Faziletli olmak, keskin bir kılıca oturmak kadar güçtür.-- bhartrıharı
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
@ayselaksumer

SICAK BİR MUHABBET

8 Kasım 2010 Pazartesi
Yorum

SICAK BİR MUHABBET

13

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1382

Okunma

SICAK BİR MUHABBET

SICAK BİR MUHABBET

Ayaküstü atıştırmalar, muhabbetler, uyutmalar ve fırçalar nedense çağımızın gereğiymiş gibi olağanlaştı. Sorunlarımız var ama bahanelerimiz de cebimizde hemen sunulmak üzere..

Yıllar yılı hep aynı olan ve değişmeyen formüller, kuramlar ve değerler vardır. Hayat pek çok şeyi değiştirir ama bu saydıklarım çoğunlukla hep aynıdır. Peki neden değişmiş gibi davranıyoruz ki?

Eskiden yirmi dört saat bir insana yeterken şimdi sanki yetmez oldu. Hatta diyaloglar cümleden ziyade kelimelere dönüşmeye başladı..

- Merhaba canım!
- Merhaba
- Nasılsın?
- İyiyim
- Ya Sen?
- Koşturuyoruz

Ya canım hiç vaktim yok biliyor musun? Seni gördüğüme sevindim. Sonra görüşürüz tamam mı? Öptüm..

Ya da sık duyduğumuz bir başka gündelik konuşmaya daha geçelim isterseniz..

- Selam. Geçerken şöyle bir uğradım. Ne var ne yok!
- İyilik
- Bir çay alsaydın
- Başka zaman inşallah
- Kendine iyi bak
- Sen de...

Tadı damağınızda kalır bazen.. Ateş almaya mı geldin? Otur bir beş dakika dersiniz. Yine zaman, işler vs. sebepler üç aşağı beş yukarı ayndır.

Siz han, onlar yolcudur. Yolcu da yolunda gerek değil mi? Hatta kırıldığınız olur ve dersiniz "Aman canı sağolsun da önemli değil" züğürt tesellisi üzülmemenin diğer adıdır aslında..

Teknoloji uzağı yakın eder oldu ama yakınları birbirinden uzaklaştırdı mı acaba? diye de düşünmeden edemiyorum. Karşılıklı bir kahveyi derin sohbetler eşliğinde keyifle içemediğimiz o kadar çok dostumuz var ki.. Burnumuzda tüten, adı geçince içimizin titrediği, acıyı tatlıyı, sırrımızı paylaştığımız o eski dostları unutmak mümkün mü?

Değişim denilen rüzgara kapıldık gidiyoruz. Özümüzü, doğrularımızı değiştirmemeye çalışıyoruz ama mücadelenin yalnız kahramanları olup çıkıyoruz. Bizim sahip çıktıklarımızı karşımızdakilerin yerle bir edişini yüreğimiz parçalanarak izliyoruz.

Modern düşünce adı altında; iletişimsizlik, saygısızlık ve haksızlık yağmuruna şemsiyesiz yakalanıyor, iliklerimize kadar ıslanıyoruz.

Oysa ki omzumuza dokunan dostça bir elin, sevgiyi avuçlarınıza kattığınız bir tokalaşmanın hasretle kucaklaşmanın ve yanağınızda hissettiğiniz bir busenin yerini hangi ileri teknoloji sağlayabilir ki?

Kışın ayazını, top haline getirdiğiniz karın donunu bile unutmayalım ki eriten sıcaklıktır. Bir çift tatlı ve sıcak söz, kalbin su katılmamış ilacı, yaşamın eşsiz tadıdır.

Atalarımız "ayağını sıcak tut, başını serin" demiş ama bizler kalbimizi ve ilişkilerimizi de sıcak tutalım ki başımız rahat ve huzurlu olsun..

Sevgilerimle...

Aysel AKSÜMER

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sıcak bir muhabbet Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sıcak bir muhabbet yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SICAK BİR MUHABBET yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
9.11.2010 18:00:08
Sevgili Aysel, seçtiğin konu ve anlatımın çok güzel. Hoş sohbet ve bir fincan kahve...
Boşuna dememiş Atalarımız; bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır diye.

sevgimle...
SOFUOĞLU
SOFUOĞLU, @sofuoglu
9.11.2010 00:02:46
Ne güzel Anlatmışsınız Aysel hanım Kaleminize yön veren gönlünüzden tebessüm eksik olmasın.Yobazlaşan toplumumuzda hiç bir teknoloji sıcak bir dostluğun yerini tutabilir mi.Atalarımız bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var demişlerdi. Günümüzde kırk dakikaya indi bu hatır.Bu nedenle güzel bir konuya deyinmişsiniz Selem ve saygılarımla..
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
8.11.2010 22:05:32

sıcacık bir sohbetin yerini hiç bir şeye değişmem

hele sabah kahveleri faslını:)))

güzeldi yazınız

kutlarım

saygılar

Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
8.11.2010 21:08:50
10 puan verdi
Harika bir konuya değinmişsin Sevgili Aysel. Maaleseftir ki; teknolojinin getirdiği nimetlere esir düştük. Eski günleri hatırladıkça daha iyi anlıyorum bunun ayrımını. Kızım küçüktü ve biz gezmek için can atardık. Beş aile idik sık görüşen. Kar da olsa yağmur da olsa bir aileniz evinde on beş günde bir araya gelirdik. Evler sobalıydı o zaman. O sohbet bitmesin isterdik. Şimdi... Evde iki kişiyiz ve arabamız olduğu halde hiç çıkmıyoruz evden. Değişen ne sence ?
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
8.11.2010 19:32:09
10 puan verdi
Tema güzeldi.Okuması daha da güzeldi.

Tebrikler.

Selamlar.
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
8.11.2010 19:23:02
10 puan verdi
Teknoloji değil aslında bizleri birbirimizden uzaklaştıran. Sadece biz sığınmak istiyoruz bahanelerin ardına ve buna da teknoloji sebep diyoruz.

Haklı sitem, güzel bir yazı. Bana da kutlamak kalıyor arkadaşımı...

Sevgilerimle...
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
8.11.2010 15:35:32
10 puan verdi
Arkadaşım, haklısın herkeste bir telaş, hep bir yerlere yetişme zorunluluğu.
En basit, kendi çocukluğumu düşünüyorum, bayramlar yaklaşırken yapılan hazırlıklar; tatlılar yapılır, börekler, dolmalar, sarmalar, gelecek akraba ve dostlara özenle hazırlanılırdı. Şimdi öyle mi? Zaten çalışıyorum, üç dört gün bayram tatilinde bir yerlere kaçalım, psikolojisi var insanlarda.
Galiba biz insanlar kendimizi çevremizden soyutluyoruz.
Çalışan kişiler de bir kahve içimi bir süre arkadaş eş, dost ziyareti yapabilir, isterse.
Ben, insanlar isterse her şeye zaman ayırabileceğine inanıyorum.
Güzel paylaşım için teşekkürler, selam ve sevgiler.
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
8.11.2010 15:04:40
bakınız ne çok betonlaşıyor zaman
ve sonra yürekler

çok basit
Can Murat
Can Murat, @canmurat
8.11.2010 13:47:42
Evet toplumsal bir yara

Ve birbirinden gittikçe uzaklaşan insanlar

Mekanikleştik sanki iyice, robotlaştık

Sıcacık sohpetlerin yerini televizyon ve bilgisayarlar aldı

İleride bugünleri de arar mıyız ki? Gidişat onu gösteriyor...

Kutlarım, saygımla Aysel hanım.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
8.11.2010 12:41:42
yine güzel anlatımdı canım acı ama gerçek
bütün bunlar sevgi saygımla
ney!
ney!, @ney
8.11.2010 12:41:11


ney! tarafından 11/9/2010 10:51:00 AM zamanında düzenlenmiştir.
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
8.11.2010 10:11:59
7 puan verdi
Evet, sana katılıyorum. Yanlızlaşıyor insanlık. Kendi ıssız karanlığında yapayalnız bütün insanlar. Herkesin bir işi var. Aceleyle adımlıyorlar hayatı, sanki hiç bitmeyecekmiş gibi. Çoluk çocuğu bile görmüyor bazen gözümüz. Salça kutusunun altında, ıslak pamuk içinde yetişen birer fasülye gibi renksiz haddin fazla ama hastalıklı bir ruh oluyorlar. Hiç kimseye hayrımız yok. Bizi var edeni bile tanımıyoruz. Acele, iş, geçim derdi vs. Hayat bitiyor bir gün...Son dakikanda "ah biraz daha zaman" dersini de, "onca koşturdun, yetiştiremediğin ne var" der melekler. Ağlarız belki...Geride bıraktıklarımızla ilgilidir sızımız. Bir de yaptığımızı sandığımız yapamadıklarımız...

Hiç bir şey için delice koşturmaya değmez. İnsan gününü yaşamayı da bilmeli. Hep bir dilek uğruna iple çeke çeke tükettik zamanı. "Şu kadar zaman sonra borcumuz bitecek, şu gelecek, bundan kurtulacağım günü iple çekiyorum" deriz de, geçen gün ömürdendir, farkında olamayız...

Dostlar...Onlar hakkında fazla bilgim yok. Çünkü hiç bir zaman samimi bir dost edinmedim. İnsandan dost olamayacağına inananlardanım.

Ama insan kendine de etrafındakilere de vakit ayırmasını bilecek. Her şey birer birer anlatacağımız bir rüyaya dönüşmeden...

Kutluyorum seni.

Sevgilerimle.
meselci
meselci, @meselci
8.11.2010 09:50:41
10 puan verdi


haklı bir sitem, gerekli bir yazıydı satırların aysel dostum.

on puanımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.