“Aşk Aşığı Aslan Eder “
hayrettin taylan
Bakir bir bekleyişin Antartika’sında yaşadığın semt kadar benden bir umut parçası koptu. Küresel aşk krizi yaşanabilir bensiz yaşadığın her demde.Sıcak aşk sularıma soğuk gidişlerin karışınca aşk ikliminde değişiklik yaşanabilir .Duy beni özlem güneşi…
- Usumuzun vadilerinde büyüyen beklentilere gayrı fide olmalıyız. Bu özlem, bu sevgi,
gönül yaralarımızın ilacı olmuşsa, bu sevda trenin rayları yenilenmeli.Aramızdaki mesafe gittikçe azalmalı ,sana çok rahat gelmeliyim .
Bir yudum seni yaşamak, yüreğimin serin pınarlarında ıslanmalı, gelişin beni uslamalı, umudun ıslamalı beni hayata.
Hüzün,tanımsız acıların duvarına tırmanan sincap gibi en güzel meyvelerimizin içini yiyip gitmeye izin vermemek gerek.Senin için, benim için yenilmez.
- Can kırığı yansımalarında yeni bir hayat bekler bizi. Ders bizden ders alır. Bu büyük aşk hazinesinde senden başka güzel yok. Güzel çok da senden başkası benim güzelim olamaz ki . Ben bu cümlenin ambarındayım. Bu cümlenin mağarasındayım. Sözcük sözcük,hece hece, harf harf, sana eriyorum .
Islak yalnızlıkların neminde küflenmiş acılar birikip durma.Sen aşkın yağmurusun ve nadaslarıma yağmıyorsun. Bu reva mı şimdi?
- Yüreğinde açtığım derin dehlizler olabilir.
- Ümmi say beni ki sana her dem büyüyen Ummanlarım
unutulmuş anların dalgasıyla büyüsün sana. Aşk köpük köpük yıkansın ömrümüzde.
-Çoşkuların kamarasında seni izleyen Yunuslar….
Yunus desen ki: “Ben sevdiğimi demez isem,sevmek derdi boğar beni.”
Sonra yine aşıklık halimi yine dinle Yunus’tan:
“
Aşk aşıkı şir eder,
Aslanı zencir eder,
Katı taşı mum eder.”
Biraz beni Yunus anlatsın sana.Binlerce yıl aşıklar dinledi onu. Yüreğimize yanaşır, yaşayamadıklarımız. Eriyen, kendine gelen, dersini alan, dersine çalışan,seni özleyen ;ama sensizliğe alışamayan benden nice eserler eriyor sen yoksun
yoksul hayallerimizin ılıman ikliminde kuraklık var.
Hüzzamların hüzzam şarkılar eşliğinde beni eritir en vicdani süreğende.
- Seni unutmak kitaplara sığacak kadar değildi.Sayılar yetmedi.Ömrüm yeter mi bilmiyorum. Suskun kalışın bende her gün yeni depremlerin sevişmesine zemin hazırlıyordu. Yüreğim zaten fay hattında, hatalar hattında.
Gel kurtar beni sensiz kaldıkça gönlümü delik deşik eden güzellerden.
Hicaz bir gidişin melodisindeyim.Son bakışın o kadar can yakıcıydı,son damlan o kadar deldi ki yüreğimdeki kayaları kendime gelemedim henüz.
-Giden ağlar mı ki güzelim.
-Giden o kadar sitemkar bakar mı bana. Ben de insanım ben de…
Senin düşünün içinde düşman olmak kolay mı sandın. Kendi aşk öykümüzün kumarbazı olmak kolay mı.Kaçamaklara oynamak bir kumarbazın elinde mi ki?
- Hiç düşündün mü psiko-sosyal açıdan deşifre ettin mi ? Sosyal,bilge meleğim bilinçlilik rayında beni bir kez daha düşün.
- Bütün bayanların kafasında şifrelediği peygamberimsi erkek yok. Bekleme öyle birini. Son aşk peygamberin bendim. Ben de bir gece Ebu Cehil oldum,hariçten gazel okudum ten yosunlarına.
-Bir ömür yarama yapıştı.Yosun yosundur yüreğim. Ebu Cehil değilim sen de biliyorsun.
- En özel sarılışlarla kendimize gitmeye hazır mısın ?
İçimdeki dalga sızıntısında ,özlem rüzgarının vuruşunda,her güzel sözün erimesinde,her aşk acısının hecesinde, her acıklı filmin can yakışında,her demde, her bende sen akıyor,sen yanıyor, sen sızıyor. Söz anlatamıyor, gözlerim, yüreğim, seni çok isteyişim ancak anlatır .
Kül olmuş yalnızlığa kul olmuş ayrılıklara mevsimler sarıp durma.Karakış gibi uzak uzak kalma .Çölünde Leyla gibi kalma. Sen Leyla değilsin,sen Leyla’nın hocası, ben Mecnun’nun babası. Çöle gerek yok,içimdeki çöl, gözlerinden akıttığın göl yeter bize.
Sonsuzluk aşkın ışıklarını yaydı. Yüreğimizin buzullaştığı sahillerde penguenim ol. Kutup kutup büyüyen dünyamda kal.Kutuplaşan insanların ayrımcılık yılanları arasında sen de beni sevgisizliğinden ısırma. Zaten her yanım yılan ,çıyan, akrep dolu.Fikri zehirlerini durmadan salıyorlar.
Oysa ben insanlığın aynasıyım. Önce insanlık, önce eşitlik, önce ışık, önce huzur, önce helal kazanç.Onca önceliğimden sonra önce sen ,önce aşk,önce gelişin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.