- 1309 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DENİZ VE YELİZ
bir Bir köy okulunda eylülün çok sıcak olduğu yıldı. İkiz olan iki kız öğrenci kayıt olmaya geleceklerdi babası bana bir gün önceden söylemişti. Doğunun en ücra köşelerinden bir köyde idik. Bu iki minik yavrum ilk heyecanlarını yenememişler, okul fobisine esir olmuşlardı. Uzun saçları vardı. Omuzlarından aşağıya kadar sarkar rüzgârla birlikte tel tel savrulurdu. Etek demeyeceğim zira etek pek bilmiyorlardı. Fistan giyiyorlardı. Değişik renklerle yaratılmış olan renk cümbüşü fistanlar. Evleri okula çok uzaktı onun için okulun ne olduğunu da belki bilmiyorlardı. Onların fistanını gördükçe çocukluğumda giydiğim fistan gelirdi aklıma (bizim çocukluğumuzda pantolon pek yoktu). Erkek çocukları da fistan giyerdi. Pazartesi günü yeliz ve deniz babalarının elinden tutmuşlar. Okula geldiler. Babalarının elini minik elleriyle öyle kavramışlardı ki. Sıkıntıdan üçünün elide terlemiş. Ellerinde okul fobisinin dışında ne çanta ne kalem nede defter vardı. Ayakların da naylon kelikler vardı. Uzun renkli çoraplarıyla uyumlu almışlar. Adını duyduğu fakat hiç bilmediği öğretmen nasıl bir şeydi, okul nasıldı acaba okumak nasıl olacaktı gözlerinde bu duyguları adeta okuyordum. Çok karışık duygu fırtınasına yakalanmışlar kendilerini bu kasırgadan kurtarmaya çalışıyorlardı. Babaları yeliz ve denize öğretmeniniz olacak demişti. Bu güne kadar hep hayallerinde yaşamışlardı okulu sınıfı okumayı. Şimdi artık hayallerindekiler bir bir dökülüyordu önlerine. Ben okul açılmadan önce çok sayıda boş defter kalem, ÇANTA BULMUŞ OKULA GETİRMİŞTİM. GELEN ÖĞRENCİLERİME VERECEKTİM. Deniz ve Yliz’e içi dolu birer çanta hazırlamıştım. Onları minik ellerine tutuşturdum. Gözlerinden öyle bir ışık sevgi huzmeleri yayıldı ki etrafa ben bile onların o ışık huzmesinin cazibesinde kaldım. Babası okulu, öğretmeni nasıl anlattı onlara bilmiyorum ama Galiba daha çoğunu gelince ilave ettiler hafızalarına. Baba, amca, dayı ağabey gibi mevhumların bir yeri vardı küçücük beyinlerinde ama öğretmen nasıl birisiydi, neydi acaba. Her şey alabora olmuş gibiydi iç dünyalarında volkanlar kaynıyordu belki. Beyaz tenli oldukları için minik yanakları alı ala, moru mora katıyordu. İlk gün açılışa geldiler. Bu defa anneleri getirmişti. Yeliz ve Deniz’i. En öne onları diktim sıraya, karşıma aldım o minikleri. Onlar gibi kaç tane minik vardı biliyor musunuz? Merasim yapabilmenin bu kadar zor olduğunu ilk defa orda yaşamıştım. Sınıfa girdik, Ama her bir öğrenci kendi gel gitlerini yaşıyordu. Kerem’i sınıfta tutmak çok zor olmuştu. Tanıştık tabii ilk derslerde hep böyle geçti. Zira tanışmak zannettiğiz kadar kolay olmamıştı. Zira Türkçe bilmiyorlardı. Ama içlerinden iki kişi vardı ki benden daha güzel Türkçe konuşuyorlardı kim mi dersiniz hepiniz tahmin ettiniz. Evet, Yeliz ve Deniz’di. Her öğrencimi çok sevmiştim ama. 36 yıllık mesleğim boyunca Yeliz ve Deniz’i hiç unutmadım. AMA HİÇ Mİ HİÇ GÖRÜŞMEDİK ONDAN SONRA TABİ. Yeliz daha da cana yakındı hemen gelir elimi tutar öğretmen sevgisini taaa iliklerine kadar çeker çeker çekerdiiiii. Mavi gözleriyle beni öyle süzerdi ki ben gözlerimi kaçırmak zorunda kalırdım. Küçük, minik şeyden. İkisi de çok tertipli idi çok güzel yazmaya başlamışlardı. Öğrenmişlerdi öğretmen denen objeyi. Biliyorlardı artık sınıfı. Çocuklarını belkide ilk defa bu kadar dolu dolu yaşamaya başlamışlardı. İlk okumayı da deniz ve yeliz başarmışlardı. O yıl çok güzel geçti. İkinci yıl vardığımda biraz daha büyümüşlerdi. Ama ben onların sınıfında değildim beşleri verdiler bana. Deniz ve Yeliz’i bir başka öğretmene. O yıl onların zehri olmuştu. Boyunları bükülmüş, ümitleri kırılmış neşeleri kaçmıştı. İnanın o yıl hep mutsuzlardı ve hep ağlarken görürdüm onları. Keşke direnseydim de vermeseydim bir başka öğretmene. Ben batıya geldim onlar kaldılar doğuda uzaklarda. 36 yıl olmasına rağmen hiç unutmadım ben onları.===========================AR==============================
YORUMLAR
Çok duygulanarak okudum. Öğrencilerini çok seven öğretmenlerimizin varlığı bizleri mutlu ediyor. Sizi de eminim ki onlar unutmuyordur. Çok iyi bir öğretmenmişsiniz bunu satırlarınızdan farkediyorum. Tebrik ederim efendim. Saygı ve selamlarımla..