HER GÜN AŞURA

• 17 Aralık 2010 Cuma 14:29:38

HER GÜN AŞURA

Muharrem ayı hicri yılbaşımızdır. 10. günü Aşura ise Paygamberler tarihinde önemli günlere tekabül ettiği gibi İslam tarihinde ise ümmet üzerinde asırlardır kapanmayan derin yara ve yüreklerde sönmeyen tarifsiz elim bir sızı olan Hz. Hüseyin Efendimizin Kerbela’da şahadetine rastlar.

Hz. Âdem babamızla Havva anamızın tevbelerinin kabul edilip Arafat’ta buluşması, Hz. Nuh’un gemisinin tufan sonrası selamet içinde karaya ulaşması, Hz. Yusuf’un kuyudan kurtulması, Hz. Eyyub’un hastalıktan şifa bulup iyileşmesi, Hz. İbrahim babamızın atıldığı Nemrud ateşinin gülistana döndüğü günler hep Aşuradır.

Bizim dünyamızda Hz. Hüseyin, hiç bir hesap peşinde koşmadan kendisini Hakk’a adayan gerçek ve örnek müslüman tipini simgeler. Onun bir konuşmasında dediği gibi; " Dünyanın rengi değişti, tümüyle faziletten yoksun hale geldi. Yalnızca her iyiliğin tortusu kaldı. Hak ve doğru, yerin altına gönderildi. Kötü gidişi önleyecek kimse kalmadı. Zaman, her mü’minin Allah uğrunda hakkı savunma zamanıdır. Zalimlerle bir arada yaşamak zulmün ta kendisidir."

Hz. Hüseyin’i, hicretin 61. yılında (M.S.681) yazıkları yüzlerce mektupla, Kûfe’ye halifelik görevini yüklenmek üzere çağırdılar. Dostlarından bazıları Hz. Hüseyin’in Kûfe’ye gitmesinin doğru bir fikir olmadığını, bu gidişin bile bile ölüme gidiş olduğunu söyledi ve “Ey Hüseyin, bu gün seni oraya çağıranlar sözlerinde durmazlar, duaları seninle olsa bile kılıçları Yezid’le olur, sakın gitme.” Dediklerinde, Hz. Hüseyin’in cevabı şöyle oldu:

“ Bu gün ben bile bile ölüme gitmesem, bundan sonra kıyamete kadar zalimlere ve zulme karşı hiç kimse kıyam etmez, onlara karşı mücadeleye girişmez.”

Ve Hüseyin Efendimiz küçük ordusuyla Kûfe’ye geldi, fakat Kûfe’liler verdikleri sözde durmayarak, ihanet ettiler, Hz. Hüseyin’i 60-70 askeriyle yalnız bıraktılar. Bildiğimiz Kerbela faciası ve peygamber soyunun katledilmesi. Hz. Hüseyin’in çileyle dolu ömrü Kerbela’ da şahadetle noktalanırken, İslam tarihindeki bu elim olay arkasında silinmeyecek izler bırakarak kapandı.

İnanç adına, yiğitlik adına, zalime karşı kıyam adına Hz. Hüseyin, kendinden sonraki yiğitler kervanının önemli bir lokomotifi oldu. Tarihe dönüp bir baktığımızda bu kervana dahil olup, tarihin ve imanın kendilerine verdiği vazifeyi ölmek pahasına ifa eden kahramanlarımızın ne kadar çok olduğu görülür.

Asırlardır devam eden Hak ile batıl savaşında iyi, güzel ve doğru olan safın temsilcileriyle kötü, çirkin ve eğri olanların mücadeleleri tarih sahnesinde hep var oldu, bu gün devam ediyor, yarın da devam edecek. Hz. Hüseyin, Hakk’a bağlılığı, hayat ve hayatın lükslerine duyulan sevgiye tercih etti. Bu yiğit kıyamdan, bu vakur olaydan çıkarılabilecek en değerli ders, Hak yolunda sabırlı, kararlı ve metin olmak gerektiğidir.

Yezitlerin çok olduğu dünyada Hüseyinler ve Hüseynî kıyamın temsilcisi yiğitler hep var olacak, olmalı. Allah bizleri şehid-i Kerbela Hüseyin Efendimizin safında birleştirsin. Çağın Yezitlerine karşı birlik ve beraberlik şuuruyla Hak olan yola asker eylesin.

Gazi Hüseyin KILBAŞ