- 1002 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kelimeye Gelmez Şiddetinden Sustuğum Son Kahrım...
Yaşanmamışa duyduğum hasretten kurtardı beni, yaşanmışların izleri.
Köhne yüreklerinden kurtuldum, yüreğimin en zengin köşesinde yaşattıklarımın.
Kepenkleri bir bir indiriyorum, indirip kilitliyorum kendimi hüzünlü aydınlığıma.
Kendimi karşıma oturtup seyircisi olacağım yaşadıklarımın, eski bir albümü karıştırır gibi...
Nostaljileri dinler gibi dinleyeceğim kendimi, kendi sesimden.
Duymayacağım harici sesleri ve haricimdekilere duyulmayacak kendime seslenişlerim.
Kepenkleri bir bir indiriyorum, güneş doğarken bile açılmamacasına.
Güneş doğarken; eski bir elbise gibi atacağım üzerimden, üzerime musallat avuntularımı.
Avuntusu kalmayacak yüreğimde köhne yüreklilerin.
Öfkemin derinliği içinde bakıpta görmeyeceğim rezillikleri.
Rezilliğin derinliği içinde bakıpta beni görmeyenleri.
Bir sütbeyaz güvercinin, lağım faresine dönmesine şahit olan ben,
bir lağım faresinin, sütbeyaz güvercine dönmesini ummak gibi bir imkansızlığa kelimeler döken ben,
Susuyorum...
Susuyorum çünki;
Kelimeye Gelmez Şiddetinden Sustuğum Son Kahrım...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.