- 1083 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
CEHALETE VE SÖMÜRÜYE ; ' HAYIR!'
Sitemiz kurallarına göre,bu sayfalarda siyasî içerikli yazılar yazmak yasaktır. Fakat özellikle son günlerde bu yasak, bir çok arkadaş tarafından delik-deşik ediliyor. Önümüzdeki referandumla ilgili yorumlar ve propagandalar, gerek yorumlarda gerek yazılarda açıkça dile getiriliyor.
Arkadaşlar ya bu referandumda oylarının rengini açıklamak zorunda hissediyorlar kendilerini, ya da okuyucuları etkilemek için propaganda yapıyorlar.
Gerekçemin ne olduğu kararını sizlere bırakarak ben de bu konudaki fikrimi açıklamak istiyorum.
’Elbette ki Hayır ! ’
Sebebini de açıklamam gerekiyor herhalde :
Önce şunu belirteyim ki ; sonucun ’evet’ çıkacağından, kesin olarak eminim ben. Hatta ilk genel seçimleri de iktidar partisinin kazanacağından ve bu partinin şimdiki genel başkanının da, Cumhurbaşkanı olacağından da eminim.
Benim oyum hepsine de ’hayır ’ olacak ,yine de !
Bu ülkede siyaset yapmak için ; önce etkili konuşmayı bilmek, sonra çoğunluğa hitap etmek ve o çoğunluğun zayıf yönlerinden vurmak gerekiyor. İşte bunu çok iyi yapabilen kişi, her türlü seçimi bal gibi kazanıyor ve kazanmaya da devam edecek.
- Bu ülkenin, en az yüzde altmışının cahil olduğunu bilmeyen ya da inkâr edebilecek kişi var mı ?
- Son zamanlarda, özellikle cemaatlerin etkisiyle, inançlı kişilerin sayısında artış olduğunu görmeyen var mı ?
- Cahil kişilerin, çok kolay kandırılabildiğini, hamaset söylemlerle çok kolay yönlendirilebildiğini ve hemen hepsinin oylarının da bu günkü iktidara gittiğini görüyoruz.
- Aşırı inançlı kişiler ise, tek kanal televizyon seyredip, tek gazete okuyup, kendilerinden olmayan her sese kulaklarını tıkayan , inançlı olduğuna inanan kişilere kul köle olan bir kesim. Onların oyu da bu günkü iktidarın zaten.
Tüm bu Türkiye gerçeklerinden sonra, bu günkü iktidarın seçim kaybetmesi sizce mümkün mü ?
Peki ben niçin hayır diyorum ?
- Cahil çoğunluktan biri de ben değilim çok şükür !
- İnançlarımı körü körüne yaşayıp, muhalif seslere kulaklarımı tıkayamam, gözlerimi yumamam ve kimseye de kul- köle olamam ; onun için !
Şunu da itiraf edeyim isterseniz : Sayın Başbakan’ın öylesine güçlü bir ikna yeteneği var ki ; eğer bazı gerçekleri göremeseydim, bilemeseydim , ben de bal gibi kanabilirdim.
O yüzden , iktidar partisine oy veren, gönül veren hiç kimseyi eleştirmiyorum , yermiyorum. Onlara hakaret etmek de istemiyorum. İçlerindeki, özellikle gerçekten inançlı kişilere ben de saygı duyuyorum. Ve onların yanılmamalarını, kendi yanılma ihtimalime tercih ediyorum.
Dilerim yanılan ben olurum. Benim soyum, torunlarım da bu ülkede yaşayacağına göre, ülke için güzel günler gelmesini herkes kadar ben de istiyorum.
Bu gün için bağışlayın beni. Gördüklerim, bildiklerim, sezgilerim beni böyle düşünmeye itiyor. Çok değerli arkadaşlarımın ve dostlarımın hatırına da olsa, iki yüzlü olamam.
Vereceğiniz ’Evet’ oyları, dilerim bu ülkenin ve geleceğimizin adına hayırlı olsun.
Benimki ’ elbette hayır !’
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Şimdi Akp'ciler evet oyu kullanmak gerektiğini düşünüyor, sebebi darbeciler yargılanacak ülke darbecilerden kurtulacak ve evet demeyenleri de darbeci olarak suçluyorlar.
1-12 Eylül'de en çok zarar gören bugün akp nin tek başına hazırladığı bu anayasaya hayır diyecek olanlardır.
2-Darbeciler yargılanmayacak çünkü zaman aşımı var.
3-Hayır diyenleri darbeci diye suçlayan 28 şubat muhtırasını çıkaran Büyükanıt'ın altına zırhlı aracı neden çekti ve dün Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na 28 Şubat'ta Sincan'da tankları yürüten komutan Erdal Ceylanoğlu'nu neden atadı?(ee hani darbe karşıtıydı bunlar, bak darbecileri krallar gibi yaşatıyorlar.hemde kendi hocaları Erbakan'ı hükümetten indiren darbecileri.)
4-12 Eylül zamanında ölen devrimci ve ülkücü gençlere ağlayan başbakan 12 Eylül zamanında zarar görmemek için siyasetten bile çekilmiş.Ve aslında darbe onların işine gelmiştir.
Anayasa paketinde bir de kişisel hak ve özgürlükler, engelliler, kadınlar ile ilgili maddeler var.
1-Engelli genci belediyelerinden atıp yerine akp gençlik kolları başkanını getirirken neden engellileri düşünmüyordu bu hayırsever akp liler?
2-Doğu'daki kadınları kuma alın derken ve hala parti içinde 2-3 eşli vekiller bulunurken neden kadınları düşünmüyorlardı.Ve kadına şiddete hayır eylemi yapan kadınlar polis tarafından dövülürken neden bu kadınlara sahip çıkmıyodu hayırsever akp?
3-Telekulak olayı en çok bu iktidar döneminde arttı, hani kişisel hakların korunması?
Ve iktidar partisine güvenilmemesi gereken birçok olay varken neden hala bazıları "evet" de diretiyor, evet demiyenleri yok Pkk'lı yok darbeci diye suçluyor.
Aynur Engindeniz
olmayanadam
üzgünüm; gerçekler insanların canını acıtabiliyor ama bunların artık görülmesi şart yoksa M. Kemal Atatürk kurduğu bağımsız Türkiye Cumhuriyet'i BOP eşbaşkanlarıyız diyenlerin yardımıyla önce rejimini ardından birliğini ve bütünlüğünü kaybedecek.
şiddetli boyutta bir rahatsızlık yokken insanların düşünce özgürlüğüne yasak getirmek bana hiç mantıklı gelmiyor...
yani yasaklı listesi taciz boyutuna ulaşırsa eğer uygulanmalı....
bana söyleyenler oldu. sayın Tezal neden bizi neden yasaklı listesine almış bildirebilirmisiniz diye...
tevafuk oldu bende bildirmiş oldum...
baki selam ile....
- Bu ülkenin, en az yüzde altmışının cahil olduğunu bilmeyen ya da inkâr edebilecek kişi var mı ?
(ben varım)
Son zamanlarda, özellikle cemaatlerin etkisiyle, inançlı kişilerin sayısında artış olduğunu görmeyen var mı ?
şükür görüyorum ve sizin rahatsızlığınızıda gördüğüm gibi...hiç bir cemaate bağlı değilim ama yaptıkları bazı hayırlı işlerede seviniyorum ).
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" şu düzenlemeleri içeriyor:
iŞTE O DÜZENLEMELER
Kadın-erkek eşitliği konusunda alınacak tedbirler, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamayacak. Çocuklar, yaşlılar ve özürlüler ile harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacak.
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI
Herkes kendisi ile ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olacak. Bu hak, kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsayacak. Kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızası ile işlenebilecek.
YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI
Yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması nedeniyle ve hakim kararıyla sınırlandırabilecek.
ÇOCUK İSTİSMARI
Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça ana ve babası ile kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahip olacak. Devlet, her türlü istismara karşı çocukları koruyucu tedbirleri alacak.
SENDİKA VE TOPLU SÖZLEŞME
Aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunabilecek.
Memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı tanınacak. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde, taraflar Kamu Görevlileri Kuruluna başvurabilecek. Kurul kararları, kesin ve toplu sözleşme hükmünde olacak. Toplu sözleşme emeklilere de yansıtılacak.
Greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan iş yerinde neden oldukları maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak. Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavtı, genel grev ve lokavt, iş yeri işgali, iş yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar kaldırılacak.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
"Kamu Denetçiliği Kurumu" (ombudsmanlık) oluşturulacak. Kurum, TBMM Başkanlığına bağlı olarak kurulacak ve idarenin işleyişi ile ilgili şikayetleri inceleyecek. Kamu başdenetçisi TBMM tarafından gizli oyla ve 4 yıl için seçilecek.
Milletvekilliğinin düşürülmesi uygulaması kaldırılacak.
TBMM Başkanlık Divanı 2. dönem sonuna kadar görev yapacak.
YÜKSEK ASKERİ ŞURA KARARLARI
Yüksek Askeri Şuranın (YAŞ) terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açılacak.
İdari yargı, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacak, "yerindelik denetimi" yapılamayacak.
TOPLU SÖZLEŞME HAKKI
Memurlara verilen uyarma ve kınama cezaları yargı denetimine açılacak.
Adalet hizmetleri ile savcıların idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hakim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişlerince yapılacak.
ASKERİ YARGI
Askeri yargının görev alanı yeniden belirlenecek. Askeri yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülecek. Askeri mahkemeler, asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli olacak.
Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar, her durumda adliye mahkemelerinde görülecek.
Siviller, savaş hali dışında askeri mahkemelerde yargılanamayacak.
ANAYASA MAHKEMESİNİN YAPISI
Anayasa Mahkemesi yeniden yapılandırılacak. Halen 11 asıl 4 yedek üyeli Anayasa Mahkemesi, 17 asıl üyeden oluşacak. TBMM, 2 üyeyi, Sayıştay Genel Kurulunun gösterdiği 3′er aday arasından, 1 üyeyi ise baro başkanlarının avukatlar arasından göstereceği 3 aday arasından gizli oyla seçecek.
Cumhurbaşkanı, 3 üyeyi Yargıtay, 2 üyeyi Danıştay, 1 üyeyi Askeri Yargıtay, 1 üyeyi Askeri Yüksek İdare Mahkemesince gösterilecek 3′er aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere 3 üyeyi ise YÖK'ün kendi üyesi olmayan yüksek öğretim kurumları öğretim üyeleri arasından göstereceği 3′er aday içinden seçecek. Cumhurbaşkanı, 4 üyeyi de üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, 1. sınıf hakim ve savcılar ile en az 5 yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından belirleyecek.
Anayasa Mahkemesi iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışacak. Bölümler, başkanvekilinin başkanlığında 4 üyenin katılımı ile toplanacak. Genel Kurul ise mahkeme başkanının veya başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az 12 üye ile toplanacak. Bölümler ve genel kurul, kararlarını salt çoğunluk ile alacak.
Siyasi partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara, Genel Kurul bakacak.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliğinde iptale, siyasi partilerin kapatılmasına ya da devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla karar alacak.
Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları, Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanacak.
Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri, dosya üzerinden inceleyecek. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilecek. Mahkeme, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilecek, siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasi partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinleyecek.
Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile 4 yıl için bir başkan ve iki başkanvekili seçilecek. Görev süresi bitenler yeniden seçilebilecek.
Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilecek. Bir kişi 2 defa üyeliğe seçilemeyecek. 12 yıldan önce yaş sınırını dolduran üye emekliye ayrılacak.
Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri "asıl üye" sıfatını kazanacak.
YÜCE DİVAN
Anayasa Mahkemesine kişisel başvuru yapılabilecek.
Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanacak. Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilecek. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucu verdiği kararlar kesin olacak.
Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyeleri için "hakimlik teminatı" geçerli olacak.
HSYK'NIN YAPISI
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yeniden yapılandırılacak. HSYK'nın halen 7 olan üye sayısı 22′e, 5 olan yedek üye sayısı ise 12′a çıkarılacak. HSYK, 3 daire halinde çalışacak.
HSYK'nın Başkanı, Adalet Bakanı olmaya devam edecek. Adalet Bakanlığı Müsteşarının Kurulda yer alması uygulaması da sürecek.
Kurulun, 4 asıl üyesi, yüksek öğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri, üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca; 3 asıl ve 3 yedek üyesi, Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca; 2 asıl ve 2 yedek üyesi, Danıştay üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca; 1 asıl ve 1 yedek üyesi, Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından; 7 asıl ve 4 yedek üyesi, birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hakim ve savcıları arasından adli yargı hakim ve savcılarınca; 3 asıl ve 2 yedek üyesi idari yargı hakim ve savcıları arasından idari yargı hakim ve savcılarınca dört yıl için seçilecek. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilecek.
Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki 60 gün içinde yapılacak.
Kurulun "meslekten çıkarma" cezasına ilişkin kararlarına itiraz yolu getirilecek. Kurulun diğer kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamayacak.
HSYK'nın mevcut asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçildikleri sürenin sonuna kadar devam edecek.
GEÇİCİ 15. MADDE
"Ekonomik ve Sosyal Konsey" Anayasa kapsamına alınacak.
12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi'nde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. maddesi yürürlükten kaldırıldı.
NEYE OY VERDİĞİMİZİ BİLİYORUZ DEĞİL Mİ...
O kadar kokuşmuş bir sistem ve düzen var ki...
Artık insanlar sokakta burunlarını tutarak yürüyor...
Artık insanlar "yerine düşünen" ahmaklardan bıkmış ve kendi iradesiyle kararlar alıp düşünebiliyor...
O kadar içten pazarlıklı ve şerefsiz oyunlar oynuyorlar ki...
Ölen gençlerin neden öldüğüne dair sorgulamaya başladı insanlar...
Şimdi bir yerlerini de yırtsalar, binlerce tezgah da kursalar bu sistem, bu saltanat, bu köpekleşmiş irade yerle bir edilecek...
Hiç kafanızı yormayın kardeşim...
Siz ve sizin gibilere
Artık BU ÜLKEDEN HAYIR GELMEZ....
Eşitleneceksiniz...Göbeğini kaşıyan adamlarla aynı hak aynı hukuk aynı şartlara sahip olacak ve bütün ayrıcalıklarınıza veda edeceksiniz...
Güngör Mengi tipinde yalaka kalemleri tek tek kıracak bu insanlar...
Çünkü artık anlıyorlar...Çünkü artık düşünüyorlar...Ve en önemlisi...Artık korkmuyorlar...
Kibirli züppelerin postal kokularından...
EVET...Bu saltanat sistemi sona erecek...Ve siz çaresizlik içinde bunu seyredeceksiniz...
"ya bir günde kalkıp hayra koşun hayır adına hayır yazın ve hayırda çalışın......"
Mehtap Hanım güldürdünüz beni şimdi. Sayın TEZAL zaten HAYIR a çalışmış bu yazısıyla :)
Fikret TEZEL
Mehtap Yıldız
benim demek isdetiğim ( ) içinde büyüyen hayr"dı...
"Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker"bunun alt yapısıdır...
ifade etmek istediğimi Fikret abim mutlaka anlamıştır..
her hayırı "hayr" olarak kabul edersek, Allahın divanından kovuluruz öyle değilmi ...
Fikret abi, size asla ve asla kızmıyorum ben...açık sözlüyüm hepsi bu...yani içimden gelenleri ve ilk hissettiğim duygularımı naturel olarak yazıyorum...
misafir geliyoruz sayfanıza,elbet saygı duyacaksınız ve saygı duyacağız mutlaka...
her şeyden öte, insan olmak namına?
saygı insanın olduğu yerde yücelir...yoksa insanlığı unutmanın öye çok yolları varki.....
baki duamla....
Aynur Engindeniz
Ayrıca "Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker" cümlesini açıklarsanız, bizim gibi cahiller de istifade eder diye düşünüyorum. Zaten İslamın bir türlü sıradan halk tarafından özümsenememesinin sebebi bu değil mi, İslam alimlerinin zamanında söylediği sözlerin, günümüzde hala o cümlelerle zikredilmesi...Halkın diline çevirilmemesi...Bu dili de sadece belli bir eğitimden geçen insanlar biliyor. Eminim burada da bilmeyen çoktur.
Bilenlere bildiğini anlatmak görevdir. Bilmeyene de susmak duşar...
Sevgilerimle.
Mehtap Yıldız
Allah muhafaza böyle bir düşünce ile asla yazmış değilim....böyle algılamanıza gerçekten çok üzüldüm....çok değer verdiğim en has insanlardan biride sizsiniz ve bunu size çok defa ifade ettim ben..
yalnız şu varki,yazıda ki tutarsızlık ve özellikle sürekli olarak cemaat vurgusunun yapılması,beni gerçekten aşırı derecede üzüntüye sevkediyor...yıllar yılı bu dar zihniyetin pençesinde çekmediğimiz ızdırap ve çile kalmadı..şimdi ise bu zihniyetin savunduğu ideoloji pkk ile birlik olup askerlerimizin ölümünü gülerek seyredip elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşıyorlar..ifadem buna yöneklikti...
gerçi son çırpınışlarıdır inş ama yinede yüreğimiz çok kanıyor...her ihanet bu kadar açık ve net bir şekilde ortadayken bu insanların hala şiddetle demokratik haklara karşı durmaları,buna akıl erdirmek imkansız ve zaten mümkünde değil...
"Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker"bu çok yaygın bir ifade olduğundan ve İslamın temel esaslarından ve hatta en temel esası olduğundan belki bilinir diye düşünüp açıklama gereği duymadım...
Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker"İyiliği emredip,kötülükten nehyetmek,yani sakındırmak "demektir...
saygı duamla....
Aynur Engindeniz
"Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker" bu güzel kaideyi bilmeyenimiz inanın o kadar çok ki...Açıklamanız da iyi oldu bence....
Ayrıca Fikret Beyden de, aşağıda sıraladığım anayasa maddelerinden hangisi için referanduma hayır diyeceği konusunda bizleri aydınlatmasını bekliyorum. Olur ya, belki biz göremiyoruzdur...
Sevgili arkadaşlar ; bu sayfalara girip okuyan ve yazan birilerinin cahil kesimden olduğu düşünülemez. Fakat ben ; Nazım Hikmet,Yılmaz Güney gibi, komunist olduğu,kendilerince de tescillenen sanatçılara sahip çıkıp, bir kaç gün sonra da muhalifleri için '' Bunlar komunist, bunlardan ülkeye hayır gelmez '' diyen birinin samimiyetine inanamıyorum. İnananlara da hayret ediyorum.
Mehtap Yıldız
buna ne dersiniz???
olmayanadam
Ayrıca kendileri Ermeni tasarısını kabul eden ABD'den elçiyi çekmiş ve gitmeme kararı almıştı, 2 gün sonra Obama'nın emriyle koşa koşa Abd'ye gitmişti.Biz bunları unutmadık, unutanlar var ilerde pişman olacaklarından adım gibi de eminim!
cahillerin var olup hükmettiği bir Ülkede ne işiniz var sizlerin? diye nasıl sormayım ki ben şimdi...
ayrıca cemaat derken nereye dokunduğunuzu tırnak içinde gizlemiş olsanızda adres belli...şükür ki cımbız var yani...hııım hatırladımda, daha önce bu konu hakkında sizinle aynı yolda azda olsa yürüme tahammülü gösterebilmiştik...
ama arkadaşın en hası arkadaşını yarı yolda bırakmayandır....ee chp zihniyeti işte,buna alışık nede olsa....
sizin yoldaşlığınız (?) kadar dahi gitmiyor...
sizin demokrasi anlayışınız işte budur. insanları ötekileştirip etnik kimliklere bölmek ve "senci benci" ekseninde "sağcı solcu" çizgisinde çarpışmasına zemin hazırlamak..
neden gidip modern ve ahil Avrupa"larınızda yaşamıyorsunuzda bu kadar cahilin cirit attığı bir meydanda kimliksiz bir bayrak dalgalandırıyorsunuz zavallıca.
ne ay dan nasib almışsınız ne yıldız dan.. güneş ile hiiç işiniz olmaz zaten.... üst düzey bürokratlarınızın söylediği gibi Bu ülke yaşanmaz bir hale gelmiş getirilmiş ve daha getirilecektirde öyle değilmi.......korkuyorsunuz ve bu telaşınız ondan.
hadi torlanın toplanın ve gidin bu kadar rahatsızsanız madem ...çünkü o modern avrupanızda sizi gecenin bir vakti yatağınızdan fırlayacak ezan yok,cuma namazı yok,bayramda kurbanklık hayvan hakkına girmek yok...
ayrıca unutmadan, bu sıcak havalarda Ramazan boyunca oruç tutup ardından şüpheli abdest ile bayrama koşmak yok...yapmazsanız müslümanlık şüpheye düşer..ki zaten savunduğunuz zihniyetin inancı şaibeli.... yok yaparsanızeğer, o zamanda ???
velhasıl var yok var yok...
yüzde 0/0 60 gibi bir çoğunluğu hangi hak ve demokrasi adına siz cahil olarak adlandırabilirsiniz.. bunu benim aklımın alma kpasitesi sizin ifadenizle maalesef yetersiz...
sizin ne haddinize ki bana cahil deme hakkını kendinizde buluyorsunuz..ki bu yüzdenin içinde size göre bende varım öyle değilmi....hadi oradan,gidinde aynaya bir bakın önce siz...anlaşılan ters uyanmışsınız ve daha elinizi yüzünüzü yıkadığınız dahi yok belli....
ayrıca kim demiş sitede öyle böyle yazmak yasaktır diye....ben düşünce özgürlüğü için mücadele ediyorum. Ülkemi yakıp yıkmak ve devleti devirmek için ve insanları sokakalara dökmek için değil.
sen kendi düşünceni yaz, ben kendi düşüncemi, kürt kendi düşüncesini, lazda kendi...biz burada örgüt kurup,darbe planları yazıp çizip,idam hükmünü savunmuyoruz ki...biz düşünce ve fikir özgürlüğü hakkımızı kullanıyoruz...
ve işte açık açık yazıyorum ki, AK PARTİYE MENSUBUM VE OYUM KESİNLİKLE ÖLÜLERİM DİRİLERİM VE HATTA SAĞIMDA SOLUMDA MEVCUTL OLAN MELEK VE CİN DAŞLARIM İLE EVET OLACAKTIR.
AMA ŞUDA VARKİ, BU YASAYI BU GÜN BU HALİ İLE, CHP MHP VEYA BDP DAHİ OLSUN YAPMIŞ OLSAYDI, BENİM OYUM YİNE EVET OLURDU...
ÇÜNKÜ GERÇEK DEMOKRASİ, KENDİMDEN ZİYADE "ÖTEKİNİN ÖZGÜRLÜK HAKKINI SAVUNMAK " DEMEKTİR ÖYLE DEĞİL Mİ?....
ama onlarda bu erdemi bulmak nerede...
sabah sabah güne "Emr-i Bil Maruf"ile hazırlanmak varken, siz durmadan güreşe hazırlanır gibi "Münkeri" yağlıyorsunuz.......hasbinallah ya Rabbim.....
"Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker"sayın TEZAL...bunu anlayın anlatın ve sizde alın artık...
ya bir günde kalkıp hayra koşun hayır adına hayır yazın ve hayırda çalışın......
bu yazıda on puanlık tek kare kullandığınız RESİM olmuş...ASALETİ YETER YANİ....
saygın duamla....
Görüştür, saygı duymaya çalışıyorum. Kimse oyunun rengini belli etmek zorunda değil ama bu bir parti seçimi değil, anayasa referandumu. Keşke neden HAYIR denmesi gerketiğini mantıklı bir şekilde izah edebilseydiniz. Çünkü biz icabında neden EVET denmesi gerektiğini mantıklı bir şekilde izah edebiliriz.
Başbakan her mitinginde anayasayı anlatıyor. Ama muhalefet hiç bir gerekçe göstermeden sadece HAYIR deyin diyor. Ama cahil bulduğunuz bazı kesim onların mazeretini biliyor. BU ADAM YAPMASIN DA, KİM YAPARSA YAPSIN! Böyle giderse yeni bir tarih yazılacak çünkü değil mi?
Her zaman dediğim gibi, hangisi bizim için hayırlıysa o olsun. EVET ya da HAYIR...
Halk olarak bize düşen kavgadan olabildiğince uzak durmak, oyumuz ya da huyumuz ne olursa olsun oyunlara gelmemektir. Siz hayır diyorsunuz diye kimse size kırılamaz, biz evet diyoruz diye kimse bizi cahil katagorisine koyamaz.
Siz bile kabul ediyorsunuz, bu halk belki oylarını düşürerek bazı şeyler için hükümeti uyaracak, ama daha uzun bir süre de iktidarda tutacak...Üzgünüm, demokrasi böyle bir şey işte...Halkın dediği oluyor...Her ne kadar çelme takılsa da...
Görüşlerinize asla kızmıyor, dediğim gibi saygı duymaya çalışıyorum...Çünkü vatansever bir insan olduğunuza inanıyorum...
Saygılarımla...
Ülkede cahillik asilmamis dogrudur evet o yüzdende bakislari ve fikirleri sabit insanlar var.
Bunlara yüzbin örnekte saysak yine hayir der.Demeye devam edeer.Konu ne olursa olsun.Cünkü düsünce alani dardir.
Bu ülkede siyaset yapmak için ; önce etkili konuşmayı bilmek, sonra çoğunluğa hitap etmek ve o çoğunluğun zayıf yönlerinden vurmak gerekiyor.
Kendinden emin olan insanin konusmalari daima etkilidir.
Kendinden emin olamayanlarda cikar ortaligi kasirgaya cevirmeye calisir.
Siyaset mahalle insani gibi yaygara kopartanlarin yapacagi birsey degildir zaten.
Yüreginize saglik fikirlerinizi paylasmissiniz.
Sonsuz saygimla
hicbitmez tarafından 8/8/2010 1:29:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
Daha ilk paragrafta fikirleriniz çelişmiş.
Kınadığınızı yapmışsınız.
Halk cahil iktidar partisinin kandırması kolay anlamına gelen şeyler söylemişsiniz.
Halk cahil de olsa salak değil.
Neden muhalefet kandıramıyor?
Sizin görüşünüzü paylaşmayanlar kul köle mi oluyorlar?
Halkın 0/0 60'ı cahilse demek ki bütün aydınlar Türk solu ve muhalefetinde toplanmış.
" Vereceğiniz ’Evet’ oyları, dilerim bu ülkenin ve geleceğimizin adına hayırlı olsun."
İşte söylenmesi gereken cümle.
Paylaşıma teşekkürler.
Selamlar.