- 574 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SÜRÜCÜ KURSLARI - 4
Benim asla anlayamadığım ve şimdi de anlamakta güçlük çektiğim;
Anaysa hazırlanırken AB üyesi ülkelerin yasalarına uygun olması göz önüne alınıyor. Bir ANAYASA hazırlanırken o toplumun kültür değerleri, örf-adet-gelenek ve de inançlarının göz önüne alınarak hazırlanması gerekir.
Ama trafikte o toplum değerleri değil, yıllarca denenmiş ve oturmuş trafikle ilgili yasa, usül beynelmilel olmalıdır.
Yurdumuzda,
—Maşallah,
—Allah Korusun,
A la Turca sigortalardır ve geçerliliğini(!) korumaktadır.
Çok ülkede bir devlet başkanının bile ehliyetine el konulmaktadır.
Ama bizde,
Trafik kontrolü yapan, bulunduğu otomobili durduran bir trafik polisini tokatlayan milletvekilleri görülmüştür, görülmektedir..
Makamlar insanları değil, insanlar makamları yüceltir. Ama sizin gibi düdükler, bulunduğunuz makamı öylesine küçülttünüz ki…
Her ilde Millî Eğitim Müdürlüğü görevlendirdiği personelde sorumluluk duygusu aramalı, bunun için bu konuda ne kadar yetiştiğini bilmeli ya da bu konuda yetiştirmelidir.
Ben, bir direksiyon sınavına girdiğimde, aynı araçla direksiyon sınavına girecek olan bir adayın çok samimi olduğum babası yanıma gelip:
“- Seçil’e zaman kaybettirme,” dediğinde,
“-Ben, Seçil’i seviyorum. Herhalde onu ölüme göndermeyi düşünemem,” dediğimde çok şaşırmıştı. Onun şaşkınlığını seyrederken bir arkadaki otomobilde görevli personeliniz gelip:
“- Müdürüm, kaç puan kırılırsa ehliyet alamıyor,” demesin mi…
Şube müdürünüze söyleyiniz, mevzuatı bilmeyen Millî Eğitim görevlilerine zaten üç kuruş olan ücreti eşit şekilde dağıtma gibi bir uygulamaya gitmesin. Sınav komisyonunda görevlendirilen çok personelinizin mevzuattan haberi yok. Çoğu da sürücü kursu yetkililerinin pohpohlarıyla ‘n’oldum delisi’ olup, basıyorlar geçerli imzayı.
Sonra mı?
Sonrası görülüyor işte…
Ne mi yapılmalı? Söyleyeceğim…
Yüksel ÖNAÇAN
Günlük basılan yerel gazetedeki köşemden.
www.bizimkaradeniz.com.tr