- 1459 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ŞAİR YAZAR KENAN ÇARBOĞA İLE ROPÖRTAJ
Şair- Yazar Kenan Çarboğa
Gazeteci Şair- yazar Kenan Çarboğa ile yaptığımız röportajı okuyucularımızla paylaşıyoruz.
...........................................................................
A.SARGIN: Saygıdeğer Hocam, sizi Gayretli çalışmalarınız ve eserlerinizle tanıyoruz. Sizi Türk Edebiyatında adını duyurabilen güçlü bir yazar olarak biliyoruz. Öncelikle kendinizi Okurlarımıza tanıtır mısınız?
K.ÇARBOĞA: Evvela herkesi Allah’ın selamıyla selamlıyorum. Sivas/Gemerek/ Seydinali köyü doğumluyum. İlköğrenimi Gemerek’te, liseyi Kayseri’de ve yükseköğrenimimi de Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde tamamladım. Mezun olduktan sonra Ardahan’da merhaba dediğim öğretmenliğe Sivas’ta devam etmekteyim. Türk Edebiyatı, Türk Dili Dil ve Edebiyat, Köprü(Makedonya), Türkü, Yeni Ergenekon, Gül Dalı, Redif, Vatanbir, Birdenbire, Çağrı, Kalgay, Birliğe Çağrı, Türkçe Yaşam, Kümbet, Her Telden, Kerkük Feneri, Eğitim ve Sanat Sokağı dergilerinde şiir ve makaleler yayımlamaktayım.
A.SARGIN: Hocam, bu güne kadar kaç kitap, hazırladınız, bunların kaçı yayımlandı. Eserlerinizin konularını nasıl seçiyorsunuz. Bu konuların gerçek hayatla ve yaşadıklarınızla ilişkisi var mı?
K.ÇARBOĞA: Şuan yayımlanmış SÜT RENGİ DÜŞLER ve AZ KALDI adında iki kitabım bulunmaktadır. Bunların dışında yayına hazır olan iki çocuk kitabı ile bir şiir kitabım mevcuttur.
Yazdığım kitaplarda toplumu ilgilendiren konuları seçmeye gayret ediyorum. Çünkü anlayışıma göre bu ülkenin edipleri, münevverleri toplumdan kopuk olmamalı ve onların derdiyle hemhal olmalıdır. Deve kuşu misali halkın gerçeklerine karşı kör olmamalıdır. “Zulme karşı susan dilsiz şeytandır” hadisine uyarak hakkı haykırmalı, haksızlığa karşı sinesini siper etmelidir.
A.SARGIN: Sayın Kenan Çarboğa, eserlerinizi yayımladıktan sonra nasıl bir tepki alıyorsunuz? Olumlu , olumsuz mana da…Ülkemizde okuyucu kitlesinin az oldugunu düşünürseniz, Bu bağlamda eserlerinizi okutabilmek için neler yapıyorsunuz?
K.ÇARBOĞA: Bugüne değin olumsuz bir eleştiriyle karşılaşmadım. Aksine kitaplar hakkında çok iyi yorumlarda bulunanlar oldu. Bunlar beni yazmaya daha fazla teşvik etti. Gelebilecek olumsuz eleştirilere de hazırlıklıyım. Edebi tenkit adına yapılacak olumlu-olumsuz her yorumu son derece önemsiyorum.
Toplum olarak okuma alışkanlığımızın olmadığı acı bir gerçek. Bunu görüyor ve oldukça üzülüyorum. Yazdıklarımın okunması için çok sayıda dergide yazmaya gayret ediyorum. Dinleti, konferans, radyo ve tv ile daha fazla insana hitap etmeye çalışıyorum.
A:SARGIN: Hocam, sevdiğiniz, örnek aldığınız Şairler- yazarlar var mı? Türk Edebiyatında hangi yazarları seviyorsunuz? Örnek aldığınız yazarlar- şairler- romancılar ?
K.ÇARBOĞA: Türk Edebiyatı adına gayret etmiş her kişiye büyük bir saygı ve muhabbet duyuyorum. Dede Korkut, Dadaloğlu, Aşık Veysel, Fuzuli, Ahmet Yesevî, Yahya Kemal BEYATLI, Mehmet Emin YURDAKUL, Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU gibi şairler şiirime yön verdi diyebilirim. Romancılarda ise Hüseyin Nihal ATSIZ ve Mustafa Necati SEPETÇİOĞLU’nu hayranlık derecesinde beğenirim.
A.SARGIN: Eserlerinizi tanıtma adına imza günleri yapıyorsunuz bunlar nasıl gidiyor? Önemli projelere imza atan birisi olarak kendini yeni tanıtmaya çalışan yazarlara tanıtım adına neler tavsiye edersiniz?
K.ÇARBOĞA: Ekseriyetle üniversitelerde yapıyoruz. Gençlerimiz bu konuda çok duyarlılar. Ayrıca dernek ve vakıfların davetleri vasıtasıyla imza günleri tertip ediyoruz.
Tanıtım için edebi dergilerin faydalı olacağını düşünüyorum. Bu sayede hem kültürlenme gerçekleşir hem de isminizin edebiyat dünyasında duyulması kolaylaşır. Bir de edebi tenkidin çok önemli rolü var. Yazıların birileri tarafından eleştirilmesi de yazarın tanıtımı için çok önemlidir.
A.SARGIN: Sevgili Hocam, sizi yakinen tanımak, eserlerinize ulaşmak ve okumak isteyecek okuyucularımız bu eserleri nereden nasıl temin edebilirler?
K.ÇARBOĞA: Kitaplarıma ulaşmak isteyenler Berikan Elektronik Basım Yayım San. ve Tic.Şti…GMK Bulvarı/1 Maltepe/ANKARA- Tel:(0312) 232 62 18/19 adresinden kitaplarımı isteyebilirler.
A.SARGIN: Efendim çalışkan, azimli bir eğitimci olarak Türkiye’yi dolaşıyorsunuz. Eserlerinizi alıp, iline davet eden, sizi köşesinde tanıtan, okuyucularıyla buluşturan kitap sevdalıları oluyor mu? Bu konuda neler söylemek istersiniz?
K.ÇARBOĞA: Sağ olsunlar bu konuda destek olan çok dostlarım var. Evvela Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Sayın Servet KABAKLI Tercüman ve Yeniçağ gazetelerinde birkaç kez köşe yazılarında bana yer ayırdılar. Ayrıca şair Abdurrahim KARAKOÇ Vakit Gazetesinde, şair Yavuz Bülent BAKİLER de Türkiye Gazetesinde kitabımı tanıtan yazılar kaleme aldılar. Bunların dışında Sanat Sokağı Dergisi’nde Fehimdar ÇİFTÇİ ve Kümbet Dergisi’nde Dr: Nazlı Rana GÜREL birer yazı yazdılar.
A.SARGIN: Hocam, hedefinizde nasıl bir dünya var? Neleri başarmalıyım diye düşünüyorsunuz? Ya da şöyle diyelim yakalamak istediğiniz hedefler nelerdir?
K.ÇARBOĞA: Asrı Saadetteki gibi bir dünya hayal ediyorum. Bunun içinde milletimizin ve devletimizin çok güçlü olması gerektiği fikrindeyim. Açlık, savaş ve gerilimden uzak dünya ancak bizler sayesinde var olacaktır.
Bir şair olarak sesi yarına kalan insanlardan olmak istiyorum. Sahip olduğumuz büyük kültür mirasına ufak da olsa bir katkı da bulunmak en büyük hedefim.
A:SARGIN: Eserlerinizde yaşanılan olaylar mı gerçek mi, hayalleriniz- duygularınız mi ön plana çıkıyor? Kitaplarınızın konusu gerçek hayattan mı, yoksa hayallerinizdeki kahramanlar mı? Bu seçimi nasıl yapıyorsunuz?
K.ÇARBOĞA: Hayattaki gerçekler duyguların oluşmasına sebep oluyor. Bu yüzden gerçek ve hayal ayrımı yapmam doğru olmayacaktır. Yazılarımdaki kahramanlar bu toprağın insanlarında oluşuyor. Yani canlı-kanlı Türk insanı.
A.SARGIN: Yozgatlı Yazarler ve Şairlerle diyaloğunuz var mı? Yozgatlı Şair ve yazarların çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?Galiba sizinle Sivas’ta tanışmıştık öyle degil mi?
K.ÇARBOĞA: Evet, sizlerle Sivas’ta tanımıştık. İyi ki de tanışmışız. Sizin gibi iyi niyetli ve çalışkan birini tanımaktan son derece memnunum. Sizlerden takip edebildiğim kadarıyla Yozgatlı şair ve yazarlar tekelleşen edebiyata karşı çok güçlü duruyor. Edebiyatın sesini Anadolu’dan bütün ülkeye duyuruyor. Bu konuda sizleri takdir etmemek elde değil.
A.SARGIN: Yozgat’ ın tanıtımı adına Fedakarca çalışan, Yozgat Şairler ve Yazarlar
Birliği size de ulaşarak sizinle de görüştü. Bu yıl ki Şiir Şölenine gelecek misiniz? Festivalle İlimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Sizce Yozgat’ın tanıtımı için neler yapılabilir?
K.ÇARBOĞA: Yozgat gibi kültür pınarlarının çağladığı bir ile gitmemek gibi durumumuz olamaz. Büyük bir coşku ve heyecanın yaşandığı ilinize gelmek beni ziyadesiyle mutlu edecektir.
Yozgatlı şair ve yazarlar bu şölen vasıtasıyla ilinizi çok iyi tanıttığınızı düşünüyorum. Ülkenin değişik yerlerinden gelen şair ve yazarlar Yozgat’ı daha iyi tanıyarak tanıtmış oluyorlar. Sizlerin değerlerinizi böyle yüksek tondan seslendirmeye devam etmeniz Yozgat’ın en güzel tanıtımıdır.
A.SARGIN: Değerli Hocam, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz. Sizinle görüşmelerimiz devam edecek. Temenni ederiz ki, Türk Edebiyatında iyi bir yerde olursunuz ve başarılarınıza başarı katarsınız. Bunların dışında Yozgatlı hemşehrilerimize ve Okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı? Ya da bir mesajınız?...
K.ÇARBOĞA: Her zaman olduğu gibi milli ve manevi değerlerine sımsıkı bağlı olan Yozgat ilimizin bu hasletlere sahip çıkmaya devam edeceğine yürekten inanıyorum. Yetiştirdiği şair ve yazarlara destek olmalarını ümit ediyorum. En derin selam ve sevgilerimi sunuyorum.
A.SARGIN: Efendim, bize zaman ayırıp sorularımızı cevapladığınız için size çok teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki çalışmalarınızda da da başarılar diliyoruz. Yozgat’tan selam ve saygılarımızı sunarız.
K.ÇARBOĞA: Ben teşekkür ederim. Sizlere şiir dolu günler diliyorum. Allah yâr ve yardımcınız olsun…
Nedense
Yüzünü görünce nutkum tutuldu
Şaşırdı bir anda dilim nedense
Kor ateşler can evime atıldı
İki yana düştü elim nedense
Önce direnmeyi düşündüm fakat
Ne iradem kalmış, ne dizde takat
Her yer yangın yeri her yer felaket
Per perişan olmuş halim nedense
Belki hayal dedim belki de hile
Bütün avuntular çıktı nafile
Bir eda, bir gülüş, bir bakış ile
Karıştı menzilim, yolum nedense
Bir türlü gözüme uyku girmedi
Bir saniye başım yastık görmedi
Düşündüm taşındım aklım ermedi
Tutmadı kanadım, kolum nedense
Zaten alışkındım feryada, aha
Çünkü yaralarım tazeydi daha
Uykusuz gözlerle döndüm Allah’a
Çok uzak gelmedi ölüm nedense
Sonra kabul edip çektim sineme
Seni ellerimle ektim sineme
Sevda bayrağını diktim sineme
Şenlendi yeşilim, alım nedense
Bilirim kavuşmak imkânsız ama
Bu sevda yasaklı, zamansız ama
N’olur bir bahane, sebep arama
Seni seviyorum gülüm nedense
Kenan ÇARBOĞA
Kerkük Ağıdı
Sitem sana Türkiye’m, sana aziz milletim
Dilim dilim derimi yüzüyorlar nerdesin?
Öksüz kaldı lisânım, geleneğim, âdetim
Hoyratıma, Türküme kızıyorlar nerdesin?
Türkçe konuşuyorum, seninle aynı dilden
Nasıl anlamıyorsun düştüğüm korkunç hâlden?
Fayda beklemiyorum vallahi yaban elden
Üzerimi kalemle çiziyorlar nerdesin?
Bölüştüler sırtlanlar illeri, bölgeleri
Hani dönme olanlar, haçlının gölgeleri
Yaktılar nüfustaki tarihi belgeleri
’Burda Türkmen yok’ diye yazıyorlar nerdesin?
Kardeşinim ben senin zor mu bunu anlamak?
Yalvarıyorum sana kapında ağlayarak
İstersen aç tarihi Misak-ı Milli’ye bak
Onu bildiklerinden eziyorlar nerdesin?
Bugün zulüm altında mahcup doğan bebekler
Anayurt’tan dört gözle umutlu haber bekler
Dün senin kemiğinle zincir kıran köpekler
Dişini gösteriyor, azıyorlar nerdesin?
Çanakkale’de vardım, Galiçya’da her yerde
Koyun koyuna öldük Yemen’deki siperde
Kurban olam ne olur muhtaç etme nâmerde
Sahipsiz belliyorlar, üzüyorlar nerdesin?
Bomba yüklü kamyonlar yol açarak mermiye
Söndürmeye geliyor yurdumu söndürmeye
Ben burada Türkmen’im sadece Türk’üm diye
Güpegündüz kurşuna diziyorlar nerdesin?
Hiç tepki vermiyorsun, sabrına şaşıyorum
Unuttu mu diyerek şüpheye düşüyorum
Bilmiyorsan bil artık soykırım yaşıyorum!
Kerkük’ten Türk adını kazıyorlar nerdesin?
Kenan Çarboğa
Çanakkale’de
Biz bu kutsal vatanın bin yıllık askerleri
Dünyanın karşısında durduk Çanakkale’de!
Biz Asya’nın kurtları, Muhammed’in erleri
Kahramanca vurulduk, vurduk Çanakkale’de!
Hak şahit hiçbirimiz dönmeyi düşünmedik
Şahadet makamından inmeyi düşünmedik
Kâfirlerden korkmadık, irkilmedik, sinmedik
Erkekçe canımızı verdik Çanakkale’de!
Yüksekteki bayrağım inmesin diye yere
Sineler siper ettik uğruna yüz bin kere
Mahşere dek bir daha açılmamak üzere
Salibin defterini dürdük Çanakkale’de!
Kimimiz daha küçük henüz on üç yaşında
Kimimiz kurbanlık koç, kınaları başında
Seyid’in güllesinde, Yahya’nın ateşinde
Zaferin muştusunu gördük Çanakkale’de!
Ah şu gökler konuşsa, yıldızlar gelse dile
Önümüzde diz çöker asırlık taşlar bile
Dilimizde tekbirle, ellerde süngü ile
Düşmanın cümlesini sürdük Çanakkale’de!
Bir orduya bir kişi karşı gelen bizleriz
Cenaze namazını kendi kılan bizleriz
Mağrur yedi düveli yere çalan bizleriz
Zalimlerin belini kırdık Çanakkale’de!
Allah’a dua ettik her belada, zorlukta
O bizi eşsiz kıldı yiğitlikte, erlikte
Kâbe’den kalkıp gelen Resulümle birlikte
Adım adım cennete vardık Çanakkale’de!
Biz bu kutsal vatanın bin yıllık askerleri
Dünyanın karşısında durduk Çanakkale’de!
Biz Asya’nın kurtları, Muhammed’in erleri
Kahramanca vurulduk, vurduk Çanakkale’de
Kenan Çarboğa