- 2824 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
KALBİN SESİ
Duygularımız mı mantığımız mı bizi yönetir sorusu bana hep beyin ve kalp arasındaki ilişkiyi hatırlatır. Her ikisi de hayati öneme haizdir ama beyin ölümü gerçekleşse de kişi yaşamaya devam eder. Pekiyi kalp öyle mi? Kalp durduğunda kaçınılmaz son gelmiş demektir.
Bir savaşı yöneten komutanın ölümünden sonra nasıl halk darmadağın olup teslim olursa kalpte de durum aynıdır. Yenik düşmüşse kalp diğer organlar çoktan teslim olmuştur zaten..
Vücudun saati gibidir kalp.. Attığı sürece yaşam devam ediyor demektir. Daha anne karnında ilk ayda atmaya başlayan kalbin nasıl yıllarca insana hizmet ettiğini düşünmek bile aklımızı zorlamaktadır.
Her canlı gibi insan da Allah’ın bir mucizesidir aslında.. Kalp beden orkestramızın şefi, diğer organlar ise olmazsa olmaz dediğimiz entrümanları gibidir. Gece ve gündüz demeden her biri büyük bir özveriyle görevlerini yerine getirerek müthiş bir eser ortaya çıkarıyorlar.. Tıkır tıkır işleyen bir sistemimiz var.
Korku, telaş, endişe, öfke, hüzün, sevinç gibi her türlü duygu bizzat kalbimizi etkiliyor.. En ufak bir heyecanda hassas kalbimiz hemen etkileniveriyor.
En hassas ve hayati organımız olması nedeniyle erdemli bir insana ait olan her türlü davranış için hep adres olarak kalp gösterilmiştir.
Kalp, o denli kıymetli ve masum bir organ olmasına rağmen kah temiz kalpli, kah kötü kalpli gibi unvanlar edindirmiş sahibine…
Kalbimizle sevmişiz, kalbimizle nefret etmişiz. Kalbimizi bazen sonuna kadar açmışız bazen de küsmüş içimize sıkı sıkı kapatmışız.
Aşkın ilk uğrak yeri olmuş kalp.. Ne zaman ki kalp karşı cinse farklı atmış, gözler daha bir ayrı bakar olmuş sevdiğine..
Kalbin hafızası olur mu diyeceksiniz ama kalp iyiliği de unutmamış, kötülüğü de.. Yerine göre yufka gibi olmuş, yerine göre de çelik gibi…
Cam eşyalar ambalajlanırken üzerine “kırılacak eşya vardır” diye uyarı yazılırken kalp de yoktur böyle bir işaret ama biliriz ki en kırılgan yerimizdir.. Bir kere kırılmaya görsün öyle kolay kolay da onarılmaz kalp...
Ruhun kötülüğü kalbe maledilmemeli. Bence her kalp güzeldir. Vadesi yetene kadar da tıkır tıkır işlemelidir. Ruhu da terbiye eden insanın bizzat kendisidir.
Hepimiz aynıyız aslında temiz kalpli dediğimiz insanların iki tane değil ki kalbi.. Kalbimiz asli görevinin uhdesinde tüm insani değerleri de içinde barındırmalı ki dünya daha bir anlamlı olsun.. Yaşamak tat versin.
Kalpten kalbe akan hep sevgi ve güzellik olsun.. Kendinize iyi bakın tabi kalbinize de…
Sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
Aysel AKSÜMER
Harika anlatım tebrrik ederim..
kalp duygularımızın kapısı..anahtarı kalbimizde saklıdır canan demirel
Ben de kalple ilgili sözler yazayım...
kalp hiç bir zaman zorla elde edilemez Moliere
aşık olmadan kalbimiz neye yarar Goethe
kalp ne ile doluysa dudaklardan o dökülür Goethe
kalbini açtıklarına dudaklarını kapatma Goethe
karnı açlardan çok kalbi açlara acırım Cenap Şahabettin
temiz bir kalp, zehirli dillerin bozduğunu düzeltir Homeros en çok bu sözü beğendim..
sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
canandemirel
çok naziksin, iyi akşamlar..
Aysel AKSÜMER
Yazılanlar ne kadar doğru...Çoğu şeyi defalarca bozar yaparız, kırar yeniden yapıştırırız...Bendeki de kötü bişey ama, bir defa kırıldımı doğrultmam asla mümkün olmuyor..Nedeni sanırım sabrımı sonuna kadar kullanmış olmamdan geliyor. Böyle oluncada artık neden aramanın bir anlamı kalmıyor.
Hayata, bize dair güzel bir yazıydı. Kutladım efendim.Selam,saygı...
Aysel AKSÜMER
Sayın Aksümer..
Kardeşi kalp ameliyatı olmuş bir insan olarak, duygulandım inanın.
Hastane günlerinde kalbinde kablolarla gezen inanlar gördüm, göğsü boydab boya kesilmiş,koca bir iz ile gezen insanlarla sabahlara kadar sohbet ettim.
Onlara takılırdım..kalbin mı kırıldı, kalbini açtıklarında kimlerin silüeti vardı..
Aşk var mıydı?
Sonra bir gün kardeşimin doktoru katıldı bu sohbetler..
Ah..dedi kalbin içinde neler var,bir bilseniz?
O zaman benim gibi aşık olurdunuz kalbi verene..
Saygı ile.
Aysel AKSÜMER
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Kalbin, maddi ve manevi yönleriyle işlevi, önemi ele alınıp işlenmiş.
Her zamanki gibi, güzel anlatımınızla okuması zevk veren bir yazı sunmuşsunuz bizlere.
Teşekkürler, sevgiler ve selamlarımla.
Aysel AKSÜMER
Konu da anlatım da güzel ama sanki kalp kayırılmış.
Duygusal bakış olsa gerek bu yanlışa sebep.
Yoksa her işi yapan beyin ve mantıken kendini kayırmalı.
Biz hep öyle güzel yanlışlar yaparız zaten.
Kırılmasın diye can eşyaların üzerine " kırılacak eşya" yazarız. O ki kırılacak eşyadır; KIRANA NEDEN KIZARIZ?
:)) Şaka bir yana çok güzel bir anlatım okudum. Kutlarım. Selamlar.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Aşırı duygusal tepkiler verdiğimizde kalp atışlarımız hızlanır, ağzımız kurur, ter bezlerimiz çalışmaya başlar. Ama bütün duygular beyin kökenlidir. Beyin ölümü olduğu kalbimizi bir daha gümbür gümbür atmaz, buna gerek duymaz. Memur zihniyetiyle görevine, tekdüze atmaya devam eder. Yine de duygularda biz kalbe rol biçeriz. İşin kötüsü kalp gibi duygulara tepki veren ve kalp gibi duyguların kaynağı olmayan ter bezlerimizi hiç mi hiç anmayız. Ne kötü, biyoloji (ve onun maşası olan ben) yazının tüm şiirselliğini bozuyor.
Eleştiri amaçlı değil, sadece yazınızın bana düşündürdükleriydi yazdıklarım. Güneşli bir öğle sonrasında ilham verici oldu güzel yazınız. Saygımlarımla.