcirmişler. Elbette bu şekilde intikam alacaklar. Biz de çalışıp dogrusnu görsterecegiz.