- 1338 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
KADININ KADAVRASI
Hepimizin yüreklice söylemesi gereken bir gerçek var; kadına asırlar boyunca haksızlık yaptık, yapmayada devam ediyoruz. Bütün bunları yaparken de hiç bir konuda kendisine asla ne düşündüğünü sormadık, sormadılar... Bizzat kadının kendisinin de bu duruma rıza göstermesinin bu haksızlıkta elbet payı vardır. Tabi ki bütün bunların temel nedeni, tarihin bütün tortusunun bu anlamda da zihin dünyamızda yeralmasıdır. Zihin dünyasını önemsiyorum; çünki, halimizi ve geleceğimizi gerçek anlamda şekillendiren odur. Hangi iddianın ardına düşerseniz düşün, hangi eğitimi alırsanız alın; sonuçta kararlarımızı etkileyen en derin şey zihin dünyamızdır. Bu öyle derin bişeyki, davranışlarımızda ki uygulamaların, hangi çağdan ve nereden geldiğini çoğu zaman bilmeyiz, farkında olmadan, deli bir gerçek gibi hayatımıza katar ve yaşarız...
Size bugün anlatacağım olay, bu derin zihin dünyamızın üzerimizde ki etkisini yansıtacak deli bir örnek. Yer, güzel Anadolu’muzun güzel bir köyü; zaman günümüzden çok uzak değil. Çünkü müsebbibi halen yaşayan biri. Örneğimiz yaklaşmakta olan kurbanla ilgili. Yazıyı illa da yazmama neden olansa, geçen hafta cuma vaazında Müftü Efendi’nin; "Hertürlü hallerinde bile kadınlar kurban kesebilir" açıklamasıdır.
Zaten derin göçle boşalmakta olan köylerimiz, çoğunlukla, bir tür ölümünü bekleyen yaşlılar, gurbet artığı torunlar ve kadınlarımıza kalmıştır. Hayvancılık benim çocukluğumda ki hayvan sayımızın yedide birine inmiştir, ama, yine de kesilecek hayvanlarımız vardır... Öyledirde bizde hayvanı illa da erkek kesmek durumundadır. Tarihi tortu ve zihin dünyamızın emri budur. Allah’ın böyle bir emri var mı? Yoktur. Ama, emir haşa, daha büyük bir yerden, zihin dünyamızdan gelmektedir, erkek olmadan asla !...
Bu güzide köylerimizin birinde; koyun bu ya hastalanır ve ölmek üzeredir ve mevsim yazdır. Evin kadını birbaşına sağa sola koşuşturur, zaten hayvanların ölümünde ancak et yiyebildiğinden, murdar olmasına da kıyamamıştır, illa da kesmek istemektedir. Önce koşuşturarak bir erkek komşu arar, bulamaz. Çocuk arar ki, bu erkek çocuk olmalı; erkek çocuğun elinin üzerine kadın kendi elini koyarak kesecek ki hayvan dinen bismil-temiz olsun. Hay Allah ! Çocuklarında kökü kurumuştur ogün. Çaresiz, bıçağı eline alır, koyunu yatırır, yapacağı hatadan dolayı Allah’ı na yalvarır ! Kendisini bir erkek gibi düşleyerek bacaklarının arasına keser sapı büyüklüğünde bir odun yerleştirir; artık yalandanda olsa bir erkektir ve koyunu kesiverir...
Yaşanmış olan bu ilginç hadisenin ben şeklinde değilim; bu traji komik yanından çok, kadınımızın zihin dünyasına erkek imajı ve kadın imajının nasıl oturduğu, oturtulduğudur. Buna kibarca erkek egemen bir toplumuz dememiz, bu vahameti anlatmaya yetmez. Bu durum, bunu da çok aşan bir vahamettir. Bu arada eğitimden yoksul bırakılmış biçare kadınımızda ki üstün zekayıda unutmamak lazım.
Değerli insanlar, artık mübarek takdir ve taltifler gerçekten sözden ibaret kaldığı için yetmiyor. Artık annemiz olan; karımız, kızımız olan kadını bir kadavra olmaktan kurtarmamız lazım. Nasıl mı dediniz?
Eğitim..Eğitim...Eğitim...
Selam,saygı...
YORUMLAR
Hayrettin bey, nasıl kaçırmışım bu güzel konuyu. Okurken kendi çocukluğum geldi aklıma. Erkek çocuklarına verilen değeri ilgi ve alakayı küçük yaşlarda fark eden bir kız çocuğu ne yapar sizce????
Ben se erkek arkadaşlarımdan daha bir ön planda olmak için, sürekli yarış içine girmiştim. Yeni inşaat halindeki binalara çıkıp, kum yığınının üzerine atlardım. Atlarken de erkekseniz sizde atlayın derdim. Ve onların atlayamadığını görünce çok mutlu olurdum. Toplumumuzdaki erkek fatmalar bu yüzden çoğalmıştır.
Çok güzel bir konuydu, anlatım harika ve olay enteresan...
Kutluyorum.selamlar
hayrettin Bey, kadını anlatan yazınızı dikkatle okudum ve size hak verdim. Biz kadınlar erkeği hep üstün görmeye devam ettiğimiz sürece ikinci sınıf insan olmaya devam edeceğiz. Peki bu tabular nasıl yıkılacak? Onu da gayet güzel açıklamışsınız.
Eğitim... Eğitim... Eğitim...
Teşekkürler arkadaşım paylaşım için.
Saygı ve selamlar...
sevgili yazarımızı önce kutluyorum anlaşılmamış anlaşılamayacak bir konu bu..
kadınla alakalı her şeyi kendi lehine yontan erkek egemen bir toplumun
gücü törpülenmiş kadınları...
maalesef çok daha trajikomik örnekler mevcut..
eğitim dediğimiz şey bunu aşabilir mi gerçekten bilemiyorum
selamlar saygılar...
Sen kadınsın yapamassın..Kadınlar onu bilmez bunu yapamaz.Kim demişse kıskançlığından demiş.Külliyen yalan.Bir tek iş vardır oda erkeklere has bi özellik olmasayla yapılamaz..Biz kadınız ,anayız,biz varız bizi yok saymayanlara inat varız...Hadi yok diyenler parmak kaldırsın...Çok güzeldi Hayrettin beyy...Daha yazardım ya..Şimdilik bu kadar..
Hayrettin Bey çok güzel bir yazıydı. Kutlarım sizi.. Eskiden kadının yapamayacağı düşünülen meslekler de artık kadınları da ön sıralarda görüyoruz. Kademe kademe yol alıyoruz. Çok eski yıllarda bayan subay tek tüktü. Şimdi o kadar çok ki.. Askerin hazırola geçip bir bayan subaya emredin komutanım demesini eskiden ben çok yadırgardım. Bomba imha uzmanımız bile var..
Erkek çocuğuna daha küçücükken imtiyaz tanırlar. Aman sen erkeksin şunu yapma, bunu yapma. Kadın gibi ağlama.. Babana söylerim bak döver.. Kadınımıza "Eksik etek", "elinin hamuruyla erkek işine karışma", "saçı uzun aklı kısa" vs. hitap şekillerinde bulunulmuş.
Eve ekmek getiren ve dışarıda yorulan babaya gösterilen hürmet küçük erkek çocuklarına da gösterillmiş. Sofrada daha fazla et, yemek vs.. konularak.
Erkeğin fiziksel gücü tartışmasız kadından daha fazla.. Kadının ayrı bir yeri var, erkeklerimizin ayrı..Şimdi gençler daha çok hayatı paylaşıyorlar. Birlikte işten gelip kadın yemek yaparken, erkek salata yapabiliyor veya sofra toplayabiliyor. Eskiden çocuklarımız hasta olunca bir tek anneler evde bakmak için izin alırdı. Şimdi erkekler de hanım izin alamadı ben beş gün izin aldım. Çocuğa bakacağım diyebiliyorlar.
Erkek kadına, kadın erkeğe saygısını göstermeli elbet. .Ama kimse kimsenin kölesi olmamalı.. Gücü çok olan az olanı ezmemeli..
Konu güzel olunca kaptırdım kendimi kusura bakmayın çok yazdım herhalde. Teşekkürler paylaşımınız için. Saygılarımla..