Serdivan'dan Adapazarına....
2 kasım 2009 bugün.
Sonbaharın tüm cilveleri mevcut.
Hafif serince bir hava ve mevsimin alamet-i farikası ağaç altlarında gazeller.
Ben arabama yöneliyorum elimde kumanda.
-Ah be hanım yine sıkıştırmışsın arabamı , nasıl çıkacağım buradan , şu hanımlara adamakıllı park dersi vermeden ehliyet vermeyeceksin be birader.
Neyse bir iki manevra çıktım park yerinden.
Bir Ruhi Su cd ‘si koyuyorum cd çalara.
Evleriniiiiiiiiiiiiiiiin önü mersin,
(Ah) Sular içmem (gadınım) tersin tersin,
Mevla’m seni bana versin.
Al hançeri (gadınım) vur ben öleyim,
(Ah) Kapınızda (bi danem), kul ben olayım.
Evlerinin önü susam,
(Ah) Su bulsam da (gadınım) çevremi yusam.
Açsam yüzünü baksam dursam.
Al hançeri (gadınım) vur ben öleyim,
(Ah) Kapınızda (bi danem), kul ben olayım.
Ah be baba nasıl kahırla öldün , nur içinde yat.
Serdivan’da ada tıp yolunda ilerliyorum süzüle süzüle .
Anadolu lisesi kavşağına geldim , aklımda Sav-Kılıçdaroğlu gerginliği , bir tür restleşme.
Yine kaynamaya başladı sular.
Kavşagı geçiyorum , ışıklar
Ruhi baba devam ediyor davudi sesiyle
Al hançeri gadınııııııııım vuuuuuur ben öööööleeeeeeeeyiiiiiiiiiiiiiiiim
Oktay Ekşi hayatının gafını yapmış , kelimenin vurucu şehvetine kapılmış
‘HERŞEYİ SATAN ADAMLARIN MARİFETLERİ BUNLAR’ diyeceğine, son anda şehvetle
‘ANASINI SATAN ADAMLARIN …………..’ demiş .
Onurlu bir insanın yapması gerekeni yapmış ve özür ve istifa.
Hani nasıl der Yunus Emre;
Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz
Kişi bile söz demini, Demeye sözün kemini
Bu cihan cehennemini, Sekiz cennet ede bir söz
Yunus şimdi söz yatından, söyle sözü gayetinden
Pek sakın o sah katından, Seni ırak ede bir söz
Bu arada Çark mesire , Kent park mevkisindeyim , ilerliyorum ağır ağır.
Ruhi Su söylüyor ben düşünüyorum , ne halde bu memleket .
Tekrar dönüyorum yazarlara , aklımda Bekir Çoşkun yarın Cumhuriyette yazmaya başlayacak.
Ne ince bir zekası vardır onun , bir taşlama üstadı , onun attığı taşın hedefini görmek zor değildir ancak bunu çoklukla yazının sonuna saklar , gerçi onu iyi tanıyan ilk paragrafta da yakalar bunu.
Kellesini koparttırmak için adeta bilinçli bir çaba içindeydi , öyle de oldu .
Oooooooo Çark caddesinin başına gelmişim , bugün otoparka çekmeyeceğim aracımı , Sedat Kirtetepe caddesi müsait nasılsa.
Bu gün de böyle olsun sevgili okurlar.
5 dakikalık yol öyküsü bu.
Kulaklarımda Ruhi Su.
Gözlerimde sabah buğusu.
Yüreğimde MEMLEKET KAYGUSU.
Kalın sağlıcakla ….
İbrahim Erol
gazete54.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.