TV DEN TARİHE BİR YOLCULUK !!!

• 30 Kasım 2010 Salı 14:22:23

Kendimize bir gün yada zaman ayırdığımızda.. giyip eşofmanlarımızı uzanıp bir koltuğa rahat rahat keyif çıkartmak isteriz bazen ,hayatın sorunlarından sıkıntısından uzaklaşıp biraz kafa dinlemek gelir içimizden...

O zaman akla ilk gelen şey ya açıp bir kitap okumak yada ,alıp elimize kumandayı tv kanallarını dolaşmak olur en nihayetinde.

O zaman zarfında izlediklerimiz bizi daha çok rahatlatır mı ?,sinir mi ?bozar orası tamamen kişisel bir durum olsa gerek.

Artık izleyerek ,sürekli görerek sorun olmaktanda çıkan film ve programlarımız var. bunlara fazla değinmek istemiyorum bile çünkü bu aşikar bir şekilde ortada.Yok bunun şuçu bumuydu?,yok şunun yengesi kimdi ?kim kimin eniştesi ?kim nerde firikik vermiş,kim sevgilisiyle yakalanmış sıra sıra devam edip gelecek bunlar fazlasıyla.(işin paparazi kısmı yani) artık bizimle okadar özleştiki bu benzer konular tvnin bir parçası bölünmez kuralı oldu resmen,, tabi kaybettiğimiz değerlerimiz,örf ve adetlerimiz ve benliğimizin yanında ,kazanılan koskoca bir reytingimiz var bunu unutmuşum pardon!!!

E ee onuda geçtik artık diyelim ,

Etraf ya evlilik programı dolu yada kadın tartışma programları.olurda belki biri fayda görürür yararalanır aman !diye sanırım ,birtek eğitici insanlara kendini geliştirme konusunda yön veren ,farklı bakış açılarından bakabilmeyi öğreten program,vb birşey yok.

Burdan iki sonuç çıkıyor ortaya : ya biz toplum olarak dört dörtlük eğitimle donanmışız da bizim haberimiz yok,yada artık kimse böyle şeylere rağbet göstermiyor sanrım.



Neden? bende açtığımda bir eğitici program yada kendimi geliştirecek şeyler göremiyorum şu televizyonlarda. Yada varda benmi görmüyorum. Ama pardon nadiren arada rastgeldiklerim tek tük programlar var tabi onlarda şanslı günüme denk geliyor sanırım::) yoksa neeerde.

Yani artık insanlara bilgi veya bilgiyle ilgili birşeyler sunulmuyor nerdeyse,kendi benliğimizin aşılanmadığı gibi farklı ülkelere özenti almış başını uzun uzadıya sürüp gidiyor... Biz bukadarmı beceriksiz yada durduğu yerde duran bir millet oldukda İMRENİLEN BİR ÜLKE DEĞİLDE ,İMRENEN BİR ÜLKE konumundayız.



Tabiki bunlar çok boyutlu konular sadece meydayayla başlayıp bitecek birşey değil;işin içinde maddiyat küresel güç vb. ve kültürel zenginlik var .Bende diyorumki En azından elimizde olana sahip çıkalım.

Ekonomik durum olarak okadar iyi değilsek ve buna bağlı olarak güçde bizim elimizde değilse bile ,kültürel zenginliğimizi neden boşa sayıyoruz ,Ki bu kadar güzel geçmişi olan ülke az bulunurken dünyada ...

Şu özendiğimiz örnek aldığımız ülkelerin bir geçmişine bakalım yada tarihine ne var bizi bukadar çok etkileyen ?

Birde kendi zenginliğimize bakalım ,şu anda özenilen örnek profil olarak gösterilen ülkerin neyi var biliyormusunuz ? Niçin bu konumdalar ?kendimize bunu sormak gerek nasıl bir cevap gelecekse artık.



Eğer özenmek gerekse bir yere ,bir ülkeye,yada şehre ; onun bilimine ,teknolojisine gelişmişliğine özenmeliyiz.onlar bunu bulmuşken biz neden HALA uyuyoruz diye...Ama bizimkisi onlarda moda bu ,Avrupada Amerikada bu tutuluyor ,bizde bunu giyelim.Avrupalılar şöyle yapıyor bizde öyle davranalım diyoruz ,birtek onların kimliğine bürünmediğimiz kaldı.



Hiçbirşey yapamıyorsak bile geçmişimize bir şekilde sahip çıkıp geleceğe ona göre yön verelim.bunun bir kısmıda kendini geliştirip eğitmekten geçiyor,bir insan tabiki herhalukarda kendini eğitecek birşey bulunur.Ama bunun için,; zamanı ,şartları ortamı uygun olmayanlar için medya çok güzel bir araç diye düşünüyorum .Aynı anda birçok kişiye ulaşılması bakımından ,

Çünkü şuda bir gerçekki ülkemizde okumaya ,araştırmaya istek oranı çok düşük bu en azında programlarda olursa hiçbirşey yapmadan iki bilgi sağlanmış olunabilinir...işte bu yüzden sabahtan beri medyaya allah medya diyorum.



Bu bence üzerinde çok fazla düşünülmesi gereken bir konu ,resmen insanlarımız ,yani biz bikaç saçma şeylerle uyutuluyoruz ne toplumdan haberimiz var,ne tarihten nede sanattan ...

Kalkasan birine bir şairi sorsan bilmez ,hadi çok tanıdık olsun nadirende olsa belki çıkar.
Ama bir sanatçının sevigilisini sor.hım ben biliyorum şu şunun sevgilisi diye direk bilinir.

Tamam işin paparazi boyutu olmasın aman ha demiyoruz bizde ,oda olsun mutalaka buna ihtiyaç duyanlar için...,hadi evlenemk istiyenler içinde evlilik ,nikahta keramet programları olsun ...ama bide bizim gibi düşünen insanlar için daha çok yarar ve fayda sağlayan,(kişisel gelişim,psikolji edebi,felsefi ,yada sanat tarih gibi )şeylerde olsun içinde...

Unutmamak gerekki bir toplum geçmişini unutur ve onu örnek almazsa,geleceği için sağlam adımlar atıp sağlıklı yeni nesiller yetiştiremez.

Bunun için birtek ben ne yapabilirim dememeliyiz;Yetiştirdiğİmiz her iyi evlat toplum için yararlı şeyler yapan biri olduğunda ,Okuduğumuz her kitap ülkedeki kültürlü insanların sayısını arttırdığında,Kendimizi geliştirdiğimiz her bir konu toplumda bilinçli yetişen insanları çoğalttığında... Biz toplum için birçok şey yapmış oluyoruz.kendimizi ve bilgimizi bu kadar küçümsemeyelim bence.Hiçbirşey için değilse bile geleceğimiz için yapmak zorundayız bunu ve yine unutmamak gerekki herşey bizim elimizde seçmek yada seçilmek...



İleri görüşlü bir kimlik olarak Ulu önderimizin de sözüyle sonlandırmak isterim...



" Millete gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü iliminden, keşiflerinden, gelişmelerinden yararlanalım, ama unutmayalım ki, asıl temeli kendi içimizden çıkarmak zorundayız". (1923, Konya) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 145)



BETÜL KAYA