Kristal Düşler Görebilmek
Düşler vardır, güneş yüzlü,aydınlık.Gerçeğe dönüştüğünde ne pişmanlık ne hüsran duyulur. Düşler vardır,işporta malı, orta malı.Neticesi sükutu hayal.O yüzden tetikte olmalı behemehâl...
Ebu Cehil, işporta malı olmaya bile namzet olayamacak düşler gördü. Şeytanı dahi kıskandırdı. Ebu Lehep,en sevgiliye ısınacak bir yüreğe bile sahip değildi; ebedi bir pişmanlığın mümessili, cehennemin odun taşıyıcısı oldu.
Mekkeliler, bağırlarında açan gülün kıymetini bilemediler. İsimleri kayıtlara müşrik olarak geçti. Medineliler,kadrini kıymetini bildiler güller gülünün. Üzerlerine ay doğdu, Yesrip Medine’liğe ve Ravza-i Mutahhara’ya mihmandarlığa; sakinleri ensarlığa terfi etti.
Canlarını, mallarını sebil ettiler Mekke’den gelen güller gülüne ve onun dostlarına. Ebedi mutluğuğa nail, altın silsileye dahil oldular. Ensar namıyla hayırla yad edildiler.
Ya Taifliler,nadanlığın , bönlüğün,edepsizliğin ezeli ve ebedi mahkumları. Güzel ahlâkın,hayanın ve hakikatin temsilcisinin kadrini bilemediler." levlake levlak lema halaktül eflak" sırrının mazharına konukseverlik göstermek şöyle dursun, serserilere ve çocuklara taşlattılar, onu mahzun ettiler,sonsuzluğun sahibini öfkelendirdiler. O Eblehleri,yine güller gülünün şefkati kurtardı; geçiçi de olsa felaketten.Lakin,kendi nadanlıkları; ebedi bir hüsrana düşmelerinin yegane sebebi oldu.
Kristal düşler görebilmek, aydınlığa erebilmek ne güzel.İşporta malı hayallerin gönlümüzde yeri olmasın. "Ben kulumun zannı zereyim" muştusuna nail olmaya çalışalım. Güzel bakalım, güzel görelim, güzel düşünelim.Kristal düşleriniz bol, ömrünüz bereketli, esenliğiniz gümrah olsun.
Ankara,26.11.2010