- 736 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İstasyon yalnızlıkları armağandı...
Ardını göremediğim uzun sıkıcı bir yol hikayesi anlatmak istediğim....Henüz sıcak asfaltın kokusu yakarken genzimi çıkan ketlere bent oluşturma çabası belkide umutsuzluğum...Sonu görülmeyen içtikçe içilesi bir yudum hayat kıvamında belki yaşanılanlar ve kırılan cam parçalarını yapıştırmak........ İşte bu benim yol hikayem.
Bazen kıvrıla kıvrıla, her döndüğüm kavşakta bu güçlüğü de aştım sonunda kendi yalnızlığımla, diyerek arşınladığım...bazen dümdüz monoton boğucu yaz sıcağında ha gayret değişecek gece, gündüze dönecek düşler elbet diyerek..
Dileyerek, isteyerek......
Oysa yolun başında bir tutam umuttu... adı yoktu...sevgiydi beklentisizdi.....sıkıca tutulacak bir el.....başını yaslayacağı bir omuz, gökkuşağı renklerince her yağmur sonrası bir düştü.......
Düş.....tü.......ilk engebede takıldı.. Dizleri kanadığında anladı.....Başıydı yolun daha ilk görüşte sevdalandığı.....
Avuçlarında sıkıca tuttuğu istasyon yalnızlıkları armağan oldu susuzluğuna ilk durakta.Bedeli ödenmemiş hiçbir duygu kalsın istemiyordu gerçekliğine onaylı..İlk dönemeçte bırakırken kalbinin yarısını.....yara bere içinde tebessümle karşılıyordu hüzün sarısı eylülü...
Her iki yarım bir bütün oluşturmuyordu lügatinde....İsyanları satır aralarına gizliyor, ihtişamlı hayata yüz sürüyordu yüreğiyle bitimsiz.....Sayfaları eskimiş kirletilmiş bir kitaba dönüştüğünde yol, geçmişiyle prangalarını kırmadan dağıtmadan devam edemezdi....o hep bildik o hep hüzünlü geçmişin iklimine takılıp düşmeseydi eğer...
Yine kan revan duygular yine hüzün melodiler ve yine parçalanmışlık......aşinalığı çok eskiden kalma..
Altı çizili sözcüklerde inatla duraksıyor anlamsızlığına iç çekiyordu...Anda takılı kalmak bu olsa gerekti.....İlk durak bir ayrılıktı karanlıktı...Sevgisizliğin en uç yerinde savruluyordu oradan oraya......Özgürlüğü ellerine tutuşturanların yalnızlığı şart koşmaları gerekmiyordu.. Anımsıyordu herkesin bir hikayesi ve başrol oyuncusu olduğunu hayatta......ve kendine biçilen bu farkındalığın ağırlığı altında ezilirken şizofren sevdalar biriktirdiğini ceplerinde.
Berna Karaoğlu
1.7.2010