- 556 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Günümüz “Bir Kısım Bedevîleri”
Günümüzde birçok insan, kalabalık kentlerin boğucu atmosferinde, tekdüze ve kalıplaşmış bir hayata kendisini kaptırmış bir şekilde yaşam sürer. Bu kişiler olayların üzerinde düşünmezler; oldukça yüzeysel bir bakış açıları vardır. Bu yüzeysel bakış onları zamanla, duyarsız, umursuz, düşüncesiz ve kaba biri haline getirir.
Gün içinde kimi zaman karşılaştığımız öfkeli, gergin, bezgin, düşüncesiz, kaba veya saygısız kimseler, Kur’an ahlakını gerçek anlamda yaşamayan insanlardır. Karşılaştığı olayların Rabb’i tarafından bir hikmet üzere yaratıldığının bilincinde olan insan ise söz ettiğimiz kötü ahlak özelliklerini sergilemekten kaçınır.
Yüce Allah Kur’an’da, manevi derinlik ve kavrayışa sahip olmayan, yalnızca dar kalıplar ve basit mantıklar içinde yaşayan insanlara örnek olarak “bir kısım Bedevi” leri gösterir. Bedeviler, Peygamberimiz (sav) zamanında, çölde yaşayan göçebe kabilelerdir. Kentlerdeki Araplar edebiyat, sanat ve estetik kültürüne sahiptir ancak Bedeviler cahil ve kaba karakterli bir toplumdur.
“Bedevi karakteri” cehaleti, kabalığı, düşüncesizliği temsil eder. Bu karakteri düzeltmek ise insanın derin düşünebilmesi, Allah’ın, evrenin her santimetrekaresine yerleştirdiği delillerini/ayetlerini görebilmesi ile mümkün olabilir.
Peygamberimiz (sav) dönemindeki Bedevîler gibi, bugün de din ahlakının inceliklerini kavrayamayan yüzeysel, sığ ve basit insanlar oldukça fazla sayıdadır. Bu yüzeysel kimselerin saygısız, nezaketten uzak üslup ve davranışlarını samimi müminlerde görmek mümkün değildir. İçinde Allah aşkı ve korkusu taşıyan bir insanın davranışları, çevresindekilere rahatlık verir. Her zaman samimi ve mütevazı davranışlar sergiler. Düşüncelerini ima ya da laf dokundurma şeklinde saygısızca değil, açıkça ifade ederler. Vicdanlı, akılcı, karşılarındaki kişiyi kanırtmayacak hareketleri ve anlatım biçimleri vardır. Kur’an’ın, "... Sesinden de (yüksek perdeleri) eksilt. Çünkü, seslerin en çirkin olanı gerçekten eşeklerin sesidir." (Lokman Suresi, 19) ayeti gereği, ses tonlarını dahi yükseltmezler.
Allah’ın beğendiği güzel ahlaktan uzak yaşayan insanlar, "7 sinde ne ise 70 inde de aynıdırlar" ve inananlarla bir arada olsalar dahi kendilerini değiştirme gereği duymazlar. Vicdanlarının sesini bastırır, şeytanın yoluna uyarlar. Bu yüzden samimi müminlerin ince davranışları ile kendi kaba ve yüzeysel ahlaklarını kıyaslamazlar. Zaten bu kıyası yapabilecek kapasiteye de sahip değillerdir. Onların akılları en üstündür, davranışları da kendilerince doğaldır.
Bedevi karakterini yaşayan kişiler, Allah’ın Kur’an’da tarif ettiği ve Peygamberimiz’in(sav) yaşamında en güzel örneklerini gördüğümüz kaliteyi ve modernliği yaşayamazlar. İmanları zayıftır, düşünce yapıları dardır ve zeki de olsalar düşük akıllıdırlar. Bu nedenlerle Kur’an ahlakını yaşamlarına uygulayamazlar. Yaşadıkları karanlık ruh halini bakışlarından, konuşmalarından, espri anlayışlarından, estetik ve güzellikten anlamayan kaba tavırlarından anlamak mümkündür.
Bedevi karakteri, gerçekte iman edenlerin kendilerini sakındırmaları gereken ve Kur’an’da detaylarıyla tarif edilen kötü ahlak özelliklerine verilen genel isimdir. Bugün en gelişmiş metropollerde yaşayan insanlarda bile sıkça rastladığımız bu Kur’an dışı karakter, insanların bulundukları ortam, kültür düzeyi, kariyerleri ve sosyal statülerine göre değişebilen bir özellik değildir. Allah’ın beğendiği güzel ahlaktan haberi olmayan her insan bu karakteri yaşayabilir.
Kendilerine bile saygı duymayan bu kişilerin sahip oldukları kötü ahlak bedenlerine ve davranışlarına yansır. Kadınlara değer vermez, asabi, patavatsız ve görgüsüzdürler. Bu kötü ahlak özelliklerini Allah Kur’an’da yerer, insanları böyle bir yapıdan uzak durmaları konusunda uyarır. İman edenler için en güzel örnek, “Andolsun, sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için Allah’ın Resulünde güzel bir örnek vardır. (Ahzab Suresi, 21) ayetiyle bildirildiği üzere Peygamberimiz (sav)’dir.
Bu görgüsüz, kaba ve yüzeysel karakter, her ne kadar davranışlarıyla kendini deşifre etse de, gerçekte ruhta yaşanan bir sorundur. Bundan kurtulmanın yolu da son derece kolaydır. Allah’a yönelmek, O’ndan gücü yettiğince korkmak ve Kur’an ahlakını yaşamaya içten niyet etmektir. İman eden ve Kur’an ahlakını yaşamına hakim kılan insan, bu basit karakter özelliklerinden kurtulur. Nefsinin fücurunu örtmesi ve vicdanını devreye sokması onu, yüzeysel/basit davranışlardan sakındırır.
Gerçek Kur’an ahlakı özellikleri sevgi dolu, merhametli, şefkatli ve özenli olmak, lafının nereye gideceğini bilmek, temizliğe dikkat etmek, insanları rahatsız etmemektir. Yaratandan ötürü yaratılmışları sevmek, çiçeklere, bitkilere, çocuklara, güzelliklere, her şeye karşı bir hayranlık duymak, onları koruyup kollamak, olayların batınını görebilmektir.
Tüm içtenliğiyle Allah’a teslim olmaya karar veren, O’nun hoşnut olacağı şekilde yaşamaya ve kendini yenilemeye tam olarak niyet eden insan, bedevi karakterinden Allah’ın dilemesiyle kolaylıkla kurtulup, bu özelliklere sahip olabilir.
Fuat Türker, Haber Vaktim
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.