- 849 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
kırmızı kurşun kalem günleri
Kırmızı kurşun kalemli günlerin önüne yıllardan mürekkeb bir duvar örüldü artık; hasılı geçmişte kaldı kurşun kalemin kırmızı rengi.
Ne kadar da zordu o kırmızı kurşun kalemlerle başlıklar yazmak. Öyle inatçıydı ki o kalemler, kırmızı rengini defter sayfasının iki çizgisi arasına başlık mahiyetinde bırakabilmesi için olanca gücümle bastırmam gerekirdi ve ne yaparsam yapıyım gövdesindeki kırmızı renkle defterimdeki satır aralarıyla paylaştığı renk asla aynı olmazdı. En kırmızıyı kendine saklardı hep ve kıs kıs gülerdi ben kırmızıya ulaşmak için cebelleşirken.
Çoğu çocuk gibi ben de denerdim, kırmızı kurşun kalemin ucunu ıslatıp da öyle yazmayı. Ama ortaya dağınık, tuhaf bir renk çıkardı. Yine en kırmızı, kalemin kendisinde kalırdı ve defter sayfam gereksiz yere
ıslanıp buruşmuş olurdu.
Ardısıra bıraktığı onca yorgunluğa rağmen güzeldi kurşun kırmızı kalemler; samimiydi, mütevaziydi, cefakârdı; en keskin jiletlerle dokunsam da gövdesine "neden" demezdi.
Sonraları ben, kırmızı tükenmez kalemi keşfettim; kalemi defterime bastırmama gerek kalmıyordu artık zira bırakıveriyordu en kırmızıyı iki satır arasına. Muhatap olmuyordu pek benimle, görevini yapıyordu robotlaşmış bir edayla. Hem gülmüyordu bile kıs kıs ardımsıra.
Fonda Leman Sam’ dan Yol Ver.. Aklımda kırmızı kurşun kalemli günler...
"Yol ver insafsız kederlere, dertlere yol ver
yol ver yarım kalan sözlere, yol ver gitsin
bir gün korkak yalanlara gülüp geçeceksin kahkahayla
yol ver gitsin tükenmiş sevdalara..."
Gidip kendime bir kırmızı kurşun kalem almalı ve onunla oturup kıs kıs gülmeliyim korkak yalanlara!!!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.