HOLİGANLAŞTIK MI? NE!

• 24 Temmuz 2010 Cumartesi 11:54:03

HOLİGANLAŞTIK MI? NE!
Konuşmalarımızda;iki rakip takımın taraftarları, taraftar olsak ne ala,holiganları gibi hareket etmekteyiz.(Biraz ironi!)Yeneceğiz veya yeneceğiz başka da yolu yok birbirimizi hiç anlamayacağız birbirimizle barışamayacağız.
Televizyonlardan gün geçmiyor ki,spor fanatizmi ile ilgili haber duymayalım.’’yenilen takımın seyircileri kapalı tribündeki sandalyeleri söküp sahaya fırlattı.’’veya ‘’yenilen takımın fanatik taraftarları galip takımın taraftarlarını öldüresiye dövdü hatta öldürdü.’’ Bir başkası ‘’yenilgiyi hazmedemeyen mağlup takımın holiganları kulübü basarak yöneticilerden bazılarını rehin aldı pardon tuttu kulüp yöneticileri korkularından saatlerce dışarıya çıkamadı.’’ Yada ‘’yenilgiyi hazmedemeyen fanatik taraftar canına kıydı.’’belki biraz abartılı görebilirsiniz ama bu saydığım haber örnekleri yurdumuzda ve dünya da öyle veya böyle bir şekilde arzı endam ediyorlar.
Mesele futboldaki veya diğer spor dallarındaki fanatizm örneklerini tekrarlamak değil, buradan hareketle konuşmalarımızda da aynı yönteme yakın bir tarz sergiliyor olmamız vurgusunu yapmak. Empati kurma, karşıdakini anlama gibi bir derdimizin olmadığını görmekteyim.
Nasıl mı?Örnek olay üzerinden gidelim Kahramanlarımız tamamen bizim ürettiğimiz ,toplumda karşılığını bulan tiplemelerden oluşsun. Konumuz ise önümüzdeki referandum seçimi olsun. İki holigan misal taraftarı, ‘pardon bugün çok hatalı yazıyorum’ kahramanlarımızı konuşturalım.
Ahmet;
-Referanduma gidecek olan mini anayasa paketinin içinde dişe dokunur hiç bir şey yok be birader.
Mehmet;
-Olur mu kardeşim?Ne demek bir şey yok,paket demokrasi manifestosu gibi.
Ahmet devamla;
-Neyi manifesto be birader,baştan sona deli saçması öyle diyorlar.
Mehmet;
-Bak kardeşim memurların özlük hakları ile ilgili azda olsa iyileştirmeler var,yüksek mahkemeler ile ilgili olumlu değişikliklerin yanı sıra demokratik yaşamı fetrete sokan geçmişe dönük darbelerinde sorgulanması süreci var...
Ahmet;
-Yapılan bu değişikliklerin arkasındaki temel düşüncenin sistemi ele geçirmek olduğunu görmüyor musun?Ne kadar saf ve de cahilsin bu değişiklilerin arkası sıra yargıyı ve diğer kurumları ele geçirme hamlesi var belki de İranlaşma süreci hızlanabilir.
Aslında ne Ahmet Mehmet’i ne de Mehmet Ahmet’i dinlemektedir veya anlamaya çalışmaktadır varsa yoksa benim ki doğru senin ki yanlış anlayışındadırlar .İkiside deli dövüşü yapmaktadır kendilerine ait özgün ,orijinal düşünceleri yoktur birilerinin düşüncelerini şiddetle savunan fanatik taraftarlar gibidirler. Bu deli dövüşü,deli dövüşü ile kalmaz bazen, samimi iki arkadaş,iki akraba,iki birey birbirlerini üzerler. Duymaktayız, bazende bu kadar az hasarla tartışmalar nihayetlenmez .’Tartışma sonunda çıkan kavgada iki kişi yaralandı birisi öldü.’Şeklinde haberler. Sizce abartı mı?Böyle değil miyiz? Bütün bunlar, kendilerine ait olmayan fikirleri savundukları için insanların yaşadıkları gerçekler değil mi?Keşke okuyarak,bilerek,bilinçli hareket ederek ,problemleri mantıklı bir temelde, insana yakışır tarzda tartışıp çözüm üretebilsek. Kendi dünyasına kulak kesilen maalesef diğerinin dünyasına sağır kalmaktadır. Başkasının dünyasına sağır kalmamak temennisi ile vesselam...

Ayhan GÜNAY