BİR GÜN BENİ ÖZLERSEN
BÖLÜM 9
Onların konuşmalarına Melek, Kadir ve doktor da çıkmıştı.
Melek; “Nerdesin? Meraktan öldük.”
Ayşe; “Niye ki? İşlerim vardı, şehre indim. Sizleri anlamıyorum.” Gülümsedi.
Kadir; “Kardeşim, ben gidiyorum deseydin bu kadar üzülmezdik.”
”İyi de, ben daha önceleri de gidiyordum. Neyse boş verin, bakın pasta aldım. Haydi yiyelim.”
Kamuran; “Yok, pasta senin olsun,” diye evine çıktı. Melek çok üzüldü.
Ayşe; “Ama niye? Ben ona hesap verecek değilim ki.”
Melek; “Haklısın ama o burada yalnız, biz ona kucak açtık, belki ondandır. Hadi sen çık gönlünü al. Bizde gelelim, pastayı onda yiyelim.”
Ayşe yorgundu isteksizde olsa yukarı çıktı. Kapıyı tıkırdattı. Kamuran asık bir yüzle açtı kapıyı, “ne var” der gibi baktı.
Ayşe; “Senden özür dileyen birini kapıda mı bırakı can?”
Kâmuran, “Buyur” deyip kenara çekildi.
Ayşe; “Bak Kamuran, senden özür dilerim. Bu kadar üzüleceğini düşünemedim ama gitmem lazımdı. Yapacak şahsi işlerim vardı, beni bağışla.”
Kâmuran; “İyi, sen bilirsin hayat senin. Yalnız biz burada dört kişilik iyi bir arkadaş gurubu olduk. Bir derdimiz oldu mu paylaşmak isterim. Ama sen kapalı bir kutusun, bize derdini söylemiyorsun. O da beni üzüyor. Lütfen bir daha olmasın”
Ayşe; “Peki ama bir şartım var, sende çok meraklı olma. Bir gün olur sana her şeyi anlatırım, beni sorguya çekme lütfen.
Ben kendimi bile bilmiyorum. Soru yok…”
Kâmuran; “İyi sen de kaybolma.”
Ayşe elini uzattı,” dost muyuz, arkadaş mıyız?”
Kamuran uzanan eli tuttu; “Evet dostuz arkadaşız.” Bu zayıf parmakları okşadı. Gözlerini içine baktı. Göllerin derinlikleri gibi yosunlu bu gözler gülümsüyordu. Kapı çalındı. Kamuran kapıyı açtı. “Buyurun.” Melek elinde pasta, Kadir kolalarla içeri girdiler.
Melek; “ barış sağlandı mı?”
Ayşe; “Evet sağlandı.”
Hepsi gülüştü. Gece güzel geçti. Ertesi gün yağmur yağıyordu. Doktorun evde geçirdiler günü. Müzik dinleyip, sohbetle geçti gün. Hafta böylece geçmişti. Yılbaşı yaklaşmıştı. Melek, şehirde otelde yapılacak eğlenceye bilet ayarladı.
”Tamam, gidiyoruz” dediler. Bir hafta vardı. Kış günleri ne güzel geçiyordu. Ayşe tahlillerinin sonunu merakla bekliyordu.
Hafta içinde gelmişler, gelen paketi Kamuran görmüştü. Ama Ayşe “önemsiz” deyip, bakmasına izin vermemişti.
Ayşe; “hani söz vermiştik, soru yok,” deyince sadece susmuş ama çok ta merak etmişti. Gelen doktorundandı.
”Başındaki ur büyüme yapmamış, bu iyiye işaret. İlaçlarını gönderiyorum. Sömestr de buraya bekliyoruz. Tekrar kontrollerini yaparız.”
Ayşe büyümemenin iyi mi, kötü mü olduğunu merak ediyor olsa da, yapacak bir şey yoktu. Okul çok yoğundu. Çocuklar onu uğraştırıyor, okumayı söküp okumak istiyorlardı. Zorlu bir hafta daha geçmişti. Perşembeyi cumaya bağlayan gece yıl başı idi. Akşamüzeri yola çıktılar. Soğuk ve karlı bir hava vardı. Ayşe son derece sade giyinmişti, üzerine bir panço almış, pantolon ve ipek gömlekle yetinmişti. Hiç bir aksesuar yoktu üzerinde. Ne küpe, ne makyaj.
Kamuran şöyle bir bakmış; “Yılbaşını böyle mi geçireceksin?” demişti.
Ayşe; “Yılbaşının diğer günlerden farkı ne? O da bir gece değil mi?”
Kamuran; “Hasta mısın?”
Ayşe; “Yok, çocuklar biraz yoruyor. Okumayı sökmeye çalışıyorlar ya, en zor günleri.”
Sessizce şehre geldiler. Büyük bir oteldi. Doktorlar, hemşireler düzenlemişti geceyi. Güzel süslenmiş salona girdiler. Kapıda görevli karşıladı. Masalarını gösterdi. İyi bir yerdeydi, oldukça kalabalıktı. Hafif müzik eşliğinde yemek yeniyordu.
Saat ilerledikçe, eğlenceler başladı. Değişik etkinlikler yapılıyordu. Dans yarışmaları, balon patlatmalar…
Bir ara anons edildi; “Sesine güvenen gelsin, şarkı yarışması yapılacak” dendi. Bir masaya jüri üyeleri oturdu.Sahneye bir çok gençler çıkıyor, kimi taklit, kimi şarkılar söylüyordu. Müthiş eğleniyorlardı.
Kamuran; “ sen çıkmayacak mısın? Sesin fena değil sanırım.”
Ayşe; “ yok.”
Kâmuran; “O zaman ben çıkıyorum, şansımı deneyeceğim.”
Hızla sahneye gitti, “ben de varım” diyerek. Güzel bir eseri, güzel de okudu. Deli gibi alkışladılar. İkinci olmuştu. Gece güzel geçiyordu. Bir ara dansa kalktılar Ayşe güzel dans ediyordu.
Kamuran; “çok durgunsun, hâlâ açılamadın.”
Ayşe; “Yok iyiyim. Gece güzel geçiyor,” hızlı danslar başlayıncaya kadar dans ettiler.
Ayşe; “ ben oturuyorum, sen Melek’lerle oynayabilirsin.” Tek korkusu baş ağrısıydı.
Ayşe bir ara “lavobaya gidiyorum”
Melek; “ ben de geliyorum.” Maksadı Ayşe’yi kontrol etmekti.Ayşe yine hapını içti, Melek son anda fark etti. “Ne oldu ne içtin?”
Ayşe; “Yok gürültüyü kaldırmadı başım, ağrı kesici içtim.”
Melek;”Adı ne?”
Ayşe; “ Adı yok.” Ayşe kollarını sıvadı, ellerini yıkamak için. Melek kolundaki morluğu fark etti;
”Koluna ne oldu?”
Ayşe bilinçsice koluna baktı. “Bilmem… Bir yere vurdum her halde.” İğnenin yeri çürümüştü.
Ayşe; “ ben biraz balkona çıkacağım, gürültü çok.”
Melek; “İyi dedi”
Ayşe; “Sizi yukarıdan izlerim.”
Birkaç kişi vardı oturmuş sohbet eden. Aşağıyı gören bir yere oturdu. Seyretmeye daldı. İçinde hüzün vardı.
Ağlamak istiyor, kendini zor tutuyordu. Soran olursa,” annemlerden ayrıyım, özledim derim” bahanesi hazırdı.
Kamuran ortada dans ediyor, hareketli parçalar çalıyor, çok şık giyinen hanımlar vardı. Dekolte gece kıyafetleri harika idi.
Ayşe onların yanında biraz pasif kalmıştı. Herkes kafayı bulmuş, saçmalamaya başlamıştı. Çılgınca eğleniyorlar, içkiler devriliyor, kadehler boşalıyor, kahkahalar ortalığı ayağa kaldırıyordu. Ayşe, bir sesle irkildi daldığı düşüncelerden. Genç bir bey gelmişti yanına, “merhaba siz niye eğlenmiyorsunuz?” Ayşe şaşkın bakındı. Yalnız değildi, başkaları da vardı sohbet eden. Biraz çekinmişti.
Genç adam; “Korkmayın içki almadım, böyle eğlenceleri pek sevmem. Nişanlım için geldim, oturabilir miyim? Anladığım kadarı ile siz de hoşlanmıyorsunuz.”
Ayşe; “Pek değil.” Arada mesafe vardı. Genç adam aşağıya baktı; “ yazık eğlendiklerini sanıyorlar.”
Ayşe; “Herkesin görüşü başka” Genç adam; “Ya sizin?”
Ayşe; “Yalnızlığı ve doğayı severim.”
Genç adam; “Nerdensiniz?”
Ayşe; “Ben bir köy öğretmeniyim, buraya davetle geldim. Ya siz?”
---Ben yeni mezun doktorum, nişanlımda ayni okuduk.
---Aşağıya nışanlınızın yanına inmeyecek misiniz? Saat dolmak üzere.
---Evet, inmem lazım. Siz?
---Ben buradan katılırım.
---Öyle ise izninizle, nışanlımı yalnız bırakmayayım. “Sizin yok mu arkadaşınız?” Demesi dudaklarında kaldı.
Kamuran; “var” demişti.
Ayşe Kamura’na; “ meslektaşınız. Nişanlısı dans ediyormuş, o pek sevmezmiş, birazcık lafladık.” Genç adama dönüp;” bu da köyümüzün doktoru.”
Genç adam; “ memnun oldum. İyi yıllar” deyip, ayrıldı.
Kamuran Ayşe’ye; “ niye buradasın? “ diye sordu.
Ayşe de; “Gürültüyü kaldıramadım, çok ses var. Onun için buradayım. Sen niye dansı bıraktın?”
”Yeter yoruldum,” deyip oturdu. “Bakıyorum sıkılmamışsın, kendine arkadaş bulmuşsun.”
Ayşe muzipçe ; “Yok, o beni buldu.” Lafı değiştirmek için; “Güzel dans ediyorsun.”
”Eh… Ederim.”
Ayşe; “Bak Kamuran, sen beni düşünme, eğlenmene bak. Ben burada çok iyiyim, gürültüyü pek sevmiyorum.
Benim yüzümden eğlenmeyi bırakma. bak şimdi saat 12 yi vuracak, herkes sevinç içinde.”
”Ya sen sevinmeyecek misin?”
Ayşe gülümsedi; “Tabiî ki sevineceğim.”
”O zaman beraber girelim yeni yıla. Hadi gel dans edelim, müzik buraya kadar geliyor.”
”Hayır” diyemedi Ayşecik. Müzik duyuluyordu, kalkıp elini Kamuran’ın omzuna koydu. Yavaşça dönmeye başladılar. Ağır ağır dans ediyor, müziği hiç duymadan, sanki başka alemde yaşıyorlardı. Ayşe bu gece ölümü çok düşünüyor, “Acaba bir yıl daha yaşar mıyım? Yine yeni yıllar görebilir miyim?” Diyordu içinden. Aşağıda sesler çoktu. Herkes bir ağızdan sayıyor, saatin vurması ile çığlıklar göğe çıkıyordu.
Ayşe Kamuran’a baktı; “Yeni yılın kutlu olsun.”
Kamuran da gözlerinin içine bakıp; “ seninde” deyip, alnına küçük bir öpücük kondurdu.
Ayşe şaşırmıştı, böyle bir şey beklemiyordu. Bir şey demeye kalmadı, bir garson belirdi, elinde bir kırmızı gül vardı.
“Bu sizin. Yeni yılınız kutlu olsun.”
Ayşe şaşkın bir şekilde; “Teşekkür ederim” diyebildi…
YORUMLAR
Hadi bakalımmmm, bir gül geldi Kâmuran ne yapacak bakalım. Zaten yeterince kıskandı... Ama gencimiz nişanlı...Hayırlısı...
Kim daha neler olacak...Ayşe'nin beyninde ki tümör inşallah iyi huylu çıkar...
Sürükleyici bir bölümdü yine...Sevgilerimle ablacığım...
AYSE 09
sevgim saygımlasın her daim
Ayşe kardeşim, öykün güzel devam ediyor.Sultan Hürrem arkadaşımın yorumundan öğrendiğime göre şiir kitabınız çıkmış, tebrikler, çok sevindim. Nicelerine imza atarsınız inşaallah, çok çok sevgi ve selamlarımla.
AYSE 09
da çıktı
inşallah nicelerine diyelim hep beraber
saygılarımla
Demek şiir kitabın çıktı..Hiç demiyorsun Sultanım ...:(
Söylede bizlerde alalım.
Biricik Sultanımızın kitabı çıktı diye onur duyalım değilmi.
Dilerim daha nice nice kitaplar çıkarırsın bizlerde zevkle okuruz
Kalbinin kocaman sevgisinde bende yer bulduğum için onore oldum güzelim.
Dualarım ve sevgim hep ama hep bakidir ,Sonsuza değin...
Güzel yüreğinden öpüyorum
Allah nazarlardan ve kem gözlerden muhafaza etsin seni ...
Elem tere fiş kem gözlere şiş....:))
AYSE 09
sağ ol canım
evet
rabbim nasip etti ilk romanımdı şimdi ise şiir kitabım çıktı
şükür ki rabbime hayallerim gerçek oldu
bitaesi sen iste bende gönderirim
sevgim saygımlasın her daim
rabbim cümlemizi nazarlardan korusun
Bu hikaye ve bu güzel anlatım hiç bitmesin sultanım...:)
Dilerim Ayşenin hastalığıda iyi neticelenir ve mutlu olurlar...
sevgim kocaman yüreğine her vakit.
AYSE 09
harikasın seni seviyorum
hoş geldin sayfama
Aşk masum ve ne kadar güzel. Anlatımında öyle.. Kutlarım. Çok seviyorum öykünüzü.. Bitince gözüm yeni bölümü hemen arıyor. Hastalık hele ur insanı çok ürkütüyor. İnşallah bir şey olmaz. Göreceğiz. Tebrik ederim. Sevgilerimle..
AYSE 09
eh bakalım sonu ne olacak
sevgimle her daim
Yılbaşına sürpriz bir çiçekle girildi. Nasıl başlarsa öyle devam edermiş yıl derler.
Hayırlı olsun ona bu başlangıç inşallah.
Zevkle okunan bir seri.
Tebrik ediyorum,sevgilerle.
AYSE 09
canım biliyormusun şiir kitabım çıktı