Kevaşe gönülden mamaya mektup
Sevgili mama Allah belanı versin demek geçiyor içimden,ama bu kötü sözü
İki dudağımın arasına yerleştirmek istemiyorum.gönül denen rezil kepazeden kurtulamadım.acı denen kamburu atamadım yüreğimden.sevgili mama;
insanlardan korkmaya,çekinmeye,saklanmaya hatta tiksinmeye bile başladım.
Üzüntü elimizde kalan defolu mallar gibi.ben hep emiyorum sünger misali,ama ama ya beni kim dinleyecek? Üzüntülüyüm,inan çok yorgunum,kırgınım gerçeklere.neden verilen sözler tutulmuyor ki? Neden sadece bakıyor insanlar yolda kalanlara, yanlarından geçerken?
Sevgili mama;ölmekten şu an hiç korkmuyorum.inanır mısın,şu anda ölüm denen şey zaten benim bedenim.birisi bir şey söylüyor,ama ardında durmuyor,sence bu ölüm gibi değil mi?ölüm de bir hayata girip onu değiştirmiyor mu? Sevdiğin bir insan sana bir şey diyor,sana bir vaat veriyor,ama ardından onu yerine getirmediğini görüyorsun.sence bu durum hayatlara ansızın giren,yaşam uğruna ümitler beslerken sen,onlara küfreden ölümden farklı mı?bence değil mama.çünkü aşk uğruna bile giderken birisinin ardından giderken,düşünmüyorsun.güveniyorsun attığın adımlar hatrına.
kızamıyorsun sevdiğin için.kıramıyorsun sevdiğin için.ama çokta güzel kırılıyorsun.çatır çatır kırılıp,üzülüyorsun,üzüntülendiriliyorsun.
Sevgili mama;ağız dolusu küfretmek geçmiyor değil içimden.ama kızsam da,küsmek istesem de;seviyorum işte.içimde ki sevgiyi yenemiyorum (yenmek de istemiyorum) onunla birlikte doğdum,onunla birlikte kırıla kırıla,üşüye üşüye,ağlaya ağlaya yürüyorum,hayatın içinde yol alıyorum… (bu mama, anne değil. kim olduğunu anlamanız dileğiyle.)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.