- 657 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MEVSİMLER NEDEN BÖYLE ...
MEVSİMLER NEDEN BÖYLE?
Akşam yemekten sonra yürüyüşe çıktığımda, halkımızın dertlerini dinleyen, tedavi eden bir hekim dostumla, alışveriş merkezinde, ayaküstü bir muhabbete koyulduk, mevsimlerin değişmesi hastalıkları da tetikledi hocam siz nasıl değerlendiriyorsunuz dedi:
—Yıllardır Dünyada bilinçsizce kullanılan kimyasallarla, bazı fabrikaların göstermelik aldıkları tedbirlerle, Kömür yakıtının bilişsizce yakılmasıyla, Arabaların bakımlarının zamanında yapılmayıp çevre kirliliğine neden olan birçok etkilerle, Ozon tabakasının delindiğini sizde bilirsiniz doktorum.
—Ama bir de kul hakkına riayetin azaldığı, anne babaya saygısızlığın özellikle büyük şehirlerde arttığı, yaşlılara, büyüklere hoşgörünün azaldığını, belki de, Allahın uyarısı da olabilir dedim…
Düşündü: “Kul azmayınca bela gelmezmiş derler” ya atasözü ne kadar haklı dedi…
Öğretmenler toplumun mimarı diyorsunuz, nedense usta mimarlar mı azaldı hocam Ah. Eski öğretmenlerimiz neredeler? Dedi…
Yenilerin bazıları çok iyi, bazılarının defalarca yazılarımızla da ifade ettik sorumluluk duyguları tamamen para olmuş… Mevsimler gibi mukaddes mesleğimiz de yıpranmaya devam ediyor ne dersiniz…
Baktım gözü doldu yanındaki eşinin, bir şeyler anlatıyor gibiydi hanım kızımız gözlerindeki buğularıyla. Milli Eğitimde sık değişen mevzuatlarımız, öğrenciyi şimdi daha çok söz sahibi yapıyor, A.B.gireceğiz diye verilen tavizler sizce nereye kadar gider dedim…
Haklısınız hocam ama yurt dışındaki üniversitelerin başarılarını sıraladı, Bizim ülkemizde de dini yaşantılarımıza uygun olmayan bazı aile yapısından kaynaklanan sorunları sıraladı, hangi birisini yazsam… Mevsimler de değişti, İnsanlarda değişti, Allah a havale ediyorum. O en güzel bilendir. Siz değerli okuyucularıma da soruyorum:
Eski dost, akraba ziyaretleri, arkadaş sohbetleri, İlmi konuşmaların olduğu, akşam sohbetleri dışında olan kaç tane kuruluş sayabilirsiniz…
—Herkes konuşurken âlim kesiliyor, ben daha çok biliyorum diyor… Bazı yanlış ilişkileri kamuoyunca bilineni söylüyor, sohbetine katıldınız mı diyor.
Adam kandırma sanatkârları çoğaldı, İlmi yaklaşımlar ne güzel. Rahmetli Prof.Dr. Haluk Nur baki’nin sohbetlerini ben çok severdim sizlerinde elbet izlediği sohbetleri vardır.Okudukça insan eksikliğini öğreniyor. Okuyunuz, okutunuz…
Geçen gün, Üniversitemizi ziyarete gitmiştim Rektörlükteki ağaçlandırma alanından dolayı gurur duydum. Mevsimi etkileyen oksijeni çoğaltan ağaçlardan mutlu oldum, keşke haberimiz olsaydı da bir ağaç da biz dikseydik.
İdareciliğim zamanın da ilimizdeki Sulusaray yolundaki ormanlık alanlarda bizim de Endüstri Meslek Lisesi bahçemizin bu gün ki hale gelmesindeki bizim, arkadaşlarımızın da emekleri çok. Rektör Filiz Kılıç hanımefendinin kendisiyle 1 kez tanıştım, Cumhuriyetimizin kurucusu ATATÜRK’ÜN, Çizdiği aydınlanma yolundaki hizmetlerini basından da izliyoruz.
Gençliğimizin yetişmesinde bize düşen bir görev olursa her zaman yardımcı olmaya varız.
Mevsimlerin hepsi güzeldir. İlkbahar başka, Sonbahar başka, Yaz başka, hele de KIŞ daha başkadır. Bu yıl biraz gecikti nedense…
Güzel sanatlar alanındaki çalışmalara hayranım, Peri bacalarının, Kızıl ırmağın, mevsimlerin güzelliklerini yaptığı eserlerine fırçalarıyla renk tonlarıyla nakış nakış işleyen ressamlar, seramik sanatçılarına, grafikçilere, fotoğraf sanatçılarımıza neden tam sahip çıkılamıyor anlayamadım…
Kimi mevsimler gibi; papatyaları özledim, kardelenleri özledim, güllerin rüzgârla gelen, kolonyalardaki inanın kokularını özledim… Sahi siz özlemediniz mi, İğde dallarının güzel kokusunu ne dersiniz?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.