- 980 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR ÖZLEMDİR KÖYÜMÜZ 7
Bir sevda diyerek çıktık yola. Köyümüzün özelliklerini elimizden geldiği, dilimizin döndüğü kadar nesnel bir yaklaşımla anlatmaya çalışıyoruz. Konu , insanın kendisinin doğduğu ve büyüdüğü yer olunca zaman zaman öznel yaklaşımlar olabiliyor. Çünkü ister istemez duygusallık sarıyor insanı.
Dün, köyümüz evlerinden söz etmiştik. Bu gün biraz daha farklı açıdan bakalım isterseniz: Geçim. Nerde yaşarsan yaşa , geçim için para kazanmak zorundasın. Tek başına da olsan , çoluk çocuğun da olsa bu böyle. Sofular Köyü’nün en büyük geçim kaynağı; hayvancılık. Büyük baş, ya da küçük baş. Yalnız küçük baş hayvanlar için yeteri Kadar otlak alan bulunmadığından büyük başa yöneldi herkes. Keçi ve koyun besleyiciliği, zaman zaman tarla ihlali bahanesiyle kavgalara neden olduğundan ve kimsenin kavga istememsinden azaldı .
Sadece hayvancılık yetmez bazen. Toplu para gelmesi açısından pamuk ya da sebze hasadına gitmek gerekir. Benim köylüm de bunları değerlendirir. Kimi zaman Dörtyol’a, kimi zaman da Samandağı’na gider , eli iş tutabilen herkes.
Bir de kadınların el işleri var tabi. Gönüllerindeki sevdaları rengarenk aktarırlar saplarla yapılan örmelere. Bizim burada “tabak “adı verilir bu yuvarlak duvar süslerine. Kimisinde bir yıldız alır gözünüzün pasını, kimisinde bir çiçek motifi. El emeği göz nurudur hepsi de . Özenle boyanan uzun ekin sapları kurutulduktan sonra bir “biz” aracılığıyla sapların arasından geçirilen diğer sapların değişik şekiller oluşturmasıyla meydan getirilir bu tabaklar. Müşterisi her zaman hazırdır. Köylüden az bir paraya alınan tabaklar , vitrine girdimi inanılmaz rakamlara ulaşabiliyor.
Tüm işler bunlar değil elbette. Gençlerin büyük bölümü şehre gelir çalışmaya. Eskiden yaygın olan hamallık, şimdi yerini haftalıkla çalışmaya bırakmıştır. Çaycılık, ayakkabıcılık en yaygın iş alanları.Üretimi öğrenmekten daha çok , üretileni satmak üzerine kurulu bir anlayış hakim. Yani geçici işler. Bir meslek öğrenmek yerine böyle işlerde çalışmak ne kadar doğru acaba?
Çiftçilik öleli çok oldu. Tarlalar ayıp olmasın diye ekiliyor.Meyvecilik , sebzecilik yok denecek kadar azaldı. Tütün , eskiden en büyük geçim kaynaklarından biriydi. Artık o da bir anı sadece. Köylü neyle geçinirse geçinsin , kimin umrunda. Ürününü ucuza alırsın ama yiyeceğini pahalıya satarsın. Sesi duyulmaz köylünün ve halkın. Halk, konuşamaz, konuşup derdini anlatamaz. Nasılsa büyükler onların yerine , hem konuşur , hem yaşar! Sadece oy versinler yeter.
Kimi gençler de geçimi gurbette arar. Almanya , İngiltere şimdinin popüler ülkeleri. Almanya , eski çekiciliğini kaybetti ama İngiltere hala cazip. Oralara gitmek için harcanan parayla, burada bir iş kurulsa , iki senede köşe olur hepsi. Ama gurbet çekiyor herhalde.
Kim ister ki sılasından ayrılmak,
Öyle an gelir ki zor olur kalmak,
Herkesin amacı huzuru bulmak,
Yollar uzaklara deyin selamı,
Bilmem gurbet mi zor , yoksa sıla mı?
04/12/2010 Antakya/ Hatay
Mehmet Ali Türkan(Sofular Köyü)