- 539 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Uyarı Kime Yarar Sağlar?
Öğütle uyarılan insan, kendisine şefkat ve merhametle yaklaşıldığında, kimse ona karşı tavır almadığı, iyi davrandığı için yanlış düşüncelere kapılıp gevşeyebilir. Hatırlatma yapıldığında inanan insanın göstermesi gereken davranış, gücü yettiği oranda kendini değiştirmeye, hatasını düzeltmeye çaba göstermesidir. Ters davranışlarda bulunmak, anlamazlıktan gelmek, durumu çapraşıklaştırmak Kuran ahlakına uygun olmayan davranışlardır. Çünkü hata yapanı, ona hatırlatanı ve yapılan hatırlatmayı da yaratan Yüce Allah’tır. Söyleneni hemen kabullenmek Kuran’a en uygun davranıştır.
İnsanın, “aslında ben haklıyım”, “gerçek bu değil, açıklasam haklılığım ortaya çıkar” gibi nefsani tevillerde bulunması, eksikliklerini görmemesine neden olacaktır. Eksikliklerini fark etmemesi ve kendini yeterli görmesi, kişinin Allah’ın beğendiği üstün ahlaka ulaşmasını engelleyebilir ve sonsuz ahiret yaşamını tehlikeye atabilir. Mümine düşen, çağrıcının çağrısına hemen icabet etmektir.
"Rabbimiz, biz: "Rabbinize iman edin" diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür." (Al-i İmran Suresi, 193)
İnsana konuşma ve görüşlerini ifade edebilme yeteneğini veren Rabbimiz’dir. "Her şeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu…" (Fussilet Suresi, 21) ayetiyle de haber verildiği üzere insanın konuşması da Allah’ın dilemesiyledir. Dolayısıyla yapılan hatayı düzeltmek, hata yapan mümine öğüt vermek, uyarmak ve uyarının yarar sağlaması da Yüce Allah’ın takdiriyledir. Mümin, Kur’an’a tabidir ve Kur’an’a göre yaşar. Rabb’ine olan derin sevgisi ve korkusu nedeniyle emirlerine titizlikle uyar. Allah’ın hoşnutluğunu amaçlayarak yaptığı her salih amel bir ibadet anlamındadır ve mümin bunun vicdani rahatlığını içinde hisseder.
Kuran’da haber verildiğine göre uyarının yarar sağladığı insanlar, “…zikre (Kur’an’a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah’)a (karşı) içi titreyerek korku duyan” müminlerdir. Allah’ın hoşuna gitmeyen davranışı, içinde Allah korkusu taşıyan insan zaten yapmayacaktır.
Müminlerin verilen öğüde nasıl bir karşılık vermeleri gerektiği “… İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır." (Nur Suresi, 51) ayetiyle bildirilir. Rabbimiz elçilerinden ve müminlerden gelen uyarıya hemen uyanları da sonsuz cennetiyle müjdeler.
"Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah’ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir."(Zümer Suresi, 18)