Meçik, Davul Ve KARAYILAN (ETKİNLİK)

• 27 Eylül 2010 Pazartesi 11:38:39

Meçik, Davul Ve KARAYILAN

KARAYILAN’LA ilgili şiirimi sanalda yayınladıktan sonra pek çok kişi özelime ve msn me gelerek, davula hasret kaldıklarını yazdılar. Hele birisi Avrupa’da bulunan dost ve akrabalarının isteği üzerine onlara telefonla ramazan davulu dinlettiğinden bahsetti. Şaşırmadım, çünkü sadece orkestralarda sıkışmış olan davulun kimi kültürümüz gibi unutulmaya yüz tuttuğunun farkındaydım.
Globalleştirilmeğe çalışılan Dünya’da, bu hareketle birlikte milletlerin kültürlerinin de bu harman içersinde asimilasyona maruz kalacağını bilmemek doğrusu aptallıktır. İşte bu nedenle kültürümüzün korunması adına, dernek başkanımız Sayın Ata EDOĞDU ve Kastamonu Kültür Ve Sanat Derneği Yönetimi ve Üyelerimizin üstün gayretleriyle Avrupa birliği destekli çıkarmayı başardığımız bir mikro projeyle ülkemizin gelmiş geçmiş en büyük davul üstatlarından, hemşerimiz Mahir DAĞLI’YI (KARAYILAN) anma ve davul şenliğinin düzenlenmesinin ne kadar isabetli olduğunu anlamış bulunmaktayız.
03.Ekim.2010 Pazar günü gerçekleştireceğiz, bu vesileyle de tüm hemşerilerimizi ve dostlarımızı etkinliğe davet ediyorum.
Bu arada Kastamonu davulunun bazı özelliklerinden bahsetmekten de kendimi alamadım.
Kastamonu davulu 90 santim çapındadır (divan davulu ölçülerinde), kasnağı çam ağacından yapılmıştır. Bilmeyenlerin tokmak dediği MEÇİĞİN vurduğu yüzü ERKEÇ (erkek keçi) derisi (kalın olduğu için), çubuğun vurduğu yüzü dişi keçi derisinden yapılır. Bu iki derinin verdiği ses meçiğin ve çubuğun vuruş darbeleriyle neredeyse bir oktav sesi tamamlar. Tabi bunu vuran davulcunun ustalığı söz konusudur.
Davulcu bedensel hareketleriyle davulla bütünleşir ve adeta bir beden olur. Bu sanat anlatımdan çok, izlenimle anlaşılabilir.
Davulculuk ciddi bir sanattır. Baterinin aksine tamamen canlı bir gösterimdir. Özellikle Kastamonu davulcusu asla yerinde durmaz, hareketleriyle ortaya koyduğu senaryoyu bir film gibi izlersiniz.
Velhasıl davulun özelliklerini düzenlenen etkinliğe katılacak katılımcıların anlatımlarına bırakıyorum. Bu etkinliğin arkasından belki bir gün, davulu ve davulcuyu bir özel yazıyla tekrar ele alırız.
Şimdi sizlerle programı ve bir şiirimi paylaşıyor, etkinliğe tekrar davet ediyor ve bu günkü yazımı sonlamak istiyorum. En kalbi saygılarımla efendim.

ETKİNLİK:

KARAYILANI Anma Ve Birinci Davul Etkinliği

Tarih: 03.Ekim.2010 Pazar

Program:

Saat: 11.00 Mezarlık Ziyareti (Kastamonu Ahmet Dede Mezarlığı)
Saat: 13.30 Karşılama Havası (Cumhuriyet Meydanı)
*Davul Şenliği
*Sepetçioğlu Oyunu
*Madalya Töreni
Saat:14.00 Anma (Halk Eğitim Merkezi Salonu)
*Saygı Duruşu
*İstiklal Marşı
*Ramazan Davulu
*1. Oturum (Sohbet)
*Ata ERDOĞDU (KARAYILAN ve diğer sanatçılar)
*Yavuz BALLIK (KARAYILAN ve anılar)
*Yavuz YAMAN (KARAYILAN’DAN anılar)
*Hüseyin ÜSTER (Müzik Arşivinden)
*Tuğrul DELLALOĞLU (Mahir DELLALOĞLU’NDAN kalanlar)
*Fahri ÖZBEK (Fotoğraflarla KARAYILAN)
Saat: 15.00 İkram (Halk Eğitim Merkezi)
Saat: 15.30 İkinci Oturum (Panel)
*Av. Hüseyin ÖZBEK (Kastamonu Kültüründe KARAYILAN anısı)
*Dr. Süleyman ŞENEL (KARAYILAN Hakkında Düşünceler)
*Abdürrahim KARADEMİR (KARAYILANIN Yurt Dışı Seyahatleri)
*Doç. Dr. Eyüp AKMAN (Türk Kültüründe KARAYILAN’IN Davulu)
*Ali AYDOĞAN (KARAYILAN’IN İtalya’daki Başarıları ve Yansımalar)
*Plaket Töreni
*Uğurlama Havası (Ey gaziler)
*Kapanış

Meçiği Davula Vur KARAYILAN

Zurnacı üfledi bir kıvrak türkü,
Coşturdu davulun koskoca ırkı,
Durdurmaz hiçbir şey kahraman TÜRK’Ü;
_____Olur mu yiğitte hiç yalan, dolan?
_____Meçiği davula vur KARAYILAN.

Bu toprak olmuşsa Türklüğün yurdu,
Davulla yürüdü koskoca ordu,
Kılıcı düşmana vurdu ha vurdu;
_____Olur mu yiğitte hiç yalan, dolan?
_____Meçiği davula vur KARAYILAN.

İşte bu kültürüm, işte bu sanat,
Duracak cenk vakti zaman ve saat,
İbret al, vatana sen de emek kat;
_____Olur mu yiğitte hiç yalan, dolan?
_____Meçiği davula vur KARAYILAN.

Gelince vatanı koruma vakti,
Erlerin kanları su gibi aktı,
Melekler göklerden gururla baktı;
_____Olur mu yiğitte hiç yalan, dolan?
_____Meçiği davula vur KARAYILAN.

Bu yurdu kurtardı MUSTAFA KEMAL,
Sancağım, et gayrı hakkını helal,
Dalgalan göklerde ey şanlı hilal;
_____Olur mu yiğitte hiç yalan, dolan?
_____Meçiği davula vur KARAYILAN.