- 1043 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KEŞKE BABAM YAŞASAYDI
Bugün size babamdan bahsedeceğim. Aslında babalar biraz üvey evlat muamelesi görürler. Her şeyi onlara yaptırırız ama sonra ana gibi yar olmaz deriz.
Tamam anaların emekleri ödenmez ona ben de katılıyorum yerden göğe kadar ama bu babalara haksızlık yapmamızı gerektirmiyor. Babalar gizli kahramandır. Yapıları gereği geri planda kalıp durumu kontrol ederler. Bunlar da onları sanki hiçbir şey yapmıyormuş gibi duruma sokar.
Anneler çok şey yapar ama karşılığını alır. Baba öyle değildir. Çok şey yapar ama karşılığını çoğu zaman almaz ve bu benim görevim yapmam gerekiyordu yaptım der. Anne de bunu der ama karşılığını da bir şekilde alır.
Ben bundan 6 sene önce babamı kaybettim. Ben de bu yukarıda anlattığım gibi düşünenlerdendim. Anca bunu babamı kaybedince anladım. Meğerse aileyi bir arada tutan adaleti sağlayan baba imiş babamı kaybettik aile dağıldı. Herkes kafasına göre yaşamaya başladı. Benim bu söylediklerime bir çok kişi itiraz edecek olmaz öyle şey diyecek ben de Allah göstermesin ama babanızı kaybedince anlarsınız diyeceğim.
Benim babam ailenin ezilen çocuğu imiş yıllarca çalışmış çabalamış annesi ve babası da biraz babamı ezmişler kısaca zor bir hayatı olmuş annemle evlenince de yine sorunlar dertler tasalar babam çok zengin olmasına rağmen annesinin evlat ayrımı yapmasından dolayı hiçbir şey alamadı ta ki babannem ölene kadar. Birazda gururlu olduğu için dayatmamış. Annesi ben ölünce alırsın deyince elini ayağını çekmiş ailesi ile yaşamış. 60 yaşından sonra gelen malı mülkü ne yapayım ne işime yarar derdi. Ben de kendisine en azından yaşlılığında rahat yaşarsın diye teselli ederdim.
Benim babam çok fedakar bir insandı. Hatta baldızını bile sırtında taşıyacak kadar fedakardı. Ama buna rağmen yine kimseye yaranamazdı. Gerçi o yaranmak için yapmazdı. Onun felsefesi bu benim görevimse ben bunu yaparım. Bunun için ağlayıp sızlamaya insanların kafasına kakmaya gerek yok diye düşünürdü.
Evlatlarının en küçük üzüntülerinde elinden ne gelirse yapardı. Yoktan var eder yine de evladını mağdur etmezdi. Ben dahil bunu anlamazdık ta ki babamı kaybedene kadar. Babam yaşarken hayat güllük gülüstanlıktı ne zaman onu kaybettik maddi manevi çok şeyler değişti. Herkesin gerçek yüzü ortaya çıkmaya başladı.
Keşke babam hayatta olsaydı her zamanki koltuğunda oturup yine bize baksaydı. Bayramlarda sabah namazına gidip gelip üstünü giyinir bizi beklerdi. Biz de onun elini öpmek için sıraya girerdik. O günleri ve babamı çok özlüyorum. Ama yapacak bir şey yok kaderin önüne geçemiyorsunuz.
Elimden geldiğince babamın mezarına gidip ziyaret ediyorum. Sağken onu ihmal ettiğimi düşünerek bari ölümünden sonra kendimi affettireyim diye düşünüyorum.
Benden size tavsiye babanızın kıymetini bilin tabi yaşayanlar için sonra çok üzülüyorsunuz.
Saygılar
YORUMLAR
bence babalar da en az anneler kadar sevilir. Fakat babaların yapısındaki o sert mizaçtan dolayı yakınlık kurulup ta seni seviyorum baba diyemeyiz.
Ve babanın ölümünden sonra ailenin dağılması konusunda; bence anne ve babanın birlikteliğidir aileyi aile yapan ve dengede tutan. Birinden birini yitirdiğimizde denge bozulur ve aileler dağılmasa da ilişkiler sekteye uğrar. Eminim annesi vefat edip, babası hayatta olanlarda tıpkı sizin gibi düşünüyordur.
Biz aileyi anne ve baba etrafına kurulu gördüğümüz için.
Ölüm hepimiz için keşke ölmeseydi deme lüksümüz yok ama keşke biraz daha fazla yaşasalardı. (Ben de dokuz yıl önce kaybettim babamı)
Saygılarımla...