"V” ‘ Ye Dair Birkaç Satır Arası
Sessiz harflerin, sesli harflere ihtiyacı; toprağın suya,hastanın ilaca ihtiyacı gibi bir durum. Hani, rüyanızda korktuğunuz zaman; bağırmak istersiniz de sesiniz çıkmaz ya! Şu bizim sessiz hurufat da terkisine yahut önüne bir sesli harf almadan derdini dile getirecek mecali kendinde bulamaz. Uyanık durmak ve korkulu rüya görmemek şansları da yok. Bir de bu sessiz harfler tek başlarına budanmış ağaç hissi veriyor insana… Bodur kalıyor hayaller.
Mesela “H” harfi yalnız başına üç çizgiden müteşekkil. Ama eh desen çaresizlikten fena değil gibi. He desen kabul veya öyle. Ah desen ! uzar gider mana neler neler gizlidir derununda. Yani sessiz harfler, bir başlarına sağır, dilsiz ve ketum oluyorlar… Bilmem sizce de öylemi. Sesli harfler onlara can suyu olup ruh veriyor bir bakıma…
Bir “V” var “e”’yi önüne kattığında dur durak bilmez nice sözleri birbirine ipsiz bağlar. “A”’yı terkisine alır her manada avcıların iştahını kabartan bir nesneye dönüşür. Sınır tanımaz nefsin hareket dairesinde dolanır durur. Yalnız, şu “V” tek başına ne kadar ketum ve sessiz olsa da bir unvanın ardı sıra getirilince o unvan sahibinin belki gücünü azaltmaz; ama zaafa uğratabilir. En azından kendisini diken üstünde hissetmesine yol açar. Düşünün, Müdür V., Genel Müdür V. Daire Başkanı V. İlh.Önünde onca sesli harf bulunmasına rağmen “V” moral bozucu olmuyor mu sizce? Vs. Vs. Vs.
Ama, bir de “ Vav” var ki onu bu ayrıntılara ve vay diyenlere karıştıramam. Zaten vay diyenler de “Vav’ı” tanımazlar… Onun mahfiyeti ve hâli gönlüme farklı yansır daima. Ne tahtta ne taçta gözü vardır. Alnı hep yerdedir. Olması gerektiği gibidir daima. Unvanın önüne V getirmekle zaafa uğratmazsınız. Zaten, ademin özünde cevher yok ise; makam ve mevki ona hiçbir şey katmaz. Eskiler “Şeref ül-mekan bil mekîn .” sözünü boşuna söylememişler . Vs. vs. vs.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.